ANITKABİR’İN BİLİNMEYENLERİ (22 Temmuz 2010)

ANITKABİR’İN BİLİNMEYENLERİ (22 Temmuz 2010)

ANITKABİR’İN BİLİNMEYENLERİ

‘Bu tepe ne güzel anıt yeri’ diye açıkladığı isteği yerine gelmiş oluyordu

Görülüyor ki, Atatürk Anıtkabiri’nin yeri, bir tesadüfle seçilmemiş, insanların binlerce yıldın beri sürüp gelen ortak değer yargılarının ışığında bulunmuştur. Böylece Atatürk’ün "Bu tepe ne güzel anıt yeri!" diye açıkladığı isteği de yerine gelmiştir. Anıtkabir’in depremlere karşı dayanıklı olması gerekiyordu. Bayındırlık Bakanlığı bu durumu, kendi uzanları ile İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden kurduğu bir komisyona inceletti. Bu komisyon uzun incelemeler sonunda vardığı sonuçları 11.12.1948 tarihli bir rapor ile adı geçen Bakanlığa bildirdi.
"Şimdi yürürlükte olan deprem haritasında Ankara şehri, bütün depremsiz bir bölge olarak gösterilmiştir. Bununla birlikte, merkezleri bu bölgeye yakın olan yer sarsıntılarının Ankara’da yansımasından ötürü Anıtkabir’in gerek kapladığı alanın genişliği ve gerek mimarlık projesinin sismik bakımdan gösterdiği özellikler ve yeri itibarıyla bir tepe üzerine yapılacağı gözönünde tutularak, bu yapının deprem etkilerine göre hesaplanması, komisyonumuzca uygun görülmüştür. Bu bakımdan:
Yapı, mümkün olduğu kadar hafif olmalıdır. Özellikle bu durum, yapının yüksek yerlerinde kesin olarak sağlanmalıdır.
Anıtkabir’in yapıldığı toprak, alüvyondan meydana gelen bir tepe olduğundan, deprem yüzünden yer kayması ihtimal içinde görülmektedir. Bundan ötürü, üstyapı ile temel bölümünün yekpare (tek parça) bir kitle teşkil edecek şekilde düzenlenmesi gerekir.
Rasattepe’nin yamaç ve eteklerinin ağaçlandırılarak, toprağın aşınmaya karşı korunmasının sağlanması gerekli görülmüştür."
Bütün bu teknik raporlar, Anıtkabir’in dış mimarlığında hiç bir değişiklik yapılmadan, plânın yeniden gözden geçirilmesini ve gereken tedbirlerin alınmasını mecburi kılıyordu. Yapının temeli, demir-beton karışımı ve üst bölüm ile tek parça (yekpare) olacaktı. Bundan ötürü proje yeniden gözden geçirildi. Teknik raporlarda ileri sürülen bütün tedbirler alındı. Biraz önce de söz konusu ettiğimiz gibi Anıtkabir’in temel kısmı, tıpkı bir geminin su altındaki kesimi gibi toprağın içine yerleştirildi. Böylece anıt, türlü tabiî tesirlere dayanıklı bir duruma getirildi.
Anıtkabir yerinin seçilmesinden sonra sıra, bu yapının özelliklerinin tespitine ve proje yarışmasının açılmasına gelmişi. Başbakanlıkta, Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında kurulan komisyon, bu konuda ilk çalışmalarını bitirdi ve Anıtkabir genel niteliklerini tespit ederek bir bildiri hâlinde yayınladı.
"Büyük Türk Ulusunun kalbinde yaşayan büyük adamın eserlerini ebediyete mal edecek olan Anıtkabir, aşağıdaki esaslara göre hazırlanmalıdır:
1) Anıtkabir, bir ziyaretgâh (ziyaret yeri) olacaktır. Bu ziyaretgâha, büyük bir giriş bölümünden girilecek; ziyaretgâh, binlerce Türk’ün, Ata’sı önünde eğilerek saygılarını sunmasına ve bağlılığını bildirerek geçmesine elverişli olacaktır.
2) Bu anıt, Büyük Ata’nın, asker Mustafa Kemal, devlet başkanı Gazi Mustafa Kemal, büyük politika ve bilim adamı, büyük düşünür ve nihayet yaratıcı büyük dehanın vasıflarının, güç ve yeteneklerinin bir timsali (sembolü) olacaktır ve onun kişiliği ile oranlı bulunacaktır.
(DEVAM EDECEK)