Anastasiadis giderayak günah çıkardı!
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı faşist Eokacı/Enosisçi Nikos Anastasiadis Şubat ayında bitecek görevine az bir zaman kala günah çıkardı. Anastasiadis, Yunanistan''daki "Ta Nea" gazetesi ile yaptığı röportajda, görev süresinde en önemli hedefi olan Kıbrıs sorununun çözülememesinin vicdanına yük olduğunu belirtti. Anastasiadis 10 yıllık görev süresinde Kıbrıs Türk halkını ve 1960 Anlaşmalarından doğan haklarımızı yoksaymış ve olası bir anlaşmanın önündeki en büyük engel olmuştur. Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğine karşı çıkan Anastasiadis, biz Türkleri azınlık olarak görmüş ve Kıbrıslı Rumlar ile eşit siyasi haklara sahip olmamızın ''adaletsizlik'' olduğunu iddia edecek kadar anlaşmaların yükümlülüklerini ve ada gerçeklerini dikkate almaktan kaçınmıştır.
Anastasiadis''in çirkin yüzünü göreve geldiği ilk günden itibaren bu köşede paylaşmaya çalıştım, gerekli uyarılarla bu faşist Eokacı''nın hedef ve emellerini ortaya koyarak anlaşmanın mümkün olmadığını defalarca vurguladım.
27 Şubat 2013 tarihinde Anastasiadis''in başkanlığa seçilmesinin ardından ''Melek yüzlü şeytan Nikos Anastasiadis'' başlıklı yazımda şunları yazdım: "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başkanını seçti. Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) lideri 66 yaşındaki Nikos Anastasiadis, 5 yıl süreyle başkanlık koltuğunda oturacak. Anastasiadis seçilir seçilmez yaptığı açıklamada Kıbrıs anlaşmazlığı konusunda sıcak mesajlar verdi!Anastasiadis, "Kıbrıs''ta Türklerin de kabul edeceği bir çözüm" istediğinin altını çizerken, Anavatan Türkiye''ye "ılımlı" mesaj gönderdi ve bölgede "Türkiye''nin teşvik ve yardımına ihtiyacımız var" açıklaması yaptı…Anastasiadis''i bir barış meleği olarak gösterme çabaları boşunadır. Kilisenin ve milliyetçi fanatiklerin oylarıyla başkan seçildiği unutulmamalıdır. Kaldı ki Anastasiadis de kendisinden önceki Rum liderler gibi EOKA''cıdır ve Enosis''ten yanadır.Anlayacağınız Anastasiadis de, diğer Rum liderler gibi ve özellikle de partisinin ruhani lideri Glafkos Klerides gibi, anlaşma ister görünüp anlaşmama yolunu seçecektir. Anastasiadis''in bu stratejisini ustaca şekillendireceğinden hiç kuşkumuz olmamalıdır."
29 Mayıs 2015 tarihinde ''Rum lider samimi değil'' başlıklı yazımda : "Anastasiadis göreve geldiği 2013 Şubatı''ndan beri müzakereleri torpillemek için elinden geleni yapmıştır. Huylu huyundan, Rum Rumluğundan vazgeçmeyecek ve Cumhurbaşkanı Akıncı ile başlayan süreç de maalesef heba edilecektir. İnşallah ben yanılırım diyeceğim; Anastasiadis''in göreve geldiğinden beri anlaşma istemediği, samimi olmadığı konusunda aldığım notlar bu yazıya sığmayacak kadar uzundur…"
15 Haziran 2016 tarihli ''Anastasiadis Oskar''a ve Nobel''e adayımdır!'' yazımda şu hususları dikkate getirdim: "Rumlar rol yapmakta ve dünya kamuoyunu etkileyerek Kıbrıs''ın tamamına sahip olabilecekleri günü sabırla beklemektedir. Müzakere masası film setine döndürülmüştür. Adeta Holywood filmi çekilmekte, iş bir mizansenden ileri gidememektedir. Senaryo AB-ABD tarafından yazılmıştır; Türk ve Rum tarafı da verilen rolü oynamaktadır.Bu bağlamda Rum Yönetimi Başkanı faşist EOKA''cı Anastasiadis''in gelecek yıl Oskar''da "en iyi erkek oyuncu" ödülüne aday gösterilmesini öneriyorum. Anastasiadis kendisine yüklenen rolü ve misyonu hakkını vererek oynamaktadır. Bir an önce çözüm isteyen, adanın yeniden birleşmesi için elinden geleni yapan, sadece Rumların değil Türklerin de haklarını savunan, kalbi barış için çarpan, kendini yurduna adamış insancıl bir kahramanı oynayan Anastasiadis oldukça başarılıdır."
İkinci kez başkanlık koltuğuna oturan Anastasiadis ile ilgili 7 Şubat 2018 tarihli ''Yalancı Anastas tekrar başkan'' başlıklı yazımda ise şunları paylaştım: "Geçtiğimiz Pazar günü 5 yıl için tekrar göreve gelen Anastas, seçim kampanyası boyunca 2017 Temmuz ayında Crans Montana''da çöken 5''li Konferans''ın Rum tarafı için büyük bir başarı olduğunu Rum halkına anlatmıştır. Görüşmelerin tarihinde ilk kez garantiler ve güvenlik konusunun masaya yatırılmış olmasını kendine göre haklı ve büyük bir başarı olarak gösteren Anastasiadis''in bundan sonraki müzakere sürecinde geri adım atmayacağı kesindir. Anastasiadis sinsi bir yalan makinesidir. Çözüm için samimiyetsizdir. Sırf dünyaya şirin gözükmek için masadadır. Anastasiadis''in birinci 5 yıllık dönemi Kıbrıs sorununun çözümü açısından tam bir çöküntüdür; fiyaskodur, rezilliktir, kepazeliktir. Türk tarafı ile dalga geçmeyi Anastasiadis adet edinmiştir. Kriz çıkararak, Türk tarafını suçlayarak, masadan kaçarak, küstahlığın ve saygısızlığın daniskasını yaparak çirkin yüzünü defalarca göstermiştir."
Anastasiadis son 10 yılda olası bir anlaşmayı engellemiştir. Yaklaşık 20 yıldır bu köşede Rumlarla yapılan müzakerelerden sonuç alınamayacağını, tek yolumuzun devletimiz KKTC''ye sahip çıkarak uluslararası tanınma istemek olduğunu yazmaktayım. Geldiğimiz noktada KKTC ve Türkiye yönetimleri ebedi liderimiz Kurucu Cumhurbaşkanımız merhum Rauf R.Denktaş''ın çizgisine gelmiştir ve tanınma süreci başlamıştır. Boşa harcanan yıllara rağmen gelinen nokta memnuniyet vericidir, yeter ki yalpalamadan tanınma hedefinde emin adımlarla ilerlenebilsin!