ANAP'ın 89 hezimetini AKP 31 Mart'ta yaşar
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile 31 Mart seçimleri konusunda bir söyleşi yaptım. Her seçim bölgesinde iddialı adaylarla yarışa hazırlandıklarını vurgulayan Karamollaoğlu, seçim sloganlarını, ["ÇARE VAR". Evet, milletimize "Çare Var" diyoruz. Çare de çözüm de Saadet Partisi'dir diyoruz"] şeklinde açıkladı.
Değerli okurlarım merhum Turgut Özal'ın kurduğu Anavatan Partisi (ANAP) 1983'te girdiği ilk seçimi farklı kazanarak Meclis'te tek başına iktidar oldu. ANAP 6 yılda işsizlik ve fakirlik gibi temel sorunları çözemedi. Enflasyon, hayat pahalılığı, üst üste gelen zamlar nedeniyle 1989 yerel seçiminde oy oranı yüzde 42'den yüzde 21'e geriledi. Bu çöküş sonrasında ise tek başına iktidar olamayarak siyaset sahnesinden silindi...
Bu konuyu öne alarak Saadet Partisi liderine açık seçik sordum ve çok iddialı yanıtlar aldım.
* Bu bir yerel seçim ama genel seçime yönelik mesajları olabilir mi? 89 örneği var. ANAP bütün belediyeleri kaybetmişti, bu hezimet sonrasında da siyaset sahnesinde tutunamayarak yok oldu. 31 Mart sonucuna göre AKP için de benzeri akıbet olabilir mi?
Karamollaoğlu: Elbette bu bir yerel seçim ama sizin de ifade ettiğiniz gibi genel seçim havasını da aşan siyasi sonuçları olabilir.
89 örneği önemli bir örnektir ve bugün milletimizin 89'dan çok daha güçlü bir mesaj vereceğini düşünüyorum. Çünkü çok ciddi bir ekonomik krizin içindeyiz.
İktidar bu krizle mücadele etmek yerine algıları yönetmenin peşinde. Seçmeni maniple etme çabası içerisinde.
Halkın canı yanıyor. Zamlar, hayat pahalılığı, işsizlik, enflasyon önlenemiyor. Artık algılar yeterli olmayacak.
Milletimiz bu sefer kanmayacak. Bunun işaretlerini görüyoruz. Metal yorgunluğunu arkadaşlar kendileri ifade ettiler.
Ben daha önce de söyledim. Ben mühendisim. Mühendislikte yorulan bir metalin tek çözümü onu değiştirmektir.
Adalet ve Kalkınma Partisi bu yorgunluğu da aştı. Artık ülkeyi de milleti de yoruyor. 31 Mart bu değişimin miladı olacak. İktidara demokratik bir ders olacak.
* Saadet Partisi millet ittifakına katılacak mı?
Karamollaoğlu: Millet ittifakı 24 Haziran seçimlerinde gerçekleşti. Bu ittifak toplumsal uzlaşma ve demokratik olgunluk açısından çok önemli mesajlar verdi. Siyasi partiler birbirlerinin düşmanı değil rakibi, hatta refikidirler.
Biz 24 Haziran'da antidemokratik seçim barajını aşmak için millet ittifakını gerçekleştirmiştik. Ancak yerel seçimler, genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçiminden çok farklı. Yerel adayların ön plana çıktığı, genel politikaların değil adayın ön plana çıktığı seçimlerdir.
Biz bu seçimde Saadet Partisi olarak her bölgede her beldede aday göstereceğiz. Güçlü adaylarla seçime gireceğiz. Aday göstermek için değil, kazanmak için bir seçim çalışması yürüteceğiz.
* Adayları ne zaman açıklayacaksınız?
Karamollaoğlu: Şu anda Türkiye genelinde çok titiz bir çalışma yürütüyoruz. Bunun için komisyonlar kurduk. Sivil toplum temsilcilerinin görüş ve kanaatlerini alıyoruz. Çok sayıda aday üzerinde çalışıyoruz. İnşallah ilk adaylarımızı Çarşamba günü (26 Aralık 2018) açıklamayı planlıyoruz. Ocak ayı içinde bütün belediye başkan adaylarımızı milletimizin takdirine sunmuş oluruz.
* Ankara, İstanbul, İzmir merak ediliyor? Adaylarınız belli oldu mu?
Karamollaoğlu: Tabii bu şehirler çok önemli. Hem başkent Ankara'nın hem de İstanbul'un her seçim olduğu gibi bu seçimlerdeki yeri de çok önemli. Bu yüzden özellikle bu iki şehirle ilgili adaylarımıza daha fazla önem veriyoruz. Bu yüzden acele etmiyoruz. Geç olsun ama güçlü aday olsun diyoruz. İnşallah bu konuda milletimizin gönlünü ve oyunu kazanacak sürpriz adaylarımız olacak.
* Bu seçimde nasıl bir tanıtım kampanyası yürüteceksiniz?
Karamollaoğlu: Biz bütün bu sıkıntılara rağmen endişeye mahal olmadığını söylüyoruz. Evet, büyük problemlerimiz var ama biz büyük bir ülkeyiz. Büyük bir milletiz. el ele verdiğimizde aşamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Bu yüzden biz bu seçimde "ÇARE VAR" sloganını kullanacağız.
Evet, milletimize "Çare Var" diyoruz. Çare de çözüm de Saadet Partisi'dir diyoruz. Çünkü 16 yıllık süreçte eğer Saadet Partisi'nin üretim konusundaki, Suriye konusundaki, eğitim konusundaki, ekonomi konusundaki, israf ve yolsuzluk konusundaki uyarları dikkate alınmış olsaydı ülke bugün uçurumun kenarına dayanmazdı.
Ama tekrar söylüyorum, "Çare Var." Bu sorunları çözecek ehliyet ve liyakat sahibi kadrolar var. Biz Çare Saadet Partisi'dir diyoruz.
Yerel seçimlerde Saadet Partisi adayları bunu milletimize gösterecek.