Anaların ideolojisi olmaz mı?
Birisi “anaların ideolojisi olmaz” diyor; birileri de gözyaşlarına boğuluyor. Bir şeylere karar vermişler ya; önünü ardını düşünmüyorlar. Gözyaşlarını tutamadıklarına göre ruhlarını da verdikleri karara esir etmişler.
Kim demiş anaların ideolojisi olmaz diye? İstiklal Savaşında, sırtında mermi, kucağında yavrusunu taşıyan kadının resmini görmedin mi hiç sen? Kara Fatmaları, Şerife Bacıları duymadın mı? Vatanın bağımsızlığı için savaşmadı mı bu kadınlar? Vatanın bağımsızlığı bir ideoloji değil mi? Vatanın bağımsızlığı yoksa, analar babalar bağımsızlık ideolojisi taşımıyorlarsa vatan sevgisinden bahsedilebilir mi? Vatan sevgisi de, hainlik de ölçülür kardeşim! Bağımsızlık ideolojin yoksa, anaların bağımsızlık ideolojisi olmasın diyorsan ölçüyü kendin koyuyorsun demektir.
Haydi İstiklal Savaşını unuttun. PKK ile vuruşurken evladını şehit veren anaların “vatan sağ olsun” dualarını da mı duymadın? Bu anaların da mı ideolojisi yok? Niçin “vatan sağ olsun” diyorlar? Sen bu milletin çocuklarını davulla zurnayla askere uğurladığını bilmiyor musun? Vatanın bütünlüğü ülküsü de bir ideolojidir kardeşim! Bu bütünlük için evladını şehit veren anaların ideolojisi yok diyorsan, kendi ölçünü kendin koyuyorsun demektir.
Bir de görüştüklerine bak! Daha sözlerinin üzerinden bir gün geçmeden sana, bana, ülkeye, devlete meydan okuyorlar. “Hiç kimse DTP üzerinden PKK’yı, sayın Apo’yu tasfiye etmeye kalkmasın; buna izin vermeyiz; asıl muhatap onlardır” diyorlar. Hem de en yetkili ağızdan. Bunları söyleyen kadının ana olup olmadığını bilmiyorum; ama o bir kadın ve gördüğün gibi ideolojisi var.
Ya Genelkurmay’a yürümeye kalkışan ve ana olduklarını simgelemek için başlarına beyaz tülbent konduran kadınlar? Onların da mı ideolojisi yok? Eğer görmediysen, adamlarına söyle, görüntülerini ekrana getirsin. Bir bak bakalım, senin “anaların ideolojisi olmaz” dediğin gün onlar ne diyorlar. Onlar da sana “sayın Apo” yu muhatap gösteriyorlar. “Apo’nun 15 Ağustos’ta açıklayacağı yol haritasına kulak verilsin” diyorlar.
Cür’ete bak! Saçları üzerine sahte tülbentler kondurmuş bir grup kadın, “sayın Apo” diyerek Genelkurmay’a yürümeye kalkışıyor; “operasyonları durdurun” diye bağırıyor. Cür’ete bakın lütfen! Bunların cür’etine bakın ve muhataplarının sessizliğine. Genelkurmay’a yürüyenlerin cür’etine bakın ve onları durdurmaya çalışan polisin sükûnetine. Ve aynı gün harçların fazlalığından şikâyet eden öğrenciler karşısında polisin tavrına. Bu tavır için herhangi bir sıfat kullanmak istemiyorum. Sadece “beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısı aklıma geliyor. Yolların sonunu ise kestiremiyorum.
Âdap!... Aman Allahım, kelimeler nasıl da değerini yitiriyor. Adam basmış gaza; 150’yi aşmış; 200’e doğru gidiyor; sonra da “bu milletin trafik kurallarını öğrenmesi lazım” diyor. Adam kurmuş bir takım kurullar; yargı yok, mahkeme kararı yok; onun bunun malına mülküne el koyuyor; sonra da “hukuk” diyor. Adamın kulakları her yana uzanmış; herkesin yatak odasını dinliyor; dinlediklerini üst üste koyup senaryolar hazırlıyor; gece baskınlarıyla insanları tutukluyor; sonra da “demokrasi” diyor. Ah kelimeler! Nasıl da eğilip bükülüyorsunuz! Dil bilimcilerin işi çok. Kelimeleri yalnız bağlam içinde değil, kullanıldıkları çevre içinde de değerlendirmeleri gerekiyor. Hatta hangi ağızdan çıktıklarına da bakmaları gerekiyor.
PKK diye bir örgüt var. Eline silah almış, dağa çıkmış. On binlerce insanımızı şehit etmiş. İdeolojisini hiç saklamıyor. Demokratik özerklik diyor, federasyon diyor, büyük Kürdistan diyor. İşlediği cinayetleri bu amaçlar için işliyor. DTP diye bir parti var. PKK’nın başına “sayın Apo” diyor ve hükümetin PKK ile Apo’yu muhatap almasını istiyor. Dün istiyordu, değil, bugün, 11 Ağustos 2009 günü bunu istiyor. Hükümetin başı, bunu isteyen partinin liderleriyle görüşüyor. Yine aynı gün PKK’nın mayınlarıyla korucular şehit düşüyor. Söylenenleri bu çerçevede, bu bağlamda değerlendirin. “Anaların ideolojisi olmaz” sözü, bu bağlamda, bu çerçevede nereye oturuyor? Efendiler, bunları düşünün, sonra gözyaşı dökün. Gözyaşlarınıza yazık olmasın, diyeceğim ama böyle giderse bu millet daha çook ağlayacak!