ANAFARTALAR KUMANDANI MUSTAFA KEMAL İLE MÜLAKAT -23-

ANAFARTALAR KUMANDANI MUSTAFA KEMAL İLE MÜLAKAT -23-

Çünkü düşman yorgundur. Çok zayiat verdi ve mühim miktarda kırıldı

ATATÜRK 30 AĞUSTOS’U ANLATIYOR -9-

 

İKİNCİ SAFHA

Paşa yine aynı odada yine aynı sivil lacivert elbise ile oturmuş, önündeki mufassal haritadan son Alman taarruzunu takip etmekle meşguldü. Taarruz istikametlerini, tahmin ettiği neticeleri mesleğine âşık bir asker vuzuh (açıklık) ve samimiyetiyle anlattı. 
Ve sonra:
- Bugün ikinci safhadan bahsedecektik, öyle değil mi, efendim? dedi. Bu ikinci safha harbin ikinci safhası değil, kumandanın o havalide deruhte ettiği vazifelerden ikincisidir. Bu zamanda, Paşa umum Arıburnu cephesine ait mütalealarda bulunmak salâhiyetini kendinde bulamıyor. Ancak sağ cenahta 19’uncu fırkanın başında bulunduğu sırada cereyan eden en mühim hâdise hakkında, yani 6 mayısta vukubulan umumî hücum hakkında biraz malûmat verdi. Bu umumî hücumda onun fırkası, karşısındaki düşman mevzilerine girmeye muvaffak olmuş.
- 7 mayıs, dedi (ve kahvesinden bir yudum alarak, evrakını okuduktan sonra) o günü şöyle hülâsa edebiliriz:
Düşmanın Arıburnu’na kuvvetler çıkardığı görüldü. Bu kuvvetlerden birkaç tabur kadar Arıburnu cephesinin sağ cenah şimalinde bulunan Çataltepe’ye doğru gidiyordu. İcra edilen keşif ve tarassuda nazaran da düşmanın, yine bu civarda, balıkçı adamları şimalişarkîsindeki sırtlarda 100 metrelik küçük bir cephe üzerinde tahkimatı ve askeri görüldü. Benim tahmin edip şimal grubu kumandanlığına arz ettiğim gibi civardaki tahkimat evvelâ ufak mikyasta (ölçekte-ölçüde) kanlı muharebeleri intaç etti. Sonra da Anafartalar harekâtı umumîyesinin mebdeini(başlangıcını) teşkil etti.
8, 9, 10 mayıs günlerinde bizim fırkanın cephesinde mühim hâdiseler olmamıştı. 11’inci günü bir mütareke akdettik. Defni emvat(ölenlerin defnedilmesi) ile uğraşıldı.
12, 13, 14 mayıs günleri de, hattâ 15’te de iş’ara (anlatmak) değer bir şey yok...
- Bu durgunluk neden hâsıl oluyor, efendim?
- Çünkü düşman yorgundur. Çok zayiat verdi. Mühim miktarda kırıldı. Ve benim telâkkiyatıma (görüşüme) göre artık Arıburnu’nda neticei kat’iyye almaktan sarfınazar ediyor. Ben bu durgunluğu ona hamlediyorum. Mayısın 16’ncı günü benim sol cenahımda bulunan fırka ki o da bizimdir, ihzar olunan birtakım lağımları iştial (patlatma) ettiriyor. Onların iştial etmesiyle beraber düşmana bir baskın hücumu icra ediyor.
17 mayısta işte demin bahsettiğimiz Çataltepe Halit ve Rızatepe denilen yerde kanlı bir muharebe oluyor.
- O tepeye niçin Halit ve Rızatepe denmiş?
Orada Rıza Efendi isminde ve Halit Efendi isminde gayet kahramanca bir hücum icra eden iki zabit şehit olduğu için!..