İngilizler genç kurmay binbaşıya dikkat etmediler. Bunun bedelini Çanakkale’de çok ağır bir şekilde ödediler... Evet tahmin ettiğiniz gibi bu genç kurmay binbaşı Mustafa Kemal’den başkası değildi.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün nasıl bir harp dehası olduğunu bütün dünya kabul etmiştir. Atatürk bir kumandanın sadece savaşmayı değil, savaşacağı bölgeyi, savaştığı gündeki hava durumunu, tarih ve coğrafyayı, topografyayı, harp tarihini bilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Ayrıca; hadiseleri bir masal gibi değil, bilinçli olarak okumak gerektiğini de ortaya koymuştur... Atatürk hakkında 1913 yılında bir İngiliz generalin tespitini vermek istiyoruz. Bu tespit İngilizlerin Atatürk’ü çok önceden keşfetmiş olduklarını gösteriyor. Şimdi bu alıntıyı verelim. "1913’te Balkan Savaşı’nın alanlarını gezen İngiliz Generali Henry Wilson, İstanbul’da Enver ve Cemal Paşa’larla tanışır. Ne Enver ne Cemal Paşa, ne de gördüğü öteki subaylar İngiliz generalinin üzerinde yetenekli birer asker tesiri bırakmaz.
1938 yılında Times gazetesinde çıkan bir makaleye göre, o zamanlar bu general kendi genelkurmayına verdiği raporda şöyle diyordu: ’Yalnız bir subay onlardan ayrılıyordu. Mustafa Kemal diye biri var. Genç bir Kurmay Binbaşı... O’na dikkat edin..."
***
Çanakkale savaşı başladığında 19. Tümen’in başında genç bir subay bulunmaktaydı. Bu genç subay daha sonra Cephe Komutanlığı’nca Anafartalar Grup Komutanlığı’na atanacaktı. Emrinde 8 tümen ve 2 alay vardı. Ve bu atama bir savaşın, savaşın değil bir ulusun kaderini değiştiriyordu. Çanakkale’de Türk milletinin kaderini değiştiren tümen komutanı olarak atandığında Yarbay olan, zafer sonrası 3 madalya ve 2 nişan ile taltif edilen ve Albay’lığa terfi ettirilen bu genç subay, MUSTAFA KEMAL idi.
Çanakkale’de kazanılan zafer, milli mücadelenin ilk kıvılcımının burada çakılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline ilk harcın atılmasıydı. Çanakkale, Şevket Süreyya Aydemir’in "Tek Adam" kitabında bahsettiği gibi Mustafa Kemal’in zuhuru olmuştu.
Uhdesinde barındırdığı üstün özellikleri bu muharebeler sırasında ortaya çıkan Mustafa Kemal’i halk; "İstanbul’u kurtaran kahraman. Payitahtı kurtaran kahraman" olarak bağrına basmaktaydı.
Milli Mücadele’den itibaren Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın arkadaşları arasında yer alan Türk edebiyatının ünlü romancısı, gazeteci, şair, milletvekili ve diplomat Yakup Kadri Karaosmanoğlu (27 Mart 1889’da Kahire’de doğdu.
13 Aralık 1974’te Ankara’da tedavi görmekte olduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde hayatını kaybetti. Cenazesi, İstanbul Beşiktaş’taki Yahya Efendi mezarlığında annesinin mezarı yanına defnedildi) yazdığı "ATATÜRK" adını verdiği eserinde halktan duyduklarını şöyle nakleder:
BİR YOLCUYA
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
*
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.
*
Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğdugu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
*
Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
NECMETTİN HALİL ONAN