Anadolu Ajansı çalışanları: “Verilerin nereden geldiğini bilmiyoruz”

Anadolu Ajansı çalışanları: “Verilerin nereden geldiğini bilmiyoruz”

Anadolu Ajansı’nın yerel seçimde veri akışını 13 saat kesmesiyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Ajans çalışanları ise seçim verilerinin nereden geldiğini bilmediklerini belirtirken, verilerin seçilmiş birkaç kişi tarafından işlendiğini söyledi.

Anadolu Ajansı, yerel seçimlerde veri akışını yaklaşık 13 saat kesmesiyle eleştirilerin odağında yer alıyor. Konuya yönelik AA'dan "Adayların oy oranlarının birbirine çok yakın olduğu İstanbul için, verilerin sağlıklı bir şekilde geldiği son noktada durup beklemek ve YSK’nın ilan edeceği sonuçları hep beraber görmek en doğru karardır" açıklaması yapılmıştı. Ancak bu açıklama, kurumun sandık sonuçlarını nereden aldığına yönelik soru işaretlerini gidermiyor.

DW Türkçe’nin AA’daki eski ve mevcut çalışanlardan edindiği bilgiye göre, seçim sonuçlarını aktarmada şu anda tekel durumunda olan AA’nın verilerini nereden aldığı bizzat çalışanlar tarafından da tam olarak bilinmiyor.

Çalışanların büyük çoğunluğunun seçim verilerinin aktarılması için kurulan teknik sisteme giriş izni olmazken, bu gruba çoğu birim müdürünün de dâhil olduğu, verilerin sadece seçilmiş belirli kişiler üzerinden işlendiği belirtiliyor.

 Adının açıklanmasını istemeyen bir AA çalışanı durumu şöyle özetliyor:

"Şu anda kimse bu verilerin nereden geldiğini bilmiyor. Bunu biz de kendi aramızda sorguluyoruz. Doğrudan teknik servis hallediyor ve eskiden bundan sorumlu olan haber masaları sadece yorum ya da değerlendirme yazıyor."

İSTİFA ÇAĞRISI

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Cumhuriyet’ten de önce kurulan AA’nın son yıllarda kuruluş amacından uzaklaştığı görüşünde.  Dikmen, "AA uzun saatler boyunca kaynağının da ne olduğu belli olmayan verileri keserek topluma bilgi vermemiştir" diye konuşuyor.

Dikmen, veri akışında yaşanan kesilmenin her türlü gerekçesinin dürüst bir şekilde açıklanması gerektiğini belirterek, "Siz hiçbir açıklama yapmama kibrini üstünüze giyerek halkı veriden mahrum ediyorsanız başta basın kuruluşları olmak üzere herkesin konuşmaya hakkı olur" diyor.

Seçim verilerinin nereden geldiğinin belirsiz olduğunu ve kuruma güven duygusunun derinden zedelendiğini aktaran Dikmen, şu değerlendirmede bulunuyor:

"O kaynak hepimizin merak ettiği bir kaynak. Kaynağınızı açıklamazsanız üstünüzdeki şaibeden kurtulamazsınız. Bu temsil ettiğiniz kurumun adına ve tarihine ihanettir. Bu açıklamayı yapması gereken Genel Müdür de ortada yok" diyor ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nun AA Genel Müdürü Şenol Kazancı'ya yönelik istifa çağrısını yineliyor.

ESKİ AA GENEL MÜDÜRÜ’NDEN SİYASİ PARTİ VURGUSU

Anadolu Ajansı’nın 1997-2003 yılları arasındaki Genel Müdürü Mehmet Güler ise, şaibelerin giderilmesine yönelik AA’dan yapılan açıklamaları yeterli görmüyor. Güler, "Veri akışı nasıl durur? Senin çalıştırdığın elemanların veri göndermemesi mümkün mü? Sistemde bir arıza var dersen, ki o da denilmiyor, o zaman senin yazılımın yanlış" diyor.

Güler, Anadolu Ajansı’nın seçim sonuçlarını hiçbir zaman YSK’dan almadığının da altını çiziyor. Şu andaki sürecin şeffaf olmadığını söyleyen Güler, "Eğer sonuçlar bir parti genel merkezinden alınıyorsa bu son derece yanlış. Çünkü hangi partiden alırsan al, mutlaka manipülasyon olur" diyor.

Mehmet Güler, kendi görev süresi içerisindeki seçimlerde AA'nın, seçim sonuçlarını tüm ülkede görevlendirilen bizzat AA muhabirleri ve 15 gün boyunca eğitim verilen çok sayıdaki kişiden alınan verilerle sisteme işlediğine dikkat çekiyor.

Kurumun bir önceki genel müdürü Kemal Öztürk 2014 yerel seçimleri gecesi AKP genel merkezine gittiği için eleştirilmişti. Öztürk genel merkeze gittiğini doğrulayarak, "Ben bu partinin bir numaralı, iki numaralı ismine 10 yıl çalıştım. Onlarca arkadaşım orada, arkadaşlarım bakan oldu" yanıtını vermişti.

Güler, AA tarafından "doğru ve tarafsız habercilik" yapılmasını istiyor; AA'nın, veri akışının kesilmesinin nedenlerini şeffaf bir şekilde açıklaması gerektiğini söylüyor ve ekliyor:

"Gazetecilikte itibar çok önemlidir. Eskiler bilir, 'Bu haberi Anadolu Ajansı geçtiyse doğrudur' denilirdi. Şimdi ise maalesef tam tersi."

İlgili Haberler