Amerika’ya dönüşüm tam da Amerikalıların, Şükran Günü’ne denk geldi. Havalar soğuk, iklim kış gibi, üstüne bir de kreması AKP’li bakanlar. Üşü üşüyebildiğin kadar. Şükran Günü’nün en kötü yanı, haber için ne zaman bir yeri açsam, hemen karşıma, bu özel günün yemeği hindi pişirme tarifi çıkar. Kötü İngiliz, dünyaya kendi gözlüğünden baktığı için, Malezya’dan bu hayvanı İngiltere’ye getiren tüccar da Türk olduğundan, üşenmiş, adımızı kalkmış Allah’ın hindisine koymuş.
Amerika’da şükran günü, bizler için kaybetmeye başladığımız hasletlerin, buralarda yaşadığını, acıyla izleme günü. Bugün için herkes, ailenin en büyüğünün evinde, iki eli kanda bile olsa toplanıp aile sofrasında birlikte olur. Nedense, belki de hep mevsimden, her zaman bugün seyahat sorun olur. Bu yıl da gene uçak seferleri iptal edildi, yollar kapandı ama herkes, öğrenciler, aile fertleri, ailelerine ulaşmaya, gitmeye çalıştı.
Şükran Günü’nün ertesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Washington’a geliyor. Aslında bu geliş ilginçtir, Amerikalıların daveti ile gerçekleşiyor. Ankara’daki ABD Büyükelçisi Ricciardione, anlaşılan bizzat bu işe girişti. Tabii büyükelçiler böyle bir şeyi kendi inisiyatifleri ile değil, aldıkları direktiflerle yapar. Yani davet yukarıdan geliyor demektir. Heyetinde buraları iyi bilen eski büyükelçi Faruk Loğoğlu var.
Bu davetin, açık, açık, iki anlamı var. Birincisi; Washington, Tayyip’ten umudunu kestiğini saklamıyor, bunu onlar anlamak istemeseler bile, net şekilde ortaya koyuyor. İkincisi; Washington, Ankara’dakilerden yalnız umudunu kesmekle kalmayıp, Tayyip’e alternatif de arıyor. Her iki anlamda da, AKP için kötü haber. Bir de bu arada cemaatle kapışıyorlar. Artık her şey ortada.
Gelelim, CHP başkanının Washington temaslarına. Bir kere Kılıçdaroğlu resmen, CHP’nin, Washington’daki ofisini açacak. Bunun dışında, ABD Kongresi’nde çoğunluk lideri ve Türkiye’ye yakın milletvekili ve senatörlerle bir araya gelecek. Tabii bu arada, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Kurulu yetkilileri ve ABD Dışişleri Bakanlığı görevlileri ile görüşmeler de var. Aynı zamanda, Washington’daki Türk dernekleri yöneticileri ile temaslarda bulunacak. Benim duyduğum kadarı ile bir muhalefet lideri için hazırlanabilecek, en iyi program.
CHP, burada bilinmeyen bir kutu değil. Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşmeleri arasında, isimleri geçenlerde yayınladıkları bir raporla gündeme gelen, iki Amerikalı büyükelçi var. Özal dönemindeki ABD Büyükelçisi Abramowitz ile Erdoğan döneminin ilk yıllarındaki Neokoncu olduğu söylenen büyükelçi Edelman, bir yemekte biraraya gelecek. Edelman, Tayyip Bey’in İsviçre hesaplarını bildirmiş, Abramowitz de bir dönem AKP iktidarına danışmanlık yapmıştı. Yani her ikisi de Ankara’dakileri gayet yakinen bilenlerden.
Sevgili okurlarım; aslında Erdoğan hükümeti, bir Orta Doğu lideri olacağım derken, bence Orta Doğu sahnesinden siliniyor. Bir kere son, İran ile yapılan görüşmelerde, Türkiye hiçbir şekilde bu masaya çağrılmadı. Mısır, Büyükelçimizi sınır dışı etti. Suriye konferansında, ruhumuz bile gözükmüyor. Irak’ta, merkezi hükümet yerine, Kürt aşiret reisleri ile görüşebiliyor. Suudi Arabistan ile ara kötü. Filistin’de, Erdoğan’ın resimleri taşınarak küfrediliyor. Libya’da iç savaş sürüyor. Tunus ve öteki ülkeleri saymıyorum.
Adamlar, PKK tarafından dayatılan her şeyi, yerine getirmek zorunda. Zira asker, baştakilerin eliyle yenik ilan edildi. Siz hâlâ, bizim dış politikamız var, falan gibi büyük laflar ediyorsanız, biraz külahınızı önünüze koyup düşünün, derim. IMF’nin son raporunda, üstü kapalı olarak, Türk ekonomisi için uyarılar var. Bu uyarılar, geçenlerde büyük krizleri önceden haber veren ekonomistler tarafından da yapıldı. Dolar gördüğünüz gibi 1.92’ye düşmedi. 2.02 ile 2.5 arasında gidip geliyor. Bunlar yakında cebinize yansımaya başlar. Tabii belediye seçimleri öncesi bunu duymayabilirsiniz de. Seçimlere ters etki yapmasın diye. Sonuç; kardeşim uçak, baş aşağı duruma geçti çakılıyor. Size, paraşütle atlama fırsatı veriyorlar, bakalım atlayacak mısınız yoksa AKP ile birlikte çakılacak mısınız?
