Altunköprü Katliamı’nı unutturmamak!
Kim ne derse desin ve ne düşünürse düşünsün; neredeyse bütün iktidarların soydaşlarımız Türkmenler’e karşı “bigâne” tutumları ve “cılız” politikalarını Türk Milleti’nin onaylamadığını bir kez daha belirtmemiz gerekiyor. Gerçekten de; Irak’ın Kuzeyi’nde oynanan “iğrenç” oyunlar, Kerkük ve dolaylarına peşkeş çekilmesi Türkmenler’in özellikle son yıllarda çektikleri acı, yapılan baskılar hatta katliamlar “trajedi” sınırlarını aşıyor. Irak’ın Kuzeyi’nde soydaşlarımızın maruz kaldığı kitlesel kıyımlardan Altunköprü Katliamı unutulmayanların başında geliyor. Altunköprü Katliamının 22. yıldönümü anısına Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi’nin Akgün Otel’in de düzenlediği panel her şeyi belgeleriyle yeniden hatırlatıyor. Kerkük’e bağlı Altunköprü Kasabası’nda Saddam rejimince 28 Mart 1991 Türkmenlere karşı yapılan katliamda şehit düşen soydaşlarımızı unutmamak daima hatırlamak hatta hatırlatmak icap ediyor. Başta, derneğin genel başkanı Mehmet Tütüncü olmak üzere “cesur” soydaşlarımızın bu tür faaliyetleri dikkatleri çekiyor. Bu arada, soydaşlarımızdan değerli dostumuz, Fevzi Türker de Irak’ın Kuzeyi’nde huzur içinde barınabilmek için, Türkiye Cumhuriyeti’nin çok güçlü olmasını ve taviz vermemesini diledikten sonra, şu “keskin” görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak arzusuyla dile getiriyor:
“PKK’nın gerçek ve nihai hedefi güneydoğuda bir Kürt devleti kurmaktır. Son yıllarda PKK karşısında atılan geri adımlar, tavizler ve son zamanlarda Türklüğe karşı yapılan saldırılar, Türkiye’nin anayasasından Türk ve Türk milleti sözcüklerini çıkarma çabaları, PKK’yı oldukça güçlendirilmiş ve yöneticilerinin yaptıkları açıklamalara bakıldığında, zafer kazanmışların ruh halini yansıtmaya benziyor. PKK’nın Kandil komutanı Murat Karayılan “AKP savaşı kazanamayacağı için, önderlik ile yani Öcalan’la görüşmeleri yapmak için yanına gitti” diyor. Bir diğer PKK’lı Duran Kalkan ise “Biz değil, Türk ordusu Kürdistan’dan çekilsin” diyor. Aysel Tuğluk ise “hedefimiz sayın Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a özerklik” diyerek, hedeflerinin şimdilik her ne kadar Öcalan’ın 21 Mart’ta okunan nevruz bildirisinde yer almasa da özerklik olduğunu ve bir sonraki hedefin ise bağımsız Kürdistan. PKK’nın ana hedefi bağımsız Kürt devleti kurmak olduğuna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetmekte olan siyasiler, PKK meselesindeki yanlış politika ve yöntemlerini bir kenara bırakarak, Türk devletinin birliğini, bekasını ve Türk milletinin geleceğini göz önünde bulundurarak, yeni stratejiler belirlemeleri gerekmektedir. Türklüğü, Türk sözcüğünü, Türk milletini anayasadan kaldırmak asla mümkün değildir ve bunları kaldırmakla da devleti yönetemezsiniz.”
Görülüyor ki; her hangi yanlış bir karar soydaşlarımızı en az bizim kadar tedirgin ediyor.









