Mehmet Faraç / Yeniçağ
Etkinliklerin yüksek katılımlı, coşkulu ve sorunsuz geçmesi, geçen yıl yaşanan aksaklığı da silmiş oldu...
Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Altın Portakal Başkanı Muhittin Böcek, festival idari direktörü Cansel Tuncer, Festival sanat direktörü Deniz Yavuz, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Okan Yavuz ve mali- idari işler müdürü Aydil Nalan Borak ile tüm festival ekibi etkinliklerin sorunsuz ve güzel geçmesi için yoğun çaba harcadılar.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP'li Muhittin Böcek, festivalin açılışında olduğu gibi, ödül töreninde de sinemanın nasıl vazgeçilmez bir sanat dalı olduğuna ve Antalya için önemine vurgu yaparken, sektöre destek vermekten mutlu olduklarını söyledi...
Antalya'nın sinema şehri olması için çalışmalara devam edeceklerini belirten Muhittin Böcek, Altın Portakal ödül töreninde şunları söyledi;
"Biz Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak, kültür ve sanatın onurlu bir yaşam hakkının parçası olduğunu düşünüyor, kültür ve sanat politikalarımıza bu anlayış doğrultusunda yön veriyoruz.
Sinemanın sadece bir izleyiciyi değil, toplumları, şehirleri, ülkeleri değiştirdiğini, geliştirdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Festivalimiz de bu bakımdan Antalya’mızın en büyük marka değerlerinden biridir. İlk kez aldığımız bir kararı da açıklıyoruz.
Sinema Eser Sahipleri Federasyonu ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde, festivalimizde gösterime giren tüm film sahiplerinin telif haklarını ödeyeceğiz. Sinema emekçilerimize hayırlı uğurlu olsun."
Başkan Muhittin Böcek, ayrıca 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin 7-16 Kasım 2025 tarihleri arasında yapılacağını da dile getirdi.
FESTİVALDE İZLEYİCİ İZDİHAMI...
Altın Portakal Film Festivali geçtiğimiz yıllara oranla bu yıl sinema severlerin daha çok ilgisini çekti.
Bunda elbette ünlüleri görmek için salonlara koşanlar da etkili oldu...
Film gösterimlerinin yapıldığı salonların önünde izdiham yaşandı, kuyruklar salonlardan dışarı taştı, sinema severler hem filmlere, hem de filmleri ile yarışan oyunculara büyük ilgi gösterdi...
Türk Sinemasının eski ve yeni oyuncularından çok sayıda sanatçının da katıldığı festivalin hem açılış töreni, hem de ödüllerin dağıtıldığı kapanış töreni yoğun katılıma sahne oldu...
Sinema severler Yeşilçam'ın ünlü oyuncuları Yusuf Sezgin, Salih Güney, Selma Güneri, Şahnaz Çakıralp, Mehmet Aslantuğ, Binnur Kaya, Ayça Bingöl gibi oyuncularla da fotoğraf çektirmek için yarıştı...
Festival'in açılış töreninde olduğu gibi ödüllerin dağıtıldığı kapanış törenine de tiyatro ve sinema dünyasından çok sayıda ünlü katıldı...
FİLMLER, BUHRAN, HÜZÜN...
Daha önceki festivallerde de olduğu gibi, bu yılki Altın Portakal'da da anlatım dili, oyunculuk ve senaryolarıyla Türk Sinemasının geçmişinden iyice koparak, "sanat filmi" adı altında buhran ve hüznü dışa vuran yapımların ağırlığı dikkat çekti...
Çoğu karanlık atmosferi ve ağır aksak anlatım açısından da birbirine benzeyen, zaman zaman seyirciyi yoran ve zaman zaman da izleyecinin anlamakta güçlük çektiği yapımların bir kez daha perdeye yansıdığı festival, "sinema sanat için mi, ödül için mi" sorusunu iyice gündeme getirdi...
Genç yapımcıların "yeni sinema" adı altında, Türk sinemasında artık kalıplaşan, bir bölümü sabun köpüğünden ileri gitmeyen yapımlara yöneldiğinin ortaya çıktığı festivalde, sıradan film izleyicisinin çok etkilendiğini söylemek mümkün değil...
Aynı zamanda Altın Portakal'da bir kez daha ortaya çıktı ki, Nuri Bilge Ceylan ve Ferzan Özpetek gibi kendi sinemalarını yaratmaya çalışan yönetmenlerden etkilenen genç sinemacılar, sıra dışı üretim endişesi ile bir zamanlar fırtına gibi esen ve 60 yıl öncesinden iz bırakan Yeşilçam'ı iyice gözardı etmişler...
Çünkü "yeni sinemacılar"ın çoğu, Türk Sinemasının temeli sayılan ve birçoğu geçmiş festivallerde ödül alan, hatta yurt dışında da etki bırakan yapıtları izlemediklerini itiraf ediyorlar.
Hatta konuştuğum yapımcı, yönetmen ve oyuncuların birçoğu, her biri 100 ile 300 arasında film çekmiş jönlerin çoğunu da tanımıyorlar!..
Bu çelişki elbette ki Yeşilçam'ı bilmeden "yeni sinema" anlayışı nasıl ilerler sorusunu da öne çıkartıyor!..
Eski ile yeni arasında hüzün veren duyarsızlığa dikkat çekmişken, Altın Portakal yönetimine de bir önerimiz var; Önümüzdeki yıl yapılacak festivalde davet edilecek oyuncuları görmek için yollara dizilen sinema severlerin ve Antalyalıların hayal kırıklığına uğramaması için korteje katılımın zorunlu tutulması gerekiyor... Bu beklenti elbette festivalin coşkusunu ve tanıtımınında arttıracaktır...
Çünkü bu yıl yapılan geleneksel korteje sadece ünlü oyuncular Salih Güney, Şahnaz Çakıralp, Gülsen Tuncer, Perihan Savaş, Cihat Tamer ve Mehmet Özgür'ün katılması "festivalin tüm davetli sanatçıları neredeydi" sorusunu da ısrarla öne çıkardı...
ALTIN PORTAKAL'I KUCAKLAYANLAR...
Tüm bu saptamalara rağmen Antalya Büyükşehir Belediyesi, Altın Portakal etkinliklerinin sorunsuz geçmesi için yoğun çaba harcadı. Geçen yıl yapılamayan festivalde bu yıl da ödül heyecanı doruktaydı...
Bu yıl 61'incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 'En İyi Film Ödülü'nü, Nadim Güç’ün 'Mukadderat' filmi kazandı.
Necmi Sancak’ın 'Ayşe' filmi 4 ödül kazanarak geceye damga vururken, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ise Binnur Kaya ve Nur Sürer’e verildi.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması En İyi Erkek Oyuncu ödülü ise Evcilik filmindeki rolünden dolayı Nejat İşler aldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin başarıyla sonuçlandırdığı festival, dağıtılan ödül miktarı açısından da Türk Sinemasına büyük katkı sunarak umut verdi...
Törenler sırasında herkesin ısrarla "yaşasın sinema" demesi de, festivallerin, sinemanın ayakta tutulmasında ne kadar etkili olduğunu gösterdi...