ABD Başkanı Donald Trump'ın 2016 yılında başkanlık koltuğuna oturmasının ardından en çok odaklandığı konulardan biri olan ABD'nin Çin'e karşı ticaret açığı, zamanla iki ülke arasında ticaret savaşlarına kapı araladı.
ABD'nin, dış ticaret açığını kapatmak için ilk olarak Mart 2018'de Çin'den ithal edilen güneş panelleri ve alüminyuma uygulanan gümrük vergilerini artırması ile başlayan ABD-Çin ticaret savaşı, iki ülke arasında yine büyük rekabet alanlarından biri olan teknolojiyi de sıçrarken aralarında Çinli teknoloji şirket Huawei'nin de bulunduğu büyük Çinli şirketler ABD hükümeti tarafından kara listeye alınmıştı.
TEKNOLOJİ TİCARET SAVAŞLARININ MERKEZİNDE
İki ülke arasındaki ticaret savaşlarının odak noktasına yerleşen teknoloji ürünlerinin ihracat oranlarından Çin'in gözle görülür üstünlüğü ön plana çıkıyor.
Geçen yıl, ABD'nin Çin'den en fazla ithal ettiği ürünler arasında 77 milyar dolarla bilgisayar, 70 milyar dolarla cep telefonu ve 54 milyar dolarla giyim ürünleri ilk üç sırada yer alırken, Çin'in ABD'den en çok ithal ettiği ürünler arasında ise 16 milyar dolarla ticari uçak, 12 milyar dolarla soya ürünleri ve 10 milyar dolarla otomobil başı çekmişti.
Daha çok akıllı telefon markaları ve 5G altyapı tedarikçisi olarak ön plana çıkan Huawei şirketi üzerindeki baskılar Huawei'nin üst düzey yöneticilerinden ve şirketin kurucusu Ren Zhengfei'nin kızı Meng Wanzhou'ya İran'a yönelik ambargoları ihlal ettiği iddiasıyla Kanada'da yapılan operasyonla daha da ivme kazandı.
Trump'ın Huawei kısıtlamalarının ardından Google, Huawei cep telefonlarında Android işletim sistemi ve uygulamalarının kullanılmasını kaldırdı, bazı ülkeler de Huawei'in 5G teknolojisinin ulusal güvenlik altyapılarında kullanılmayacağını duyurdu. Huawei ise Android'de yaşayacağı olası kısıtlamalara karşı tüm cihazlarla ve senaryolarla uyumlu bir kullanıcı deneyimi sunmak için tasarlanan mikro çekirdek tabanlı işletim sistemi olan HarmonyOS'u dünyaya duyurmuştu.
Ancak bütün kısıtlamalara rağmen Huawei şirketi Birleşik Krallık ve Avrupa'nın pek çok ülkesinde 5G çalışmalarına hız kesmeden devam etti.
ABD’nin diğer ülkelerden Huawei konusunda kısıtlama getirme talebine rağmen Almanya, 5G alt yapısının kurulmasında Çin şirketi Huawei'yi dışarıda bırakmadı.
Deutsche Welle'de (DW) yayımlanan habere göre Almanya'da salı günü duyurulan ülkenin telekomünikasyon ağlarının yapımı ve işletilmesi ile ilgili yasa tasarısına göre, ağ sağlayıcılar özellikle mahrem bilgilerin yurt dışına çıkarılmaması konusunda güvenilir olduğunu kanıtlamak zorunda olacak.
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Berlin'de 5G yatırımları üzerine yaptığı açıklamada "Biz hiçbir şirket, hiçbir aktör için ön yargılı bir yaklaşım içinde değiliz." açıklamasında bulunarak Huawei'yi 5G'de dışarıda bırakmayacaklarını ima etti.
Ayrıca İsviçreli telekom firması Sunrise de 5G dağıtımı konusunda Huawei ile iş birliği yaparak Avrupa'daki ilk 5G iç mekan servisini kullanıma sundu.
Huawei 5G LampSite çözümünü kullanan Sunrise, mağazaları ve otellerin de aralarında bulunduğu birçok farklı mekanda 5G dağıtımı konusunda Huawei ile çalışacak. Sunrise, bu iş birliğiyle İsviçre ve Avrupa'daki ilk 5G iç mekan servisini başlatmış oldu.
