Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın, Millî Savunma Üniversitesi (MSÜ) Harp ve Araştırma Enstitüleri akademik yıl açılış törenindeki konuşmasından başlığa çıkarılan ifade, "Atatürk ismini bile bu ülkeden kazımak isteyenler oldu" olunca, haliyle bir gülme aldı önce;
Ahahahaha...
Hadi ya...
Bak sen...
Ülkenin kurucusunun, devletini, bayrağını, bağımsızlığını ve hatta ezanını borçlu olduğun adamın ismini kazımak ha; görüyor musun ne kadir kıymet bilmezler, ne nankörler var bu dünyada!
Ülkenin yeni tarzı "altında imzamın olması bana ait olduğunu göstermez" olsa da merak ediyor insan, kimmiş bu melanete imza atanlar acaba?
Derken...
Konuşma metninin tamamını okuyunca ortaya çıktı ki, Oktay tam olarak öyle demiyor aslında. Söylediği şu:
"Ölümünün hemen ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini bile bu ülkeden kazımak isteyenler oldu. Hamd olsun bugün ülkemiz, mazisi ile atisi arasında köprü kurmayı temel görevi kabul eden bir anlayışla yönetilmektedir..."
Takdir edersiniz ki gülmem katmerlendi!
Sütten çıkmış ak kaşık değiller, o kadrodan da Ata'nın ölümünden sonra sergiledikleri vefasızlıklarla "yatacak yeri yok" dedirtenler de oldu olmasına da;
- Atatürk'ü, huzurunda "sap gibi durarak anmak(!)"tan kaçan...
- "Ha bugün matem günü yaa" diye dalga geçen...
- Atatürk'e "deccal" diyen...
- TBMM'den Atatürk resimlerini indirten...
- "Hani Gazi Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü. Biz ördük biz..." diye kafa tutan...
- Atatürk'ün kellesini isteyenlerin, katline ferman verenlerin adına vakıflar, müzeler kuran, "iade-i itibar(!)"larını veren....
En önemlisi...
- Kurduğu Cumhuriyeti yıkıp "yeni"sini kurmakla övünen İnönü müydü?
Ay Sayın Oktay, şu zor günde siz bizi güldürdünüz Allah da sizi güldürsün!
***
SORU-YORUM
Cumhurbaşkanı'nın katılacağı oturum öncesi TBMM Gene Kurul Salonu'nda bomba araması yapıldığını gören vekillerin aklından geçmiş midir acaba: Onun canı can da bizimkisi patlıcan mı?
***
GÜNÜN SÖZÜ
Enflasyon bir ev geçindirenleri bir de yalaka olmayanları şoka sokmadı. Emin Çapa
***
Aday-toto
Bugünlerde Ankara'da yağış da yok aslında ama -"siyasetin doğası gereği(!)" diye sığınılan bir klişe var ya, o yüzden herhalde- zemin hayli kaypak, pardon kaygan olduğundan, ben öyle anlı şanlı kulis yazarları gibi "şu aday olacak", "bu olmayacak", "genel merkez onun hayallerini ham yapacak" filan gibi iddialı yazılar yazamıyorum;
Ama...
"Bugünkü koşullar çerçevesinde"..., "Adayların ilan edildiği gün de şartlar bugünle aynı olursa", "son dakika sürprizi yaşanmazsa -ki çoğu zaman yaşanır-" nevi şerhler düşerek bildirmek isterim ki;
- Mansur Yavaş, çok büyük ihtimalle aday yapılacak ve çok büyük ihtimalle CHP'den değil. Ankara seçimi, muhalefetteki "taban ittifakı"nın hesapların aksine CHP'nin dışında oluştuğu bir yerel seçime gebeyken, İstanbul'da tam tersine CHP'nin "ittifak edilebilir bir aday" çıkarması söz konusu.
- Manisa ve Mersin'de sonucu etkileyebilecek, süreci takip edenler için şaşırtıcı olmayan ama yine de isimlerin misyon ve iddialarıyla "şok" diye anonslanmayı hak eden transferler yaşanabilir. Halen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Burhanettin Kocamaz, tecrübesine ve başarısına rağmen partisi tarafından aday gösterilmiyor. MHP, bu seçimde tercihini bir başka tecrübeli ilçe belediye başkanından yana kullanıp Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna'yı aday gösteriyor. Henüz kırılan kolun sancısı dışarıya yansımamış olsa da Mersin kaynıyor. Manisa'da, daha 24 Haziran sürecinde, "cumhur ittifakına rağmen" AK Parti'yle yaşanan kriz herkesin malumu... Meral Akşener'in neden "Mersin ve Manisa'yı kesin alıyoruz" demiş olabileceğini düşünerek okuyun bu olup bitenleri bence; tesadüf müdür sizce?
- Ve Adana... MHP, burada mevcut ve yüksek siyasetin hayli daralttığı bir alanda -hakkını yemek büyük ayıp olur- büyük, kalıcı ve akılcı yatırımlar yapan Hüseyin Sözlü'yle devam edeceğini ilan etti. AK Parti Adana İl Teşkilatı kazan kaldırdı bile, AK Parti'nin aday çıkarmaması yahut "iddiasız aday" çıkarması mümkün gözükmüyor. Zira, AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni isim vermedi ama "Milletin bize verdiği teveccühü ciro etme şansımız yok. Millet yarın bunun hesabını sorar böyle bir şey yaparsanız" diyerek partisine aleni bir "ittifak istemiyoruz" mesajı verdi. Kaldı ki, CHP'nin oy oranı başa baş Adana'da bu iki partiyle; İYİ Parti'nin 24 Haziran'da aldığı oy oranını düşününce yerel seçimin, Antalya ile birlikte Adana'da da kimi için "kilit" kimi için de "anahtar" partisi olacağı aşikar. Velhasıl, ne İstanbul, ne Ankara, ne İzmir; bu seçimde asıl Adana'da karışacak çarşı.
