Ekonomideki Sorunlar: “Bu Şekilde Enflasyon Düşmez”
Babacan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ihtiyacı olan alanın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılmayacağını düşündüğünü belirterek, enflasyonun bu şekilde düşmeyeceğini ifade etti. Babacan, şöyle konuştu:
"Sayın Mehmet Şimşek’in göreve gelmesinin ardından, ‘Bir izleyelim bakalım’ dedik ama Merkez Bankası’ndaki tutumlar, eleştirdiğimiz tutumlar. Çarşının pazarın hissettiği enflasyon, ENAG’ın puanlarına daha yakın. TÜİK olduğundan düşük açıklıyor. TÜİK başkanı değişmedi, yönetimi değişmedi. Böyle bir durum varken enflasyonu düşüreceğim demek mantıklı değil. Hangi enflasyon?
Hukuk, eğitim sistemi düzgün değilse ekonomiyi vurur. Biz sadece ekonomiye talip değiliz. Ülkeyi yönetmeye talibiz.
BDDK’nın aldığı kararlar en az MB kadar önemli. Enflasyonun patladığı dönemdeki MB başkanını tuttular BDDK başkanı yaptılar. Bunlar bir bütün, bu şekilde enflasyon düşmez.
Mehmet Şimşek’e gereken alan Cumhurbaşkanı tarafından açılmayacak. Şimşek’i ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı aradım. Kısa bir tebrik konuşması yaptık, ‘İşiniz zor’ dedim."
Sosyal Adalet: “Orta Direk Çöktü”
Babacan, Türkiye’de sosyal adaletin sağlanamadığını ve orta direğin çöktüğünü söyledi. Babacan, şunları kaydetti:
“Türkiye’de orta direk çöktü. Çok fakir veya çok zengin var artık. Emekli maaşlarına bakın. 1 Temmuz’da bütün maaşlar arttı ama en düşük emekli maaşına zam yapılmadı. 7.500₺ ile devam ediyor. En düşük emekli maaşı ile açlık sınırı arasındaki makas gittikçe açılıyor. Aynı şey asgari ücret için de geçerli.”
İttifaklar: “Yazılı Taahhütlerimizin Ortak Dilini Oluşturamadık”
Babacan, Millet İttifakı ile ilgili de konuşarak, seçmenin çoğunluğuna 6 partinin ülkeyi ortak ve sorunsuz yönetebileceğini inandıramadıklarını söyledi. Babacan, şu ifadeleri kullandı:
"Biz şimdiye kadar yerel seçimlerle ilgili hiçbir partiyle bir görüşme gerçekleştirmedik.
14 Mayıs ve 28 Mayıs arasındaki söylem değişikliğini biz kaygıyla takip ettik. Demokrat bakış maalesef 28 Mayıs sürecinde azaldı. Şeffaflık önemli, Sayın Ümit Özdağ ile Sayın Kılıçdaroğlu’nun imzaladığı mutabakat metnine üzüldüm. Bu metin panik halinde yapılmış bir mutabakat.
Sayın Kılıçdaroğlu 2. tura giderken Sayın Özdağ ve Sayın Oğan ile temas etmesinin uygunluğunu masada bize sordu ve itiraz olmadı. Ben her zaman gizli anlaşma olmasına karşı çıktım.
Biz 6 partinin uyum içinde ülkeyi yönetebileceği güvenini halkın çoğunluğuna veremedik. Maalesef o güveni oluşturamadık. Yazılı taahhütlerimizin ortak dilini oluşturamadık."