Ali Alper Tüfekçi; İş kazası geçiren işçi nasıl bir yol izlemelidir

Ali Alper Tüfekçi; İş kazası geçiren işçi nasıl bir yol izlemelidir

İş kazasının tanımını yapacak olursak, iş yerinde veya işin yürütülmesi nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen veya bedenen etkileyen bir olaydır.

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU KAPSAMINDA İŞ KAZASI NEDİR?

İş kazasının tanımını yapacak olursak, iş yerinde veya işin yürütülmesi nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen veya bedenen etkileyen bir olaydır. Yani tanımdan da anlaşılacağı üzere iş kazaları; çalışanların işyerinde ve iş saatlerinde başlarına gelmiş kazaları veya işleri sebebiyle sağlık olarak etkilenmeleri nedeniyle oluşan zararları kapsamaktadır.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Kanunları incelendiğinde Sosyal Güvenlik Hukukunda “İş Kazası” nın tanımı bulunmasına karşın bireysel İş hukukuna ilişkin İş Kanunundaki düzenlemelerde bu kavramı karşılayacak herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortalar Kanunun 13 maddesi uyarınca İş Kazası tanımı;

a. Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c. Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d. Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e. Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen ve sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.

Sigortalının geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için yukarıda izah edilmiş olduğu gibi iş kazası tanımına uyması gerekmektedir. Sigortalının geçirmiş olduğu kazanın kanunda öngörülen şekilde olup olmadığına ilişkin inceleme yetkisi sigorta müfettişlerine aittir. Sigorta müfettişleri tarafından yapılan tahkikat sonucunda düzenledikleri raporda iş kazası olup olmadığına ilişkin karar verilir. Sigortalı işçinin iş bu sigorta müfettişlerinin düzenlediği rapora ilişkin karşı dava açma hakkı her zaman saklıdır.

  1. BİR KAZANIN İŞ KAZASI OLARAK NİTELENDİRİLMESİNİN ŞARTLARI NELERDİR?

Bir olayın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için dört unsurun gerçekleşmesi gerekir. Bunlar;

  • Kazaya uğrayanın sigortalı olması,
  • Kazaya uğrayanın hemen ve sonrasında bedenen veya ruhen özre uğramış olması,
  • Sigortalının yer ve zaman itibariyle 5510 sayılı kanunun 13. Maddesinde sayılan hususlardan birine göre kazaya uğramış olması
  • Kazada nedensellik “illiyet” bağının bulunmasıdır.
  1. İŞ KAZASI BİLDİRİM SÜRESİ NE KADARDIR?

İşverence, iş kazası meydana geldiği anda emniyet güçlerine hemen haber verilmesi ve gerekli tahkikat işlemlerinin gerçekleşmesine katkıda bulunması gerekmektedir. İşveren Sosyal Güvenlik Kurumuna da iş kazası bildirimleri kazanın meydana geldiği tarih itibariyle en geç 3 (üç) iş günü içerisinde bildirilmelidir. Bildirimin işverence yapılmamış olması halinde işçi tarafından da bu bildirimin yapılması mümkündür.

  1. İŞVEREN HANGİ DURUMLARDA SORUMLU OLMAKTADIR?

İşverenin iş kazası sebebiyle meydana gelen kazadan sorumluluğunun doğabilmesi için öncelikle kazanın iş kazası olarak nitelendirilebilecek kriterlere sahip olması gerekmektedir. Buna ek olarak meydana gelen kazada işverenin kusuru da bulunmalıdır. İşverenin kusuru yok ise tazminat sorumluluğu da gündeme gelemeyecektir. Sadece iş kazasının meydana gelmesi değil aynı zamanda tazminat yükümlülüğü doğuracak bir rizikonun (zararın) yani iş kazası sonucunda bedensel veya ruhsal bir zararın ya da ölümün ortaya çıkması ve uygun illiyet bağının bulunması gerekir.

İşçi meydana gelen kaza neticesinde uğradığı zararların giderilmesi için maddi ve manevi tazminat talepli olarak dava açabilir. İşçinin meydana gelen iş kazası neticesinde ölmesi durumunda ise desteğinden yoksun kalanlar da tazminat talebinde bulunabilirler. Bu tazminat kalemine ise” destekten yoksun kalma tazminat” adı verilmektedir.

  1. İŞ KAZASI NETİCESİNDE İŞVERENİN SORUMLULUĞUNUN SINIRLARI NELERDİR?

İşyerinde veya iş yeri sayılan meskûn mahallerde meydana gelen iş kazaları neticesinde işverenin söz konusu sorumluluktan kurtulabilmesi için; mücbir bir sebebin varlığı, zarar görenin ağır kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru gerekmektedir.

Fakat her ne kadar işveren yukarı da izah edilen sebeplerle sorumluluktan kurtulmakta ise de işverenin sorumluluğunda kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınmaktadır. Kaçınılmazlık ise; olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kuralları uyarınca alınacak tüm tedbirlere rağmen, iş kazasının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir tedbiri almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.

İş kazası geçiren işçinin öncelikle hastaneye resmi iş kazası kaydının yapılması gerekmektedir. İşverenlerce iş kazası bildiriminin ilgili kurumlara bildirilmesi gerekmektedir. Çünkü kanunlar, iş kazası sebebiyle hem işçiye hem de işverene iş kazası bildirme yükümlülüğü getiriyor. İş kazasına uğrayan sigortalı işçinin geç başvuruda bulunması ve işverenin iş kazası bildiriminde bulunmaması sorun teşkil edecektir. Ve işyerinde iş kazalarını engelleyecek iş güveliği tedbirleri alınamayacaktır.

  1. İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİ NASIL BİR YOL İZLEMELİDİR?

İşçi ilk olarak hastane evraklarının düzenlenmesi bakımından dikkatli olmalı ve bu belgelerin iş kazası olacak şekilde düzenlenip düzenlenmediğini mutlaka kontrol etmelidir. Bunun yanı sıra işverence bildirilmeyen iş kazasının işçi tarafından; Sosyal Güvenlik Kurumu ile Çalışma ve Soysal Güvenlik Bakanlığına bildirilmesi gerekmektedir. Eğer iş kazası neticesinde işçi verdiği ifade de işverenin bu kazada hiçbir kusuru olmadığını ve kendi kusurundan kaynaklandığını kabul eder ve işvereninden şikâyetçi olmazsa ceza davası takipsizlikle sonuçlanmaktadır. İşveren bu kaza sebebiyle işçisinin hastane masraflarını karşılamalıdır, eğer işverence karşılanmaması durumunda Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikâyette bulunulmalı ve hem maddi hem de manevi tazminat davası yoluna gidilmelidir.

  1. SOSYAL SİGORTALAR KURUMU TARAFINDAN İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİYE SAĞLANAN YARDIMLAR NELERDİR?

İş kazası geçiren işçilere Sosyal Sigortalar Kurumu nezdinde bir takım yardımlar sağlanmaktadır. Bunlar şu şekildedir;

  • İş kazası geçiren sigortalı işçiye geçici iş göremezlik veya sürekli iş göremezlik ödeneği bağlanmaktadır.
  • Sigortalı geçirmiş olduğu iş kazası sebebiyle yaşamını yitirdi ise, geride bakmakla yükümlü olduğu yakınlarına ölüm geliri bağlanmaktadır.
  1. İŞÇİNİN BİR İŞTEN DOLAYI İŞYERİ DIŞINDAYKEN BAŞINA BİR KAZA GELİRSE BU KAZA İŞ KAZASI SAYILIR MI?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortalar Kanunun madde 13/e bendi uyarınca”… İşverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, “ eğer işveren işçiyi herhangi bir iş için işyeri dışına göndermiş ve kaza o işin yapılması sırasında meydana gelmişse veya o işe giderken yolda başlarına gelen herhangi bir kazada iş kazası olarak değerlendirilmektedir.

  1. AAT HUKUK BÜROSU OLARAK İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU KAPSAMINDA İŞ KAZASI GEÇİREN SİGORTALI İŞÇİLERE VERDİĞİMİZ HİZMETLER

Alanında uzman kadromuzla İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ve İş Kazalarından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda gerekli her türlü hukuki yasal sürecin izlenmesi ve bu süreçlerin takibi noktasında profesyonel danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz. İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanında verdiğimiz hizmetler;

  • İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku hakkında yasal süreçlere ilişkin danışmanlık,
  • SGK tahkikat sürecinin işçi lehine yönetilmesi,
  • İş kazalarından kaynaklanan uyuşmazlıklar sebebiyle işçinin maddi ve manevi tazminat davaları sürecindeki her türlü haklarının korunması ve ilgili işlemlerin takibinine dair her türlü hukuki hizmet verilmektedir.

Hizmetlerimiz doğrultusunda elbette ki istenilen hiçbir işletmede işyerinde iş kazası olmamasıdır. Her işletme (işyeri) alanında uzman hukukçulardan destek alarak iş kazasını önlemeye yönelik çalışmalar yapmalı ve 4857 sayılı kanun ve 5510 sayılı kanun tüm işverenlerce ve vekillerince iyice irdelenmelidir. Tüm önlemlere rağmen iş kazası meydana gelmişse AAT hukuk bürosu olarak dava çözümlemelerinde işçi ve işverenin haklarını gözetmekle refah bir çalışma hayatı yaşanması konusunda katkıda bulunuyor, işçinin ve işverenin hukuki çerçevede hareket etmesi konusunda danışanlarımıza destek oluyoruz.