Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR
Sabahattin ÖNKİBAR

Alevi rektör de atadım diyen Exeter’li Abdullah Gül

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ırk ya da mezhepler koalisyonu değildir.
Hal bu iken Anayasa’ya göre devletin başı olan Gül; “Alevi rektör de atadım” gibi dehşet bir ifade kullanıyor!
Yahu Alevi dediğin, senin vatandaşın değil mi?
Bir Cumhurbaşkanı halkını bu şekilde nasıl tasnif eder?
Başbakan çıkıyor, durup dururken “Bu ülkede 36 ayrı etnik grup var” vurgusunu yapıyor, Cumhurbaşkanı da bu vurguya mezhep boyutunu ilave ediyor!
Devlette, milleti öncelikle birleştirmesi gereken ilk iki ismin söylediklerine bakar mısınız?
Nedir bu tesadüf mü yoksa başka bir şey mi?
Peki Abdullah Gül o sözleri nerede ediyor?
Londra yolunda!
Oraya niye gidiyor?
Kraliçenin elinden ödül almaya!
Ödülü veren kim?
Mavi Kitabı yayınlayan kurum!
Mavi Kitap ne?
Birinci Dünya Savaşı esnasında İngiliz Propaganda Bakanlığı tarafından Türkiye aleyhine bastırılıp dağıtılan kitap!
Kitabın içeriğinde ne var?
Türklerin, Ermenilere soykırım uyguladığı ilk kez bu kitapla gündeme getirilmişti!
Kitabı yayınlayanlar aynı zamanda Exeter Üniversitesi’ne bağlı!
Exeter Üniversitesi’nin özelliği ne?
İngiliz İstihbaratının güdümünde olması!
Başka?
Buradan mezun olan yabancı öğrencilerin kendi ülkelerinde desteklenmeleri!
Başka?
İngiltere’de bünyesinde Kürt Araştırmalar Enstitüsü olan tek Üniversite!
Türkiye’de bu üniversitede eğitim gören ya da master yapan var mı?
Var!
Bunların en önemlisi kim?
Abdullah Gül!
Burada bir parantez açıp; Cumhurbaşkanımızla alakalı olarak olumsuz anlamda zerre bir imada bulunmadığımızı özellikle belirtelim ve yaptığımızın sadece bilgi aktarımı olduğunu belirtelim!
Bir başka husus, Abdullah Gül’e ödülü layık gören ’Chatham House’un İsrail’in kurulmasına ve Sevr’in hazırlanmasına öncülük eden yapının devamı olmasıdır!
Kraliçe ve İngiliz istihbaratı destekli olan bu kuruluşun ödülü 9 Kasım’da vermesi de altı çizilmesi gereken bir diğer ayrıntıdır!
Bu tarihin anlamını mı sordunuz?
9 Kasım tarihi, İngilizlerin Çanakkale ve İskenderun’a asker çıkardığı gündür!
Daha önce de yazdık Abdullah Gül’e ödül verilmesinin sebebi, Kıbrıs’ta bütünleşmeye katkı (Bize göre peşkeş), Ermenistan açılımına destek (Bize göre boyun eğme) ve Irak’daki çabaları (Barzani’yi kucaklaması) imiş!
Bu bilgileri sunduktan sonra soralım; Sevgili okurlar siz Cumhurbaşkanı olsaydınız böyle bir tarihte, böyle bir kurum tarafından verilecek ödül için Londra’ya güle-oynaya koşar adım gider miydiniz?
Sakın, Cumhurbaşkanı Gül, kendine ödül verecek kurumun kimliğini bilmiyordu demeyin, biliyor... Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin bu konuda aylar önce akademisyenler tarafından uyarıldığının şahidiyim!
Ve bu yüz kızartıcı tabloya yandaş medyadan tık yok iyi mi?


ARMAĞAN...
PKK, AKP sayesinde şehitlik mertebesinde!

Yandaş medya haberi sansürledi ama yine de gizleyemediler. Taksim’de suçsuz insanların üstüne bomba patlatan PKK’lı teröristin cenazesinde “Şehitler ölmez ” diye bağırıldı... Evet PKK teröristi AKP sayesinde artık şehitlik mertebesindedir!..
Bu ülkede vatan bölünmesin diye toprağa düşen Mehmetlerimiz, Ergenekoncu yaftasını yerken ve cenazeleri bile AKP’nin engellemeleri ile zor kaldırılırken, ülkeyi bölme misyonlu PKK’lının cenazesinde şehitler ölmez sloganları atılıyor.. İşte AKP’nin Türkiye’yi getirdiği nokta budur... Ve heyhat, Oktay Ekşi’nin bir gafını günlerce diline dolayan, pastane açılışlarını büyük icraat diye satan, Devlet Bahçeli’nin 5 gün önce Meclis’de yaptığı açılım eleştirisini dilinden düşürmeyen Başbakanımız, PKK’nın bu densizliği için tek bir laf olsun etmiyor!.. Yalnız bu şehit rezaletine değil, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın TBMM’de, “Çok yakında PKK’lılar Meclis’de olacak” demesine de susuyor!.. Sadece Erdoğan değil TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de susuyor .Oysa TBMM çatısı altında söylenen o söze, öncelikle onun cevap vermesi gerekmiyor mu?Yargıtay Başsavcısına yurt dışından postalar koyan Şahin, iş PKK’ya gelince ne hikmetse susuyor?.. Bu dramatik tabloyu referandumda evet diyen sözde milliyetçilere armağan ediyorum!


MÜTHİŞ İDDİA...
Kayıp trilyon için Erbakan’a ihale mi?

Dün bir alışveriş merkezinde karşılaştığım eski dostum olan Halkın Sesi Parti’sinin önemli bir isminden şöyle bir şey dinledim: “Sabahattin Bey, Sayın Genel Başkanımız Numan Kurtulmuş ile partimizin arkasında Tayyip Bey’in olduğunu yazdınız ve haksızlık ettiniz. Sayın Kurtulmuş, Saadet Partisi’nden kendi ayrılmadı, gitmesi için akıl almaz şeyler yapıldı...”
Yapan kim ve niye yapıldı, dememle şu karşılığı aldım: “Tayyip Bey, Saadet Partisi’nin barajı aşacağını gördü ve AKP’den oraya gidecek oy akışını engellemek için Saadet’e operasyon yaptı, yani partiyi ikiye ayırdı ama bu projede kullanılan Numan Kurtulmuş değil, Erbakan Hoca’dır...” Araya girip; Mümkün değil, Erbakan Hoca Erdoğan’la uzlaşmaz, dememle de şu cevabı aldım:
“Bize bir duyum geldi, araştırıyoruz. Diyorlar ki Erbakan Hoca’nın ’Kayıp Trilyon’için ödeyeceği para için Hoca’nın bir yakınına büyük bir ihale verilmiş. Dikkat edin ’Kayıp Trilyon’da haciz işlemi askıda!..” Sözünü kestim ve böyle bir iddianın Erbakan’a karşı bir yıpratma propagandası olabileceğini söyledim... Evet, biz böyle bir şeye kesin olarak kanıtlanmadan asla ve kat’a inanmayacağımızı belirtelim... Bu iddiayı yazmamızın sebebi ise Prof. Erbakan’a ardındaki fısıltıları susturması için açıklama imkanını vermektir. Hocam, hiç bir yakınınızın asla bir ihale almadığını açıklayın yayınlayayım.

Yazarın Diğer Yazıları