Alçaklar bize haince boşuna saldırdınız

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle 10 Ocak 2021’de Yeniçağ Gazetesini ziyaret eden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’ın sözlerine ilişkin yazım 13 Ocak 2021’de yayınlandı.

15 Ocak 2021 sabahı Selçuk Özdağ evinden çıkarken Ülkü Ocakları Ankara Eğitim Sekreteri önderliğine saldırıya uğradı. Ölümden döndü.

Aynı gün öğle saatlerinde bu kez evimin önünde ben de Ülkü Ocakları Ankara il Sekreteri önderliğinde 3 kişinin saldırısına uğradım ve İl Sekreteri de araçla çarparak öldürülmek istedi.

Peki, hakkında suç duyurusunda bulunduğum Devlet Bahçeli ya da MHP genel merkez yöneticileri ya da Ülkü Ocakları yöneticileri yazımda yer alan hangi ifadeye tepki gösterip bana ve Selçuk Özdağ’a öldüresiye saldırdılar.

13 Ocak tarihli yazımdaki Özdağ’ın sözleri özetle şöyle:

"Sayın Devlet Bahçeli, taşıdığı tumturaklı sıfatların ağırlığı ve temsil ettiği mümtaz tabanı sayesinde ne söylediği ilgi çekenlerden biridir. Kendisine karşı muhataplık bu veçhe ile olup, sözlerinin ne mana içerdiğinin zaman ve mekâna göre değişmesi ise de ayrı bir muammadır.

Merakımızı mucip kılan ise mesela, 17-25 Aralık olayları hakkında niçin tek bir söz dahi sarf etmediğidir.

Zira o günlerde çalışma odasındaki saati, 17-25’e sabitleyip o haftayı yolsuzluk haftası bile ilan etmişti.

Hatta hesap sormaya yeminler etmiş, bugün hain ilan ettiği Can Dündar ile aynı saatin önünde röportaj bile yapmıştı.

Uygun gördüklerini! terör destekçisi ilan ederken, dün ağza alınmayacak sözlerle itham edip suçladığı AK Parti ve Genel Başkanının koltuğuna sığınınca söylenenler unutuluyor mu?

Sayın Bahçeli o gün söylediklerini mi unuttu yoksa?

Ya da dün söyledikleriniz mi doğru değildi, bugün söyledikleriniz mi doğru değil?

Sahi 17-25 Aralık sizce nedir Sayın Devlet Bahçeli?"

Şimdi gelelim konumuza.

Devlet Bahçeli’nin Can Dündar ile tanıttığı 17-25 Aralık saati yıllardır ortada yoktu.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin makamına ziyaretinde paylaşılan fotoğrafta yeniden ortaya çıktı.

Bahçeli’nin bu mesajı neden verdiği çok net şekilde belli.

-Sinan Ateş davası kapatılsın. Yoksa 17-25 Aralık dosyasını açarım.

Madem 17-25 Aralık takvimi halen Bahçeli’nin odasında o hâlde Özdağ ve bana yapılan organize saldıranları azmettirenlere diyorum ki;

Ben ve Özdağ 17-25 Aralık’ı unutturmamak için 13 Ocak 2021’deki yazımda gündeme getirerek hata mı yaptık?

Bahçeli 17-25 Aralık dosyasını unutmadı ve yeniden gündeme getirerek hata mı yaptı?

Alçaklar bize haince boşuna saldırttığınızı işte şimdi gördünüz.

Bahçeli için 17-25 Aralık dosyaları hâlen güncel.

Haydi sıkıysa şimdi de Bahçeli’ye saldırın da görelim.

Bahçeli’nin 17-25 Aralık takviminin anlamı nedir hatırlatayım;

17 Aralık 2013; 61. Türkiye Hükûmetindeki Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış ile üç bakan çocuğunun, "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiasıdır.

25 Aralık 2013; Yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan'ın şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmasıdır.

Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan şunları söylemişti:

"Hırsızlığın serbest, hırsızlığa karşı koymanın suç sayıldığı bir döneme girdik. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 17-25 Aralık soruşturması kapsamında çocuklarıyla yaptığı konuşmalarda paraların nasıl saklanacağı talimatını vermiştir.

O süreçte ortaya çıkan tapelerin tamamının gerçek olduğu, 2 bin 500’ün üzerindeki tapenin gerçek kayıtlar olduğu resmî bilirkişi raporlarıyla saptanmıştır.

TBMM soruşturma dosyasında, bu tapelerin tamamının gerçek olduğuna ilişkin bilirkişi raporlarının olduğunu görüyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları