İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener dün Fox TV ekranlarında İlker Karagöz’ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Resmi kurumların açıkladığı enflasyon ve işsizlik rakamlarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Akşener, “İşsizlik düşmüyor. Artık insanlar o kadar umutsuz ki. İnsanlar iş aramaya devam ediyor. Ama bekar olanlar iş aramaktan vazgeçmiş durumda” dedi. Yurt gezilerini hatırlatan İYİ Parti lideri, “Uzun zamandır esnaf geziyorum. Pandemi yoktu. Şu anda işçi sayısı düştü. İşsizlik artıyor. Yanıma bir kadın geldi. Oğlunun ayağında lastik terlikler var. Eşi işten çıkmış. Önceliği çocuğunu okula göndermek.12 yaşında bir çocuk. ‘Çantalar çok pahalıymış dedi’ babası asgari ücretle çalışıyormuş. 4 yıllık üniversite mezunlarının garsonluk yaptığı bir tabloyla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Partisinin ekonominin kurtuluşu için yaptığı çalışmaları da anımsatan Akşener “Ekonomi manasında çok iyi hazırlıklı bir siyasi partiyiz. Altılı masadaki bütün siyasi partilerin de çok iyi ekonomi programları var” diye konuştu. Enflasyon için 3 ay evvel 1 yıl içinde yüzde 10 civarına düşer” dediğini kaydeden Akşener, “Ama bu gidişatla şu anda ancak yüzde 20’ye düşer diyoruz. Biz seçmenimize yalan söylememe, aldatmama kararlılığındayız. Ama güven geldiği andan itibaren, demokrasi geldiği andan itibaren, hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlandığı andan itibaren Türkiye’nin güven puanı yükselecektir ve risk puanı düşecektir. Sadece sıcak paradan bahsetmiyorum, Türkiye’ye yatırım yapma anlamında da hem yerli hem yabancı kaynak gelecektir. 3 ay evvel, iktidara gelirsek 1 yıl içinde enflasyon yüzde 10 civarına düşer diyorduk, hasar büyüyor” değerlendirmesini yaptı.
Meral Akşener, “Altılı masada çatlak var mı?”, “İYİ Parti’de masadan kalkmak gibi bir yaklaşım var mı?” sorularına da kesin bir dille “Hayır” karşılığını verdi. İYİ Parti lideri, ortak cumhurbaşkanı adayıyla ilgili “Aday altılı masadan mı olacak?” sorusuna da “Sayın Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayını bu altı liderin seçeceğini söyledi, kamuoyuna o paylaştı. Arkasından biz, o masada olanlar da olumlu bulduk. Dolayısıyla o masadan çıkacak. Karar masadan çıkacak. Yani adayı altılı masa belirleyecek. Ama altılı masayı oluşturacak liderlerin o karara katılımını, arkalarında bulunan hem seçmenlerinin hem sahada gördüklerinin bir sonucu olacak. Yani tartışacağız. Biz Cumhur İttifakı gibi değiliz. Orası(Altılı masa) bir ortak akıl platformu” karşılığını verdi.
Seçime ortak adayla gidilmesi gerektiğini belirten Akşener, bunun hem cumhurbaşkanlığının kazanılmasında hem de parlamenter sisteme geçişte önemli olacağını vurguladı. Akşener, altılı masanın göstereceği ortak cumhurbaşkanı adayına ilişkin, “Adı geçen hiçbir adaya yönelik, Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, hiçbir ismi geçen kişiye yönelik en küçük bir ön şartımız, ön yargımız yok” dedi. İYİ Parti lideri, ortak aday için de “Kazanacak bir aday. Parlamenter sisteme geçilmesi konusunda irade koyacak bir aday. Verdiği sözü tutacak bir aday. Çünkü aday da dahil olmak üzere bir protokolü imzalayıp kamuoyu ile paylaşacağız. Devlet tecrübesi olan bir adayımız olacak. 13. Cumhurbaşkanı, bugün adı altılı masa, yarın ittifak olacağını kuvvetle ümit ettiğim, biz şu anda iki partiyiz Millet İttifakı olarak. 2018’de de dört partiydik. İki parti daha eklendi. Onlar henüz ittifak bünyesinde değiller. İnşallah bu altı partinin Millet İttifakı çerçevesinde buluşacağını ümit ediyorum” şeklinde konuştu.
Akşener, sözlerini ‘’Tayyip Bey’i sandıkta indirmek istiyoruz. Siyasi partiler onun için kurulur. Ben daha iyi yapacağım diyerek kurulur. Elbette bu ucube sistemin değiştirilmesi hedefimiz var bizim. Bunu değiştirebilmek için mutlaka cumhurbaşkanlığını almamız lazım. Bunun için rekabet ediyoruz; ama küfür ederek, hakaret ederek etmiyoruz’’ diye sürdürdü. Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebilir” şeklindeki Yunanistan çıkışı için de “Bu tür işler genellikle söylenerek yapılmaz ama Sayın Erdoğan’ın sözünün içinde çok önemli bir yer vardı. 18 adanın işgal edildiği. 18 ada işgal edilmişse, Cumhurbaşkanı olarak siz bunu söylüyorsanız, ‘işgal’ dediğiniz için gereğini yapmak zorundasınız. Hollanda’daki, 2017 referandumuna giderken portakal kesmeye benzemez bu işler” dedi.
BOL MAAŞLI DANIŞMANLAR İÇİN ''BU GÜNAHTIR'' ÖFKESİ
İYİ Parti Lideri Akşener, birden çok maaş alan bakan yardımcılarının hatırlatılması üzerine "3 bin 500 lira emekli maaşı alan bir kişinin evi kendinin bile olsa geçinebilmesi mümkün değil. Geçen hafa Sarıyer''de 70''in üzerindeki bir kadın kulağıma eğilip ''İki gündür yemek yemedim. Açım'' dedi. ''Ya ölüyorum kardeşim'' diyor. Böyle bir şey yok. Arkadaşlar yakında bir dönerci var oraya götürmüşler. ''İki yıldır, üç yıldır ağızıma böyle bir şey koymamıştım. Sabah da yerim biraz fazlasını koyabilir misiniz?'' demiş. 3 bin 500 lira emekli maaşı ile gıdaya erişemez. TÜİK''e göre enflasyon yüzde 80 gözüküyor ama ENAG''a göre de yüzde 180. Gıdaya erişimde enflasyon yüzde 140. Bu da devletin rakamı. Böyle bir sistemin içinde bunlar günahtır. Biri asgari ücretle biri emekli maaşı ile geçinmeye devam ederken ne iş yaptığı belli olmayan bu danışmanlar kadrosunun, bu yardımcılar kadrosunun... günahtır. Bunların arabaları, şoförleri, benzinleri, lojmanları bedava. Bu para ne? Böyle bir şey olabilir mi? Sonuç itibariyle bir tarafta açlıkla boğuşan bir Türkiye, bir taraftan da servetin gittikçe az bir grubun eline geçtiği bir Türkiye." dedi.
''DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE ÖĞRETMENLER AĞLATILMAZ''
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer''in, öğretmenlere yönelik "Mühendisler de atanamıyorlar ama böyle ağlamıyorlar" şeklindeki sözleri sorulan Akşener, "Öğretmeni yeterli sayıda, birinci sınıf yetiştireceksiniz. Üniversiteler açıp istihdam fazlası öğretmen yetiştirmeyeceksiniz. Öğretmeni tayin edeceksiniz. Öğretmen daha iyi bir imkan buluyorsa özel okullarda çalışabilir ama devlette çalışabilme imkanına sahip olacak. Çünkü siz ona geleceğinizi, bugününüzü emanet ediyorsunuz. Yani Sayın Özer''in de çocuğu öğretmene emanet, sizin de çocuğunuz varsa ona emanet, benim ki de ona emanet. Dünyanın hiçbir yerinde öğretmenler çok yüksek maaşlar almaz ama hiçbir yerinde sürünmezler, hiçbir yerinde öğretmen ağlatılmaz, hiçbir yerinde öğretmenin itibarsızlaştırılması söz konusu olamaz." diye konuştu.
"İKTİDARIN İMRALI İLE GÖRÜŞTÜĞÜNE DAİR DUYUM VAR"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli''nin Millet İttifakı adayının dış güçlerce belirleneceğine ilişkin çıkışı sorulan Akşener, "Ben bu dış güçleri hiç göremedim. Ne hikmetse hiç merhabamız olmadı. Eskilere de dönmek istemiyorum iktidar partisi açısından; Amerika''da, Avrupa''da gidip, gezip, yalvaran bir dönem geçmişti. Onlara da bir şey demiyorum'''' dedi. AKP iktidarının İmralı''da cezasını çeken teröristbaşı Abdullah Öcalan ile temasa geçtiğini de aktaran Akşener, ''''Sayın Bahçeli''ye tavsiyem bizlerle uğraşmak yerine, bizim aldığımız bazı duyumlar var, iktidar partisi İmralı ile görüşme trafiğini başlattığına dair. Bu bir duyum. İktidarın İmralı ile görüştüğüne dair bir duyumum var. Dolayısıyla Sayın Bahçeli''nin önüne küt diye bir mektup düşer, İstanbul seçimlerinin ikinci turunda olduğu gibi nasıl güzelleyeceğini düşünmekten zora düşülür. Bugünden ortağına dikkat çekmesinde fayda var" diye ekledi.
''İYİ PARTİ''YE LİNÇ FESTİVALİ BAŞLADI''
İYİ Parti''ye operasyonların sürdüğünün devam ettiğine dikkat çeken Akşener''e geçtiğimiz günlerde sarf ettiği "Eylül linçi başladı" şeklindeki sözleri anımsatıldı.
Akşener, "Millet İttifakı''nı bölmek için bir operasyon mu yapılıyor?" sorusuna ''''Bize operasyon yapmaya çalışanlar oldu hep. Biz o kadar şeffaf bir yapıyız ki becerilemiyor. Ben ne biliyorsam, il başkanlarımız, milletvekillerimiz onu biliyor. Çok şeffaf çok açık bir siyasi partiyiz'''' karşılığını verdi.
Akşener şöyle devam etti: ''''Şöyle bir durumumuz var. Şimdi 6 siyasi partinin yer aldığı bir masa bu. İktidar sürekli olarak yedinci bir ayağı olduğunu söylüyor ve bunun üzerinden özellikle İYİ Parti''yi, iktidarın elindeki imkanlarla biz HDP üzerinden terbiye edilmeye çalışılıyoruz. Diğer taraftan da muhalif görünen, muhalefetin içinde yer aldığını iddia eden tırnak içinde ''kanaat önderi'' de HDP ile aynı yere yan yana getirebilmek için bizi terbiye ediyor. Bir taraf ipin ucunu o kadar kaçırıyor ki, Kürtlere sövmeye başlıyorlar. Bunu aracılığınızla bir uyarı olarak söyleyeyim, Kürtlerin incitilmesi meselesinden inanılmaz acı tablolarla karşı karşıyayız. HDP''yi bizim başımızda bir sopa olarak kullananların dili seçmene öyle yansımış ki, "Kürt eşittir PKK''lı" gibi bir algı alev gibi yayılıyor. AK Parti''yi ve yöneticilerini bu konuda uyarıyorum. Eğer güneydoğuda Kürtler olmasaydı, PKK''ya karşı tavır koymasalardı biz neyi konuşuyor olurduk? Öldürseler, istedikleri kadar hakaret etsinler ben Kürtleri incitmeyeceğim. Bunu bir oy kaygısıyla da yapmıyorum.
Bunu bir kenara koyduk. Diğer taraftan ise birbirine tavrı son derece net, şeffaf, açık olan iki siyasi parti var. Biri İYİ Parti, biri HDP. HDP de bizim olduğumuz yerde olamayacağını ilan ediyor. HDP aynı zamanda başka ittifak kurma aşamasındalar. Bütün bunları bir araya koyduktan sonra bir grup parmağını bize sallayarak şunu yapıyorlar. (Hangi grup?) Muhalefetin içinde HDP ile bizim yan yana gelmemiz gerektiğini iddia eden yapı ya da biz HDP''li olmuyorsak bize ''Kalkın giden'' diyen bir yapı var. Kavramsal olarak son derece aşağılayan, bize çok çirkin tavırlar koyan, gerçekten kötü bir dille davranan bir kesim var. Muhalefeti de tanzim ettiğini düşünen tırnak içi ''kanaat önderleri'' diyelim adına. Bunlar da HDP''nin bütün Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia ediyorlar.
Şimdi biz neyiz? Biz açık, şeffaf, tutumu belli olan bir siyasi partiyiz. Bu tutumumuzun karşılığı olarak başka siyasi partilerin birbirleriyle olan ilişkilerine en küçük saygısız sözümüz, karışmamız, davranışımız, hakaret etmemiz yok. Onların ilişkilerine saygı duyuyoruz. Bizim de tutumumuza herkesin saygı durmasını bekliyoruz. Beğenmeyebilirsiniz, doğru bulmaya bilirsiniz, eleştirebilirsiniz, benim bunlara saygım sonsuz ama hakaret edemezsiniz, iftara atamazsınız, linç edemezsiniz. Geçen Eylül ayında da aynı çerçeve içinde bir linç yemiştik şimdi de aynı şekilde linç festivali başladı.''''
AK PARTİLİ ÖZHASEKİ''NİN AÇIKLAMALARI
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki''nin "Ekmek 1 lirayken alamıyorsunuz. Ama bugün 5 lira ile çok rahat alabiliyorsunuz" şeklinde sözleri hatırlatılan Akşener, "İnandığını zannetmiyorum. İnanıyorsa durum çok vahim. Sayın Özhaseki gerçekten buna inanıyorsa durum vahim. Çünkü o zaman Marie Antoinette hayatımıza hoş geldin." değerlendirmesini yaptı.
"Asıl mevzu bu ucube sistem" diyen Akşener, "Bu ucube sistem bir saray hayatı yarattı. Saray her şeyi ile bir paralel evrendir, ayrı bir hayat tarzıdır. Milletin adamlığından, milletin insanlarından gittiler; bir paralel evrede, kararnamelerle yönetilen bir Türkiye''nin, o Türkiye''yi yöneten zihniyetin temsilcisi de bu sözleri söyleyebilir." ifadesini kullandı.
Akşener şunları söyledi:
"Bu nasıl bir şeydir? Benim yapacağım bir alan değil, psikiyatristlerin bakması gereken bir alan. Ama saray dediğimiz mesele paralel bir evrendir. Ayrı bürokrasisi, zihniyeti, hayat tarzı olur. Siz oralarda smoothieler içersiniz. İtibardan tasarruf olmaz. Uçak filoları ile gezersiniz. Bir uçak sadece arabalarınızı götürür. Dolayısıyla aşağıdaki garibandan koparsınız. Çok uzun bir zamandır bu arkadaşların bir fakir evine girdiğini düşünmüyorum.
BAKAN VARANK''IN BEYAZ EŞYA KARŞILAŞTIRMASI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank''ın yaptığı beyaz eşya satışı karşılaştırmasıyla ilgili konuşan Akşener, "Bu arkadaş şaka gibi bir insan tipi. O troll başıydı. Trollük ruhunu atamadı üzerinden. Sanayi ve teknoloji çok önemli iki kavramdır. Dolayısıyla çok önemli bakanlıklarından da birisidir. 249 bin kurutucu yeni var. 2002''ye kadar hiçbir şey yok. Bu iktidarın ortağı ne diyecek acaba? Zaten evlerimize de bunlar sayesinde girdik, böyle bir şey var mı? Buzdolapları var ama içi boş. Makarna var, mercimek çorbası var, köyden gönderilmişse tarhana çorbası var. O çorbaların içinde de yağ yok." değerlendirmesinde bulundu.
SOYER''İN SÖZLERİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer''in, İzmir''in kurtuluşunun 100. yıl dönümünde söylediği sözlerle ilgili konuşan Akşener, "Aslında Atatürk''ün sözlerin, ''olabilirler'' sözünü hüküm cümlesi olarak kurmuş. Orada sorun var. Hüküm cümlesi olarak kurduğu için. Bu dönemde, bu iktidarın, bu Cumhur İttifakı''nın bizimle ilgili yaratmaya çalıştığı atmosfere, ekonomideki ağırlığın, kötülüğün, işsizliğin kapatılması için ortaya koyabilecekleri her bir hatamızı, onlar üstünde tepiniyor. Bunlardan kaçınmamız gerektiğine inanıyorum ben." ifadelerini kullandı.