MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener, Türkiyem TV'de Cansu Ertuğrul'un moderatörlüğünde yayınlanan Gündem Özel programında, Genel Yayın Yönetmeni Faruk Mangırcı ve gazetemizin yazarı Orhan Uğuroğlu'nun sorularını yanıtladı.
Çözüm süreci, Başkanlık sistemi ve yeni parti kurup kurmayacağına dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Akşener, hükümetin yeni Anayasa teklifini Meclis'ten geçirebilmek için terörsitbaşı Abdullah Öcalan'la ve HDP'lilerle el altından görüştüğünü iddia etti.
İşte Meral Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar:
2009 seçimlerinde yüzde 38’e düşünce AKP, hemen bir yeni anayasa gündeme getirildi. Bir taraftan seçmeni birbirine bağlamak için bir adımdı diğer taraftan da kısa günün karı olarak hem HSYK’yı hem de anayasa mahkemesini ele geçirmek üzere yeni bir projeyi ortaya koydular.
2005’ten beri PKK’yla uğraştığımız bir çözüm süreci, önce açılımdı sonra saçılıma döndü bu. Ben o Oslo meselesinin, hendek açılımına kadar giden, Türkiye’yi yorum o süreçle ilgili, Oslo’yla ilgili tapeleri herkesin dinlemesi veya okuması gerektiğini düşünüyorum.
BİR KİŞİ BİLE SORUMLULUK ALIP İSTİFA ETMEZ Mİ?
2005’ten önce bu bir terör sorunu iken, 2005’te AKP’nin başlattığı çözüm süreci ile siyasi soruna dönüştü.
Bir problem üzerine bu kadar zig zak yaparsanız bir kere işin şirazesi kayar. Şehit cenazelerinin patlayan bombalarının bir sorumlusu olmaz mı? Bir kişi bile sorumluluk alıp istifa etmez mi?
Analar ağlamasın diye yola çıkıldı, bize "kandan besleniyorsunuz" dendi. Bu yöneticilerin içinde çoktan Iraklaşır, İranlaşırdık biz. Milletimiz var olsun.
ÇÖZÜM SÜRECİ SORUMLULARI YÜCE DİVAN'DA YARGILANMALIDIR
İçişleri Bakanları, Başbakan, o dönemin siyasetçileri hepsi yüce Divanda yargılanmalı. Terör mücadelesindeki arızalar, eksiklikler, problemler neticesinde hepsi sorumludur. Bir kişi çıkıp da istifa etmez mi?
Toplam 37 il gezdim. 20 il boyunca söyledim, 21. ilde bir kanun çıkardılar. Güneydoğu’da veya bir başka alanda terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizin terör kanunuyla korumaya alınması gerektiğini söyledim. 21. İlde kanunu değiştirdiler ve polisimizi askerimizi koruma altına aldılar.
PSİKOLOGLAR BUNA 'PSİKİYATRİK İKTİDAR' DİYOR
Erdoğan’la Putin arasında bir benzerlik var. Rusya’da bu mesele Putin açısından sürdürebilir olabilir. Bu otoriter anlayış; ekonomideki rantı, parayı paylaştırdığı bir anlayıştır. Psikologlar buna psikiyatrik iktidar diyor. Psikiyartik iktidar şu; gittikçe yetkiyi elinde toplayan, ülkeyi tımarhane gibi gören.
YENİ PARTİ İDDİALARI
MHP’de bu mücadeleye başladığım günden beri insanlar bana soruyor. Ben de mücadelenin bu partinin içinde olacağını söyledim. Sayın Bahçeli bana 7 Haziran’dan beri parti kurduruyor. Abdullah Gül’le görüştüğümü iddia etti, Bülent Arınç’la görüştüğümü iddia etti. Bahçeli’nin söylediği hiçbir şeyi Balgat’ta danışman yazamaz.
Biz her zaman mücadelemizi MHP’de sürdüreceğimizi söyledik. Şimdi ben parti kurmaya kalkışsam Bahçeli ve Balgat’taki herkes tosun keser.
BAHÇELİ KURULTAYI TOPLAYIP BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TABANA SORMALIDIR
“Al başkanlığı ver koltuğumu” tarzında bir başkanlık sistemi teklifi Bahçeli tarafından gündeme bırakıldı.
Bahçeli bir kurultay toplamalıdır. Söz veriyorum ben katılmayacağım. Ve orada tek bir soru sormalıdır: “Başkanlık sistemini istiyor musunuz, istemiyor musunuz?” Bahçeli bunu sormadan Başkanlık sistemini öneremez.
Meclis grubundaki arkadaşlarımızın hayır diyeceğine inanıyorum. Hem onların Türk milliyetçiliğine olan inançları hem de Türkiye’ye duydukları sevgi sebebiyle hayır diyeceklerine inanıyorum. Sayın Bahçeli bunu kimseye sormadı. Derhal kurultayı toplayıp parti tabanına sormalıdır.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ HÜKÜMET ÖCALAN'LA GÖRÜŞÜYOR
AKP'ye oy verenlerin yüzde 25’i hayırcı. MHP’ye oy veren yüzde 12'nin yüzde 70’i hayırcı. Kürt kökenli vatandaşlarımızın 10 puanlık bir kayması var AKP'den. Onun için HDP milletvekilleri ile el altından görüşme var, Abdullah Öcalan'la el altından görüşme var.
Başkanlık için eğer doğru ve çok çalışırsak hayır çıkma ihtimali çok büyüktür. Referandumdan hayır çıktığı gün Balgat yönetimi de dahil olmak üzere Türkiye'deki tüm siyasi aktörler değişir.
BİR İNSANA BU KADAR YETKİ VERİLİRSE BU İŞTEN ZULÜM ÇIKAR
2012 ya da 2013’te AKP hükümetinin anayasa komisyonuna getirdiği bir değişiklik var. Bu MHP’nin 'bekaa sorunu' diye lanse ettiği metinden çok daha iyi bir metin. En azından adı Başkanlık konmuş. “Türk milletinin başkanı” diye bir madde var. İlk 4 maddeye el sürülmemiş en azından.
Partili milletvekili seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı bir arada. Bunun adı zorlama Başkanlık, bizim sloganımız bu. Kim olursa olsun, bu kişi ben de olsam bir kişiye bu kadar yetki vermeyin. Bir kişiye bu kadar yetki verilirse bu işten zulüm çıkar.
Devlet Bahçeli'nin siyasi ahlak açısından böyle bir teklifi yapabilme hakkı yoktur.
Buradan Başbakan, Cumhurbaşkanı ve muhalefet partilerine sesleniyorum: Önce siyasi partiler yasasını değiştirin, seçim yasasını değiştirin. O Meclis kimlerden seçildiyse Başkanlık dahil her şeyi tartışsın, sonuç ne çıkarsa onu yapalım.
BAŞKANLIK SİSTEMİ SONUÇLANANA KADAR YENİ PARTİYLE İLGİLİ BİR GİRİŞİMİMİZ OLMAYACAK
Önümüzde Başkanlık seçimi var. Önce biz bunun Meclis’ten geçmemesi için elimizden geleni yapmak zorundayız. Oradan geçerse ondan sonra referandumda hepimiz birlikte elimizden ne gerekiyorsa yapmamız gerekiyor. Orada hayır çıkarsa, zaten bütün aktörler değişecek.
Bunları yapmak zorundayız. Bunları yapana kadar hiçbir girişimde bulunmayacağız. Ama tüm arkadaşlarıma da söz verdim kimseyi yarı yolda, ortada bırakmayacağım, kimse merak etmesin. Arkadaşlarıma ne düşünüyorlar onlara soracağım, ne düşünüyorlar onlara göre bakacağız.
Fakat şu an birinci önceliğimiz Başkanlığın Meclis’ten geçmemesi, ikinci önceliğimiz de referandumdan geçmemesi.
