Fotoğraflar: Alp Eren Kaya
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Zonguldak'ta partisinin il başkanlığının açılışını gerçekleştirdi.
Burada yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulunan Akşener, hükümetin erken seçimle ilgili tavrını eleştirdi.
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yaptığı "Vakit kaybedeceğine çık da Cumhurbaşkanlığına aday ol. Bir genel başkana adaylık yakışır" çağrısını hedef alan Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanlığına aday olmamasını hatırlattı ve "Genel başkanlara 'aday ol' diyorsun, küçük ortağın aday değil" ifadelerini kullandı.
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Zamanında Karaoğlan'a karar vermiştiniz, başbakan olmuştu. Bugün 'Cumhurbaşkanı Meral Akşener' diyorsunuz eminim Türkiye de aynı kararı verecek.
Tam 6 aydır bir yolculuğa çıktık. Bu yolculuk zorlu bir yolculuk idi. Bu yolculuk karabasan gibi üzerimize çökmüş, kabul gibi bir yönetim anlayışından kurtulmak için çıkılmış bir yolculuktu.
"25 HAZİRAN'DA KABUSTAN UYANACAĞIZ"
'Düşün yola, biz sizin arkanızdayız' dediniz. Biz de milletimizin emri ile yola çıktık. Ama abiler çok korktu. Biz bu korkak tavukların seçimini, yalancıların seçimini neşe ile, huzur ile eğlenerek sürdüreceğiz. Bizde gam olmayacak. Türkiye'deki bu karabasanı bu rüyaymış diyerek 25 Haziran sabahı bu kabustan uyanacağız inşallah.
Şimdi bir yola çıktık, o yolda biliyorduk ki bu abilerin tuzakları var. Partimizi kurduk, bir sabah bir de baktık meğersem seçime gidiyormuşuz. Bu kardeşiniz 16 Nisan sonrası ne demişti? Bunlar 15 Temmuz'da seçime giderler demişti. Büyük abi ne demişti? 'Erken seçim istemek vatan hainliğidir' dedi. Kendi dedi, ben demedim. Niye erken seçim yaptın diyen de yok? Yapsın. Biz hazırız.
Ama birileri çıktı, millete sırtını dayadı ve abondone oldular, ne yapacaklarını bilemiyorlar şu anda. Seçim kararı alındı eyvallah dedik, biz hazırız. Bugün itibarıyla 55. ile geldim ben 6 ay çerisinde. Milletimiz hadi dedikçe koşmaya razıyız, sorunumuz yoktur. Fakat sonra bir baktık İYİ Parti seçime girecek mi, girmeyecek mi tartışmaları yapılıyor. Yargıtay'dan yazı gitti YSK'ya. İYİ Parti tüm teşkilatlarını kurmuş, seçime girebilir diye. Sonra YSK toplandı, 5-5 karar verdiler. Birisi yok. O arada burada huzurunuzda CHP Genel Başkanı ve 15 değerli milletvekili kardeşime teşekkür ediyorum. Onlara Güneş Motel isnadında bulunanların hepsine aynısı ile misli ile iftiralarını iade ediyorum.
"TARİH ONLARIN İSİMLERİNİ YAZACAK"
Çünkü bu kardeşlerimiz, bu 15 demokrasiye yol açan İYİ Parti'nin abidik gubidikle seçime engellemeye kalkışan AKP Genel Başkanı ve yöneticilerinin tuzağını, yargıya müdahalesini boşa çıkararak bir fedakarlıkta bulundular. Belki bizi tarih yazmayacak, ama onları yazacak. Ve kendilerine huzurunuzda en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Onların saçının teline zarar getirilmesi halinde o uzatılan parmakları kırmazsam Meral değilim.
Hakaret edenler önce aynaya bakacaklar. Sabah başka yalan, öğlen başka yalan, akşam başka yalan söyleyenler demorkasiyi anlayamazlar.
Peki biz ne yaptık? YSK 'Grup kurdular, seçime girebilirler. Ama aynı zamanda teşkilatlarını da tamamladılar seçime girebilirler' kararı verdi. Ama benim bir sözüm var milletime. Bugün biz grup kurmuş vaziyetteyiz. Bize grup kurma konusunda yardımcı olan arkadaşlarımızın imzasıyla aday olmak istemiyorum. Çünkü benim sözüm var 100 bin imza ile aday olacağım.
"HANGİ ELLE HARAM YENİR İLAHİYATÇILAR ONUN ÜZERİNE FETVA VERSİN"
Bir meskür profesör rüşvet yemenin caiz olduğuna dair fetva verdi. Siz harama alışıksınız, bu kadar süre içerisinde sağ elle mi yemek yenir, sol elle mi yemek yenir tartışmaları üzerinden Türkiye meşgul edilirken hangi elle haram yenir bir İlahiyat Fakültesi hocasının görüş bildirdiğini gördünüz mü? Esas mesele kul hakkıdır. Biz kul hakkı yemeyeceğiz. Onun için 15 milletvekili arkadaşımın imzası ile Cumhurbaşkanlığı'na aday olmayacağım. Sizin imzalarınızla aday olacağım.
16 yıllık iktidarlarında istihdam yaratmak yerine milletin anasına söven yandaş ürettiler. Bakan çocukları tirlyonlarla oynar hale geldi. Her yere bir üniversite açıldı. Mezunlar işsiz. İş bulamıyorlar çünkü fabrika yok, istihdam yaratan alan yok.
"GENEL BAŞKANLARA ADAY OLUN DİYOR, KÜÇÜK ORTAK ADAY DEĞİL"
Senin elini ne tutuyor da partili Cumhurbaşkanlığını istedin, ne istiyorsun da yapamıyorsun? Korkusu çekmecesindeki anketler. Küçük ortak keyif yapıyor çünkü çalışmayacak. Sayın Erdoğan koşacak, o da öyle bakacak. Birincisi bu. İki de bir Genel Başkanlara aday olun diyor büyük ortak, kardeşim küçük ortağın aday değil ne yapacağız şimdi. Sabah akşam yalan, sabah akşam çemkirme. Bizim partimizi ağzına almıyordu biliyorsunuz. 'Sözde İYİ Parti' dedi. Bir sakıncası yok. Kalplerde, sözlerde, dillerde İYİ Parti var. Ama sen de ikrar ettin.
Sayın Erdoğan yoruldu. Gerçekten yoruldu. İnsanları da yordu, kendini de yordu. Ben diyorum ki; arkadaş seçime giriyoruz, abidik gubidik işlerinden vazgeç. Yapmaya kalkarsan ben zaten engellerim. Sonuç itibarıyla efendilikle, nasıl ki adalet devletin esasıysa adalete uy, sandıkta abidik gubidik yapmaya kalkışırsan zaten engelleyeceğim, YSK'ya havale edersen abidik gubidiği oraya oturacağım jiletle kazıyamayacaksınız.
"ZENGİN FETÖ'CÜLERİ KAÇIRDIN, ÇAYCIYI ÇORBACIYI İÇERİ ATTIN"
Yasak elma meselesini bilirsiniz. Orada söylenen aslında haram lokmadır. Haram lokmayı yediğinde hem edep, hem haya duygun ortadan kalkar. Otur evinde kardeşim, iyi yaptıkların için sana teşekkür edelim ama bu ülkeyi yordun. Benden mi senden mi derken kardeşi, kardeşin karşısına diktin. Aileleri FETÖ'cü AKP'li diye böldün. Ve zengin FETÖ'cüleri kaçırdın,fakir FETÖ'cü diye isnat ettiğiniz çaycıyı çorbacıyı attınız içeri.
Bu Cumhuriyet'i var etmek için yola çıktık. Ve Saray'ın 13 günlük masrafının Türkiye'deki bütün şeker fabrikalarının eksikliğini tamamladığını da sizlerle paylaşmak isterim. Bütün bunları çözmek için varız, hazırız. Başaracağız, başaracağız, başaracağız!