MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener'in Çanakkale'de yapacağı referandum toplantısında büyük bir kriz çıktı. Haftalar öncesinden planlanan organizasyonla ilgili tüm izinler alınmasına rağmen, otel yönetimi son dakikada etkinliğe izin verilmeyeceğini açıkladı.
Açıklamaya, vatandaşlar büyük tepki gösterirken, "Ülkücü Hareket engellenemez" sloganları atıldı, salona çevik kuvvet ekipleri girdi. Gelen binlerce vatandaşın geri gitmeyeceklerini açıklaması üzerine, otel yönetimi toplantı salonunun elektriğini kesti.
CANLI YAYIN ARAÇLARI DA ENGELLENDİ
Akşener'in konuşmasını canlı yayınlayacağın açıklayan Doğan Haber Ajansı canlı yayın aracına da engellemelerde bulundu. Aracın otele sokulmasına izin verilmezken, uzun uğraşlar sonucunda yayın kuruluşu içeri alınabildi.
MEGAFON VE CEP TELEFONU IŞIKLARIYLA BAŞLADI
Akşener'in konuşma yapacağı salonun hınca hınç dolması üzerine, binlerce vatandaş dışarıda kaldı. Salona elektrik verilmezken, Akşener cep telefonlarının ışığı ve megafonla konuşma yapma kararı aldı.
"Ülkücü hareket engellenemez" sloganları eşliğinde cep telefonu ışıklarını açan MHP'liler, ıslıklarla yaşananları protesto etti. Bu sırada kalabalağın artması üzerine çevik kuvvetin salon dışına çekildiği görüldü.
KARANLIKLARI AYDINLATMAYA GELDİK
Gergin bir atmosferde konuşmasına başlayan Meral Akşener referandum sürecine ilişkin "80 milyon kere 'hayır' diyeceğiz" ifadelerini kullandı. Engelleme girişimlerine değinen Akşener "Ben kadın olarak korkmuyorum siz erkek olarak korkmaya utanmıyor musunuz?" şeklinde tepki göstedi.
İşte Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar:
"Karanlıkları aydınlatmaya geldik. Bir konuşma yapmaya gelmiştik böyle bir durumla karşı karşıyayız, hem Çanakkale şehitlerimiz için hem El Bab şehitlerimiz için hem de 15 temmuz şehitlerimiz için bir dakika saygı duruşu ve istiklal marşı söyleyeceğiz."
"Ben kadın olarak korkmuyorum siz erkek olarak korkmaya utanmıyor musunuz?
Biz yaktık kınamızı geldik aranıza vatanımıza kurban olmak için geldik buy vatanın her karışı her bir ferdi için gerekirse ölmeye geldik. Konuşmamızın teması milli iradenin önemiydi.
Sayın Cumhurbaşkanı unuttunuz mu size şehirlere almazlardı, unuttunuz mu şiir okuduğunuz için hapse atılmıştınız. Bu millet sizi önce başbakan sonra cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi aynı şeyleri bize uyguluyorsunuz.
Allah'ın izniyle 16 Nisan'da 80 milyon kere "hayır" diyeceğiz.
Sizin bu salonda ortaya koyduğunu irade, hangi şartta olursa olsun, varsın televizyonlarda karartma uygulasınlar, varsın otellerin ışıklarını söndürsünler, varsın Başbakan 'hayır diyenler teröristtir' desin bizi bu yoldan döndüremeyecekler. Varsın salon karanlık olsun, bizi yıldırabilir misiniz?
Kapı kapı gezeriz, evlere gider anlatırız. Evlerin kapılarını da mı kilitleyeceksiniz, dükkanların önüne de mi engeller koyacaksınız?
Türkiye'nin Başbakan'ı olarak siz Habur'da bir rezalet yaşattınız, karşı çıkan oldu mu, 'hayır,
Oslo'da bu devleti pespaye ettiniz karşı çıkan oldu mu 'hayır',
Dolmabahçe'de İmralı canisinin talimatlarını, direktiflerini Türk milletiyle paylaştınız, müzarakere ettiniz, size karşı çıkan oldu mu 'hayır',
Teröristi "hayır" diyenlerde, burada aramayın. Habur'da teröristi alkışlarla karşılarken arayın, teröristi siz Oslo'da, Dolmabahçe'de arayın.Davul-zurna ile 3 gün boyunca Türkiye'den geçirdiklerinizde arayın. Habur'daki çadır mahkemelerinde arayın.
Biz sizin bu ithamınızı aynen size iade ediyoruz.
Terörle mücadeleyi sulandırdınız.
Yollara bombalar döşendi, evlere bombalar yerleştirildi. Valilere kafanızı çevirin dediniz. Siz tüm bunları yaparken teröristlerle sarmaş dolaş olmuyorsuuz da anayasaya "hayır" dediğimiz için biz "terörist" oluyoruz öyle mi... Aynen iade ediyorum size bu lafları.
Bizler, bu salondakilar iğnenin deliğinden geçmiş insanların, idam sehpalarından, hapislerden geldik biz... Bizi korkutacağınızı sanıyorsunuz.
AYAĞINIZDA PRANGALAR VAR ÖYLE Mİ
Son günlerde tutturmuşlar bir "prangadan kurtuluyoruz" diye... Yıllardır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, birlikte çalıştığınız Abdullah Gül size pranga mı olmuştur?
100 milyar dolarlık bu Cumhuriyet'in fakir insanlarının parasıyla yapılmış bütün kuruluşlarını sattınız, tüm bunları yok pahasına sattınız. Bunları yaparken sizi tutan mı oldu.
En stratejik kurumlarımızı, en değerli kuruluşlarını Varlık fonuna devrettiniz. Tüm bunları yaparken sizin elinizi tutan mı oldu?
2014'te Cumhurbaşkanı oldunuz, Davutoğlu'nu beğenmediğiniz 15 günde hem genel başkan hem başbakan değiştirdiniz.
Biz 2 yıldır, demokratik hakkımızı kullanmak istedik, parti kongremizi bile yapamadık.
Türkiye'nin içinde bir pranga olmadığı ortada. Siz dışarıdaki prangalarınızdan haber verin.
PARTİLİ CUMHURBAŞKANI
Kul kurar, kader gülermiş... Anayasa değişikliğinden geçti varsayalım kimin oturacağı belli olmaz. Varsayalım bizden veya başka bir partiden biri partili Cumhurbaşkanı seçildi. İl başkanları ile toplantı yapacak, oradak dönecek gelecek rektörleri, HSYK üyelerini atayacak, milletvekilleri listelerini oluşturacak, Anayasa mahkemesi üyelerini atıyacak. Böyle bir cumhurbaşkanı olmaz, olamaz.
Böyle bir şeyin kabul edilmesi mümkün değildir, yanlıştır, olmayacak inşallah.
ELEKTRİĞİMİZİ KESEN KARDEŞLERİMİZ DE "HAYIR" DİYECEK
Bizi siyasi baskılardan dolayı, ekmek parasını kaybetmemek için ışıksız bırakan arkadaşları da anlıyorum. Onlar da inanıyorum ki bu ortamda dolayı, hiç istemediği bir şeyi yaptığı için referandumda hayır diyecektir.
VAV GİBİ VAHİT GİBİ OLACAĞIZ
Biz yola çıktığımız günden beri birleştirmeye çalışıyoruz. Vav gibi olmak istiyoruz. Vav vahit demektir, birleştiren demektir. Her birimiz bir vav gibiyiz. Bu ülkenin bozulan kardeşliğini, hukukunu, sistemini düzeltmek için vav gibi olacağız, vav gibi kalacağız.
Bize bu karanlığı uygun görenler, bizden korkanlar, siz ölçüsüzsünüz, siz ölçüyü kaçırıdınız. Onun için hepimiz için kutsal olan bu topraklarda, büyüklerimizin anlattığını Çanakkale içinde aynalı çarşı türküsüyle büyüdüğümüz bu kutsal topraklarda vav gibi durmaktan geri durmayacağız. Vallahi durmayacağım, billahi durmayağım.
Allah'ın izniyle bu ülkenin insanlarını bir bayram sofrasına oturtacağız. Herkesin eşit mesafede elini uzatıp, yemek yiyebileceği bir bayram sofrasına oturtacağız. Şırnaklısı, Edirnelisi, Vanlısı, Diyarbakırlısı, İzmirlisi tüm vatandaşlarımızın eşit olacağı bir bayram sofrasına oturacağız...
Son söz olarak 80 milyon kere hayır, hayır, hayır...
YÜZDE 56 'HAYIR' ÇIKACAK
Meral Akşener, "Milli iradenin önemi’ konferansı katılmak üzere Çanakkale’ye giderken Tekirdağ’a mola verdi. Bir restoranda toplanan kalabalığa hitap eden Akşener, Anayasa referandumuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Elinde ay-yıldızlı kına dikkati çeken Meral Akşener, "Size rakam vererek söylüyorum. Yüzde 56 hayır, yüzde 37 evet gibi bir sonuç çıkıyor. Bundan dolayı özellikle Trakya’da çok büyük bir baskıyla karşılaşabilirsiniz. ’Hayır’cıları bir Başbakan terörist olmakla suçlayabiliyor ise, bu skandaldır. Bir ülkenin Başbakanına yakışmaz. Dolayısı ile her sandığa gitmek aleni bir süreç. Buna da biz ‘hayır’ diyeceğiz. Bunun için çalışmalarımızı Çanakkale’den başlatıyoruz. Çünkü Çanakkale ne yaptı? Dedi ki ‘Dur yolcu dur. Buradan geçemezsin.’ O yüzden biz de Çanakkale de dur diyeceğiz. Bu Anayasayı geçiremezsin. Milletimiz ‘hayır’ diyecek" dedi.