MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener’in referandum sürecindeki çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Akşener, İstanbul Beykoz'da gerçekleştirdiği salon toplantısında kritik değerlendirmelerde bulundu.
İşte Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar:
Türkiye'de ilginç bir şey oluyor. Başkanlık sistemi 10 Ekim'de birdenbire Bahçeli tarafından gündeme getirildi. Gerekçe olarak Cumhurbaşkanı'nın suç işlediği, bu Anayasal suçları ortadan kaldıracak bir güç bulunmadığı, suç işlemenin önüne geçilemediğine göre bunu hukuki bir alana sokalım diye bir öneri geldi. Öncelikle suç işleyen bir şahıs ister Cumhurbaşkanı olsun ister vatandaş, suçtan vazgeçiremiyorsanız o suçu meşrulaştırıyorsunuz. Bunu MHP Genel Başkan Yardımcıları da dahil kimse benimsemedi.
Sonra aradan zaman geçti, Meclis'te Bahçeli bir açıklama yaptı. 'Benim bir oyum var benim hem Meclis'te hem referandumda oyum evet' dedi. Meclis'ten geçtikten itibaren sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere 'hayır' diyeceğini açıklayan kişilere karşı son derece haşin bir dille akla gelmeyecek hakaretlerin ve iftiraların edildiği bir süreç başladı.
Buradan sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na seslenmek isterim. Bir ülkenin kadınlarının ve çocuklarının şerefi, namusu, haysiyeti ve can güvenliği o ülkeyi yönetenlerin elindedir. Siz öyle bir dil kullanıyorsunuz ki 'hayır' diyenleri terörist ilan ettiniz.
BİZİM ARAMIZDA TERÖRİST YOK
Sizin aranızda teröristlerle aynı masaya oturan var mı? Oslo'da, Türkiye kemale erdirilirken iki müsteşar yardımcısını orya gönderen var mı? Apo'nun 10 emri Dolmabahçe'de okunurken o toplantıyı tertip eden iradenin içinde sizden bir kişi var mı? Bebek katiline 'bilge lider' diyen var mı? Hayır. Demek ki burada terörist yok. Sayın Başbakan aynaya bakın.
BURADA FETÖ'CÜ YOK, FETÖ MADURU VAR
Bir de bizlere FETÖ'cü diyorlar. TUSKON'dan geçip aranızda iş alan var mı? Peki sorular çalındı. O çalınan sorulardan sizin çocuklarınıza veren var mı? Hayır. Bizim aramızda FETÖ'cü de yok. Burada FETÖ'cü yok, FETÖ maduru var.
Diğer taraftan bir başka şey daha var. Şimdi partili Cumhurbaşkanlığı, şimdi iki şey söylerler. Türk milliyetçileri, Ülkücü hareket mensupları için şunu söylerler. Bizim müslümanlığımızı sorgularlar. Türk müsün, Müslüman mısın? Fatiha bilmezler, ırkçılar dediler. Milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım gibi tanımları vardır. CHP'lilere de senelerdir 'camileri ahır yaptınız' diye bağırırlar.
1946 seçimleri olur, Demokrat Parti Meclis'e girer. Fakat o zaman rahmetli aynı İnönü hem Cumhurbaşkanı hem de CHP'nin Genel Başkanıdır. O günün şartlarında DP'liler bir kongre yaparlar ve bir beyanname yayınlarlar. Derler ki; Cumhurbaşkanı partiden ayrılacaktır. Aksi takdirde sine-i millete dönüyoruz. Daha sonra İnönü CHP'nin tüzüğünü değiştirir ve kendisini CHP Genel Başkanlıktan alır ve başka birisi Genel Başkan olur. Sadece bunun için bile hayır.
Şimdi beka sorunu devreye girdi. Bu beka sorununun ne olduğunu kimse anlatamıyor. Ama enteresan bir şey var; madem bu kadar ağır sorunlarımız var bizim. Neden 2019'da başlıyor bu durum? Hemen başlayan sadece Cumhurbaşkanı'nın parti genel başkanı olması ve MYK'yı ataması. Gittiğimiz her yerde yeni bir adet oldu, diğer arkadaşlarımıza da benzer bir şey yapılıyor. Geliyor gençler bağırıyor. Şimdi ben bugüne kadar hiçbir genç iççin ağzımı açmadım. Yine açmayacağım. Ama Muhteremler ya kendiniz gelin ya çocuklarınızı getirin. Hepsi AKP'li belediyelerde ballı maaş peşinde, ihale peşinde. O gariban anaların size teslim ettiği çocukları bizim üzerimize sürmeyin. Ben size bir şey söyleyeyim elinde silahı olan adamlardan korkmamışım da sizden mi korkacağım. Size ağız dolusu hakaret eden Cumhurbaşkanına, Başbakana, AKP'lilere sesiniz çıkmasın; bize sesiniz çıksın.
Gayrı safi hasılayı 30 bin TL'ye çıkardınız da elinizi tutan siyasetçi mi oldu? İşsizliği bitirdiniz de engel olan mı oldu? Dış siyaseti güllük gülüstanlık hale getirdiniz de hangi siyasetçi engel oldu? Dolayısıyla her yerden bir maduriyet çıkarmaya çalışırsanız insanlar böyle birbirlerinin üzerine gider.
Hollanda'da Bakanlarımızın kepaze olmasına karşıyım. Almanya'yı Hollanda'yı bilen bir arkadaşım anlattı. Almanya çifte vatandaşlığı kaldırmış. Ya Almanya'yı ya Türkiye'yi seçeceksin diyorlar. Siz maduriyet yaratmak için Türkiye'yi rezil ediyorsunuz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı çok zor bir duruma sokuyorsunuz. Sadece dış politikada geldiğimiz bu nokta için bile hayır, hayır, hayır!