AKP'yi kadınlar getirdi kadınlar götürecek

Anket şirketlerinin hepsi aynı iddiadaydı -masa başından bakınca bana da öyle geliyordu-:

Bu seçimde seçmen hiç renk vermiyor.

Şehir efsanesiymiş. İYİ Parti Ankara 2. Bölge Milletvekili adayı Şenol Bal'ın Hamamönü'ndeki seçim çalışmasını izledim Cumartesi gecesi. İftardan sahura kadar iğne atsan yere düşmüyor burada. Sair zamanda "muhafazakâr mahallesi" ama Ramazan eğlencesi dolayısıyla her kesimden ziyaretçisi var... Gördüğüm: En çok kadınlar, sonra gençler başta olmak üzere seçmen gayet de açık ifade ediyor tercihini, fazla açık hatta; meydan okur gibi!

Üstüne basa basa yazıyorum:

En çok kadınlar; her kesimden, her statüden, her gelenekten...

Sahada birinci partiyiz

"AKP iktidarı kadınlarla kazanmıştı, Sayın Akşener de kadınlarla kazanacak. AKP'yi kadınlar getirdi, kadınlar götürecek" diyor Bal;

"Bizi kandırmıyorlarsa... Eğer elimizi sıkıp, 'desteğimiz sizinle' diyenler gerçekten de sandığa gider ve bize oy verirse, biz birinci partiyiz! Ben senelerdir alanda olan biri olarak samimi buluyorum tepkilerini..."

El sıkmak için yaklaştığı masadan "ülkücü gençlik" diye tepki gösterenler, kinayeli şekilde "iyi olacak, iyi" diye kafa sallayanlar da oldu ama kendisine eşlik ettiğim süre zarfında gördüğü teveccüh, yüzde 80'i geçmiş 90'ı zorlar haldeydi Bal ve İYİ Parti'nin Hamamönü sokaklarında.

Bu genele şamil olamaz elbette ama sanırım, medyada yok edildiği için sandıkta da yok olacağını düşünenlerin beklemediği bir oranla girecek 24 Haziran'da İYİ Parti TBMM'ye.

Bal'ın adayı olduğu "2. Bölge" Ankara'nın AKP'ye en yakın duran bölgelerinden, referandumda %67-68 "Evet" çıkarmış, burada bile "umulmadığı kadar büyük bir sürpriz" öngörüyor.

MHP'de siyaset yaptığı yıllardan beri tanıyorum; ilk defa bu kadar neşeli, ümitli, huzurlu gördüm Bal'ı.

Kuvayı Milliye hareketi

Seçmen tercihindeki en belirleyici faktör "ekonomi" Bal'ın gözlemine göre; özellikle de esnafta...

Bir de "eğitim" öne çıkıyormuş; her ailenin bir "öğrenci"si var sonuçta; yabana atılmayacak bir etki yapabilir ailelerin çocuklarını "eşit kalitedeki okullar"da okutma özlemi.

Peki karşılaştıkları en olumsuz tepki?

Havuz medyasından ezberlendiği belli cümlelerle "15 Temmuz hakkında, FETÖ hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye soranlar oluyormuş bazen.

senol-bal.jpg

"Ülkücü" olduğunu, FETÖ'ye karşı yıllardır nasıl bir mücadele içinde olduklarını ve iktidarın da o yıllar boyunca nasıl FETÖ'yle kol kola hareket ettiğini anlatıp, 'önce aynaya bakmaları gerektiğini' söylüyormuş cevaben.

Evet, evet yanlış okumadınız Şenol Bal, hâlâ "ülkücü" olarak tanımlıyor ve tanıtıyor kendini. Böyle olunca en ilginç diyaloglar da MHP'ye oy vereceğini söyleyen ülkücülerle karşılaştığında çıkıyor ortaya. "Ben de ülkücüyüm" deyip oturuyor ve başlıyor anlatmaya... Hak veren de oluyor, vermeyen de.

Bal, uzun süre Başdanışmanlığını yaptı Bahçeli'nin "artık ne sözlerini ne icraatlarını tanıyamadığını" belirtiyor ve "kırılmayı bıraktım" diyor;

"Ülkemizin geleceği için, adalet için, hak hukuk için artık duygusallığı da bir kenara bırakıp bu ülke için bir şeyler yapabilmenin hazzını yaşıyorum. Bir Türk milliyetçisinin de yapması gereken budur diye düşünüyorum; esas beka meselesi burada..."

"Proje partisi" diyenler de var ama!..

Cevabı kısa net:

"Bunu diyenler halt etmişler... İYİ Parti tam bir halk hareketidir ve Kuvayı Milliye hareketidir!"

Tek Kadınlığa da itira ederiz

Millet İttifakı'nın diğer bileşenleri gibi İYİ Parti de "parlamenter rejim"i taahhüt ediyor seçme.

"İktidara gelince ilk yapılacaklar" listelerinde "Yeni Anayasa" da var; ben hep işkillenirim bu "Yeni Anayasa" mevzuundan. "Biz zaten yeni değil "İyi Anayasa diyoruz" diye düzeltiyor Bal;

"Kaç kere bozulmuş bir Anayasa var elimizde. Bireysel temel hak ve özgürlükleri teminat altına alan, bağımsız bir yargı oluşturan, HSK, YSK yetkilerinin, kamunun bütün kurumlarıyla iyi tanımlandığı, denetim ve denge esasına dayalı bir metin oluşturacağız; ama ilk dört madde yerinde duracaktır. Bizim de kırmızı çizgilerimiz var; Cumhuriyetin kuruluş felsefesi, parlamenter rejim, kuvvetler ayrılığı..."

Şimdi seçilene "tek adam" gücü veren sistemi değiştirmeye aday ama ya Akşener de seçildiğinde "Ooo bu koltuk iyiymiş" deyip "tek kadın"lığa soyunursa?

"İtiraz ederiz ama Sayın Akşener böyle bir şey demez... Hatta Sayın Akşener'in seçildikten parlamenter rejime dönene kadar geçecek sürede de bugünkü cumhurbaşkanının anayasayı ihlal ederek kullandığı yetkilerin hiçbirini kullanmayacağını düşünüyorum; parlamenter sisteme göre yürütecektir o dönüş sürecini. Kanun yapmaksa Meclise verecektir bu görevi..."

Akşener, Tülbent Müzesi kuracak

Çoğu İYİ Partili kadın aday gibi o da "tülbentiyle" geziyor. Şüphe yok ki bu metafor tuttu. Türkiye'nin her yerinden yazma, yemeni, tülbent yağmaya başlayınca bir proje de doğmuş kendi kendine. Meral Akşener bir "Tülbent Müzesi" açacakmış Bal'ın söylediğine göre...

Noktayı koyarken "25 Haziran" diyorum; gözlerinin içi gülüyor:

"Türkiye, yeniden doğmuş olarak uyanacak!"

Yazarın Diğer Yazıları