İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri yaklaştıkça anket çalışmalarını tamamlayan kamuoyu araştırma şirketleri, elde ettikleri verileri paylaşmaya başladı. AKP'ye yakınlığıyla bilinen çok sayıda anket şirketinin sonuçlarına göre Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım'ı geride bırakıyor. Konuya dikkat çeken Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, iktidara yakın anket şirketlerinin 'İmamoğlu kazandı' demesinin; 'kurnazlık' olduğunu söyledi.
İŞTE SONER YALÇIN'IN BUGÜNKÜ YAZISI
Dikkat… Dikkat…
Bir kurnazlık yapılmaya çalışılıyor.
Şöyle:
İktidar yakını anketçiler “İmamoğlu'nun kazanacağını” söylüyor!
Şüphe duymayan hakikati bulamaz; gazeteciliği temel ilkesidir bu!
İktidar yanlısı anketçiler, İmamoğlu'nun kazandığını neden açıklama ihtiyacı duyuyor?
İki sebebi var:
1) Küskün kendi tabanlarını toparlayıp -pekiştirerek sandığa gitmelerini sağlamak için!
2) İmamoğlu seçmenlerini “zaten kazandık” rehavetine sokup, sandığa gitmemelerini sağlamak için!
Öyle ya…
İmamoğlu seçmenlerinin bir bölümü İstanbul dışında yazlıkçı! 23 Haziran öncesi (ya da aynı gün) İstanbul'a gelip, evi açıp, oy verip, dönmeleri yorucu-zahmetli. İşte…
Bu zorluk karşısındaki seçmenin, “İmamoğlu kazandı” diye kafasını karıştırıp, İstanbul'a gitmesini engellemek istiyorlar!
Bu kurnazlık İmamoğlu seçmenlerini kandırır mı? Yoksa seçmen her güçlüğü yenerek sandığa gider mi?
Duydum ki:
Yazlık bölgelerindeki CHP'li belediyeler İstanbul'a bedava otobüs kaldırıyor. Demokrasiye böyle sahip çıkılır. Bu seçim aynı zamanda adaleti katledenlere de verilecek en güzel yanıt olacak çünkü…
Evet:
Yazlık bölgelerindeki insanların sandığa gitmemeleri için hiçbir bahaneleri-mazeretleri yok, belediyeler emirlerinde!
Sandığa gitmemenin bedeli ağır olacaktır… Bu kadar başa baş giden İstanbul seçiminde oy kullanmayan üşengeçler, eminim en yakın çevreleri tarafından bile dışlanacaktır.
Sorumluluk her seçmenin omuzunda.
Bir amaca ulaşmanın yolu, oturduğunuz yerden kalkmaktır!
Sonuçta:
Ya gidip oy vereceksiniz.
Ya da sonsuza kadar siyaset konuşmayacak, yakınmayacaksınız.
O halde:
Haydi sandığa…
İptal edilen oyların hesabını sandıkta bir kez daha sormaya.
Var oğlu var
İktidar medyasının da yaptığı bir oyun var.
Yandaş medyasının da yaptığı bir kurnazlık var.
23 Haziran sürecinde yapay gündemler yaratmak istediler:
– “Pontus” dediler…
– “Hırsız” dediler…
– “Tokat attı” dediler…
– “İt” dediler…
– “İsmail Küçükkaya” dediler…
Şaşırıyor muyuz; hayır! Biliyoruz ki; az yalan söylenmez, yalan söyleyen her yalanı söyler!
– Dikkat ediniz hiç “İstanbul” demediler!
– Dikkat ediniz hiç “icraat” demediler!
– Dikkat ediniz hiç “proje” demediler!
– Dikkat ediniz hiç “halk” demediler!
Sürekli algı operasyonu yaptılar/yapıyorlar! Sanıyorlar ki, “yalanı ne kadar çok yazıp söylersek, seçmeni o kadar kandırırız!” Oysa…
Farkında olmadıkları gerçek şu:
İnandırıcılıkları yok artık! Halk şunu gördü; İstanbul Büyükşehir Belediyesi sadece küçük bir çıkar çevresine çalışıyor:
– Adam kayırmaca var.
– Yolsuzluk var.
– Rüşvet var.
– Kayıt dışı para transferleri var.
Var oğlu var! Yıllardır hizmet bekleyen halk bıktı, usandı.
– “İnşaat ya Resulullah” döneminin sonuna geldiler…
– Mücahit iken müteahhit olmalarının sonuna geldiler…
– Halka dokunmayıp ceplerini şişirmelerinin sonuna geldiler…
– Lüks jeeplere binip villalarda oturmalarının sonuna geldiler.
Sandılar ki:
Yalanla, kurnazlıkla, aldatmayla, hileyle sürdürdükleri 25 yıllık iktidarları sonsuza kadar sürecek!
Her yalana sarılma telaşları bundan; bin-bir numara yapsalar da İstanbul'u kaybetmek üzereler…
AKP-MHP seçmeni
Gelelim…
AKP'li seçmene…
MHP'li seçmene…
Demokrasinin güzel yanı sandık aracılığıyla iktidarı uyarmaktır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bunun için çok iyi fırsattır.
– “Hayat pahalı” mı diyorsunuz…
– “Eşim- çocuğum işsiz” mi diyorsunuz…
– “Geçinemiyorum” mu diyorsunuz…
– “Devlet- belediye bana aileme yardım etmiyor” mu diyorsunuz…
– “Bıktık vergilerden” mi diyorsunuz…
– “Usandık ulaşım kargaşasından” mı diyorsunuz…
Şikayetçi misiniz?
İktidarı uyarın kardeşim!
Aklınızı kullanın arkadaş!
Gücünüzün neye yettiğini bilmiyorsanız daima az ile yetinirsiniz.
Yanlış yaptığında bile bile iktidarı desteklemeye devam ederseniz, iktidar kibrine yol açarsınız. İktidarı şımartırsınız. O zaman…
Sizi kaale almazlar… Acı-sıkıntı çekmeye devam edersiniz.
Oysa. Geleceğe yön vermek sizin elinizde.
O tek oy, sizin eylem gücünüz! “Yok” sayılamayacağınızı iktidara hatırlatmak için kuruluyor o sandıklar…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sizin için bir “uyarma sinyali” görevindedir.
Daha dört yılı olan iktidar için “erken uyarı” sistemidir 23 Haziran.
Evet, 24 Haziran 2018 seçiminde…
AKP'ye mi oy verdin, helali hoş olsun.
MHP'ye mi oy verdin, helali hoş olsun.
Ama… 23 Haziran 2019 seçiminde iktidara karşı “uyarı silahını” kullanmazsan, derdini dört yıl bir daha anlatamazsınız. Demedi demeyin…