AKP’ye yakın anket şirketi: “İktidar sürekli oy kaybediyor”

AKP’ye yakın anket şirketi: “İktidar sürekli oy kaybediyor”

AKP’ye yakın araştırma şirketlerinden ANAR’ın Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli ön planda tuttuğu ‘beka sorunu’ tartışmalarının halkta karşılık bulmadığını belirterek, iktidarın sürekli oy kaybettiğini söyledi.

AKP iktidarı 31 Mart yerel seçimlerine az bir zaman kala elindeki kozları bir bir kaybediyor. Vatandaş ekonomik krize çare bulmalarını isterken; AKP iktidarı, ekonomik krize çare bulamadığı gibi ülkenin beka sorunu olduğuna vatandaşı ikna etmeye çalışıyor. Bu konuda tepki çekmesine rağmen gelen eleştirileri dinlemeyen Cumhurbaşkanı, beka politikasını sürdürmeye devam ediyor. FOX TV’de katıldığı bir programda önemli açıklamalarda bulunan Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi (ANAR) Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, AKP’nin yürütmeye çalıştığı politikayla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündemden düşürmediği “Ülkemizin beka sorunu var” söyleminin halkta karşılık bulmadığını belirten ANAR Başkanı İbrahim Uslu, iktidar tabanının dahi bu söylemi inandırıcı bulmadığını belirtiyor. Uslu, sahada yaptıkları araştırma sonuçlarına göre, halkın birinci gündeminin yüzde 76,5 ile ekonomik kriz olduğunu ve beka dahil diğer tüm sorunların yüzde 5’in altında kaldığı ve iktidarın kötü giden ekonominin faturasını ödeyeceği sonucuyla karşılaştıklarını açıklıyor.

“ÜLKENİN EN BÜYÜK SORUNU EKONOMİK SORUNDUR”

Yerel seçimlerle ilgili farkındalığın aslında çok yüksek olduğunu dile getiren ANAR Genel Müdürü Dr. İbrahim Uslu, “Seçmen davranışını etkileyen iki tane temel davranış var. Bunlardan birincisi rasyonel tercih. Yani ekonomi ve ülkenin çıkarları. Diğeri de siyasal kimlik. Bugün ülkenin en büyük sorunu ekonomi sorunudur. AKP’de ekonomi üzerinden gidemeyeceği için durumu beka sorununa getiriyor. İktidar bir taraftan ekonomiye çareler bulmaya çalışıyor. İşte fiyatları düşürmeye, istihdam oluşturmaya, kredi borçlarını ertelemeye çalışıyor. Ama bu seçmende sadece kısa vadeli bir rahatlama oluşturuyor. Yaptığımız saha araştırmalarında geçen yılın bu seneden daha iyi olduğunu söyleyen büyük bir kitle var. Gelecek senenin de bu seneden daha iyi olmayacağını da söylüyorlar. Bu da her sene geriye doğru gittiğimizi gösteriyor” ifadelerini kullandı.

SEÇMEN BEKA SORUNUNA İNANMIYOR

Seçmenin beka sorununun var olduğuna ikna olmadığını ve AKP’nin ekonomik krizden dolayı bir fatura ödeyeceğini söyleyen İbrahim Uslu, “AKP iktidarının sürekli beka vurgusu yapması, elinde başka koz kalmamasından kaynaklı. Aslında referandumda, son genel seçimlerde işe yaradı. Ama bu süreç uzadıkça, vatandaşı buna inandırmak artık kolay değil. Erdoğan’ın ‘Zillet İttifakı’ söylemi de vatandaşlar arasında kendine çok yer bulan bir söylem değil. Kendi seçmeni bile buna inanmıyor. Bir yandan vatandaşın canını yakan ekonomik kriz varken, diğer söylemler arka planda kalıyor. İktidar bugün ‘Terörü bitirdik, FETÖ’yle mücadele ediyoruz. Onları temizledik, tasfiye ettik’ söylemini dile getiriyor. O zaman da seçmen diyor ki, bu beka da ne oluyor? Yani benim bekamı sıkıntıya sokacak ne var? Ekonomi var. Vatandaş artık ülkenin beka sorunu olduğuna inanmıyor. Onun için ülkenin en büyük sorununu ekonomide görüyor. İktidarın böyle bir kampanya yürütüyor olması kendisiyle de çeliştiğini gösteriyor” dedi.

ERDOĞAN, TERS PSİKOLOJİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR

Erdoğan’ın ‘anketlere inanmıyorum’ ifadesine de cevap veren İbrahim Uslu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın eline giden anketlerin olumsuz olması ve siyasi ortamda bunların açıklanmasını istememesi, aslında AKP aleyhine bir psikoloji olmasını istememesinden kaynaklı. Böyle bir psikoloji oluşursa, muhalefet seçmeni ve teşkilatları da motive olurlar. Evet, bu sefer yenmeyi başaracağız diye. Hem çalışmalarına hız verirler hem de sandığa güçlü bir şekilde giderler. Tersine bir durum, Cumhur İttifakı’nda da söz konusu. Eğer kaybedeceklerine dair bir kanaat oluşursa sorunlar baş gösterir. Mesela ittifak seçmeni, nasıl olsa kaybedecek, bizim adayımız da yok, niye sandığa gideceğiz diyebilir. Ya da teşkilatların motivasyonu kırılıp artık çalışmaları biraz daha ağırdan alabilirler. Sadece mecbur oldukları için çalışma yapabilirler. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı, o psikolojik atmosferi dağıtmak ve ters bir psikoloji için bu söylemi gerçekleştirdi” açıklamasında bulundu.

İlgili Haberler