AKP'ye Demirel'den 50 yılın golü!
Kısa bir süre önceydi. Bir gurup DP’liyi kabul eden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel heyetteki Ufuk Söylemez’e sorar:
- Sayın Söylemez siz ekonomik verileri günlük izliyorsunuz. Şöyle bir mukayese yapmayı hiç düşündünüz mü?
Ufuk Söylemez:
- Neyi, nasıl efendim?
Demirel:
- AKP iktidarı sekizinci yılına giriyor. Normal seçim zamanına kadar ortalama 10 sene de buna !..
Ufuk Söylemez:
- Evet efendim.
Demirel:
- Bu 10 senenin büyüme hızı ortalaması nedir? Ben geçen gün zihnimde şöyle bir değerlendirdim, AKP son kriz ya da çöküşle beraber kendinden önceki 40 yılın büyüme ortalamasını
geçemedi.
9. Cumhurbaşkanı devam ediyor:
- Dedim ya benimki zihinsel bir sonuç çıkarma hadisesi, sınırlı bir yanılma belki olabilir ancak hatırladığım kadarı ile AKP’nin 10 yılı, ondan öncesinin 40 yılından iyi değil.
Demirel ara vermiyor:
- Eğer benim zihnimde var olan bu tabloyu devletin resmi rakamları ile teyid edersek bu AKP’nin başarısızlığını tesciller!
9. Cumhurbaşkanından devam:
- Bakın AKP kendi dönemi için altın yıllar diyor. Oysa bir dönemi böyle tanımlamak için büyüme ya da kalkınma yüzdelerine bakmak gerekiyor.
Ufuk Söylemez:
- Efendim bu yaklaşımınız çok ilginç! Bu durum hiç kimsenin aklına gelmedi!
Demirel:
- İlginç olan şey şu, bakın AKP öncesindeki son 40 yılda ihtilaller ve ara rejim dönemleri var, yani Türkiye normal değil. Buna rağmen Türkiye 40 yılda büyüme ortalamasında AKP ila başa baş ise bu AKP’nin hezimeti ve hüsranı demektir... Hülasa sizden ricam şu sayın Söylemez!
Ufuk Söylemez:
-Emredin Sayın Cumhurbaşkanım.
Demirel:
-Estağfurullah sadece ricamdır. Lütfen devletin rakamları ile AKP dönemi ve onun gerisindeki son 40 yılın büyüme oranlarını netleştirebilir misiniz?
Ufuk Söylemez:
- En kısa zamanda resmi verilerle tabloyu size arz edeceğim efendim.
Ufuk bey bu görüşme sonrasında işi gücü bırakır ve son 50 yılın resmi verilerine yani devlet rakamlarına ulaşır.
Sonuç; Sayın Demirel’in onlarca yıldır kamuoyuna şapka çıkarttıran o müthiş zeka, dağarcık ve hafızasını doğrulamaktadır.
AKP öncesindeki son 40 yılın ortalama büyüme oranı yüzde 4.8.
AKP’nin önümüzdeki iki yıllık hedefleri dahil ortalama büyüme oranı ise yüzde 4.7...
Bu diyalogu önceden Ufuk Söylemez’den dinleyip, akabinde resmi sonucu da gördükten sonra lider ve devlet bilgesi olmanın o kadar basit bir şey olmadığını bir kez daha öğrendim.
Eyyy muhalefet tablo budur, dolayısı ile altın yıllar kandırmacasına hücuuuuuum diyoruz!....
Tam bu noktada bir söz de AKP’ye!
Altın yıllarmış!....Sevsinler...
12 Eylül ve 12 Mart’ın bile gerisindesiniz!.
İKİ TARAFIN DA HESABI VAR...
Doğan Medya pazarlık için vuruşur mu?
Milliyet’deki yönetim değişikliği sonrasında TÜSİAD’da yaşanan tartışmalar Doğan Yayın Gurubunun AKP ile vuruşacağı yorumunu gündeme getirdi. Daha önce de yazdık, Milliyet’deki operasyon eriyen tıraja endeksli gibi görünüyor ancak TÜSİAD’daki tartışmanın bizzat Doğan Medyası tarafından afişe edilmesi ilginçtir. Bize göre Doğan medyanın AKP ile vuruşması ağırlıklı değil ancak ihtimal dışı da sayılmamalı. Niçin mi?... Aydın bey pekala böyle bir vuruşma sonrasında AKP’yi pazarlık için masa başına oturtabilir. Başka bütün seçenekler biterse böyle bir vuruşmaya şahitlik edebiliriz.. Sonuç ne mi olur? AKP zarar göreceğine inandığı an taviz verir ve Doğan’la mutabakata vararak kavgayı sonlandırır. Aydın bey de kendisini kurtarmak için 2007 Temmuz seçimleri misali bir kez daha AKP’ye yatar!
SES VAR, GÖRÜNTÜ YOK!
DTP için referandum !
Bakmayın siz Tayyip Erdoğan’ın hamasi nutuklar atmasına ve Anayasayı değiştirelim teklifini yapmasına.. Göreceksiniz AKP gürlüyor da asla yağmayacak yani DTP’lileri yargı kıskacından kurtaracak Anayasa değişikliği için fiili olarak kılını bile kıpırdatmayacak.. Erdoğan’ın yaptığı sadece istismardır ve bu şekilde güneydoğu bölgesinde prim yapmanın peşindedir.. Evet AKP Anayasa değişikliği için teşebbüste bulunamaz zira böyle bir teklif hem kendisini çatlatır hem de referandum sonucunu doğurur ki bu AKP’nin idam fermanı demektir.. DTP için gidilecek bir referandum yüzde 70 küsürle geri döner ve AKP’de o sonucun altında kalır.. Bunu bilen Erdoğan böyle bir riske girmez ama lafla torba doldurur!
KORKU DAĞLARI AŞINCA...
Hisarcıklıoğlu için son hüküm !
Malum, Rahmi Koç bir gurup işadamı ve meslek örgütü önderleri ile siyasi liderleri yemekte ağırlıyor. Bu yemeklerin ilki Tayyip Erdoğan’la, ikincisi de Deniz Baykal’la idi. İlginçtir Başbakan Erdoğan’ın yemeğine katılmak için yurt dışı seyahatini yarıda kesen TOBB Başkanı Rıfat Hısarcıklıoğlu sudan bir bahaneyle Deniz Baykal’ın olduğu ikinci yemeğe katılmadı. Öyle olunca da TOBB Başkanı için Ankara’da yine “Tayyip’den korktu” yakıştırmaları yapıldı.. Öyle midir bilmiyoruz ama emin olun başkentte Sinan Aygün’ün Ergenekon bağlamında hedefe oturtulmasına bile “Rıfat Bey’i korkutmak için yapılan operasyon” yorumları yapılıyor... Dedik ya bu işte gerçeklik var mı bilmiyorum lakin artık bundan böyle Rıfat Hisarcıklıoğlu, ama öyle ama böyle bu kadar ürkek ise ondan değil siyasi önder ya da lider, belediye meclisi üyesi bile olmaz!