Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

AKP'nin Türk takıntısı

Esasen AKP’nin beyin kadrosundan olan, kendisini Türk Milletine ait görmeyen bir AKP’li şunu söylüyor: “Esasen Türk diye ırk yoktur. Bugün kaçımızın atası, dedesi Orta Asya’dan gelmiş” diyor. Yasin Aktay bunu söylerken esasında yalnız Türk’e değil tarihe ve bilime de ihanet ediyor.
Aktay’ın kendisinin atasının ve dedesinin nereden geldiğini nasıl algıladığı kendi konusudur. Türkiye’de yaşayan Türklerin dillerinin lügatlerinin, örflerinin, törelerinin, gelenek ve göreneklerinin nereden geldiği bilinmektedir. Mevlana’nın Konya’ya, Alpaslan’ın Malazgirt’e, Türkçe’nin Anadolu’ya nereden nasıl geldiği de bellidir.
Yasin Aktay, bunları söylerken Altaylarda taşlara kazınan “Ey Türk! Yukarıda mavi gök, aşağıda yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir” diyen abideleri yok saymış oluyor. Göktürk devleti başta olmak üzere Hun, Altın Ordu, Selçuklu ve Osmanlı gibi onlarca Türk devletini inkâr etmiş oluyor. Dahası Aktay’ın Kaşgar’daki Divanü Lügati’t-Türk’ten, Altay’lardaki Vasili Radloff’un araştırmalarından haberi olmadığı, Laszlo Rasonyi’yi ise tanımadığı, Jean Paul Ruox’u okumadığı anlaşılıyor.
Yasin Aktay’ın önce bilime, sonra tarihe ve daha sonra da Türk Milletine hakaret içeren deli saçması bu sözlerini ciddiye alıp üzerinde kafa yoracak değiliz. Ancak Aktay’ın sözlerinin oryantalist, provokatif ve Haçlı ordusunun etki ajanlığını yapanların sözleriyle birebir örtüşen yönleri dikkat çekicidir.
Osmanlı’yı “Şark Sorunu” olarak görerek Avrupa’dan Anadolu’ya sürenler; Türkiye Cumhuriyeti’ne “Kürt Sorunu” nu dayatarak Türk varlığını bu kez de Anadolu’da ufalamaya çalışmaktadırlar. Bu bağlamda oryantalist ve emperyalist propaganda noktalarından birisi de “Türk Ulusu ve Türk Devleti yoktur” dayatmasıdır.
Aktay’ın sözleriyle oryantalist/emperyalistlerin sözlerinin, aynı fabrikadan çıkmışçasına birbirine benzemesi dikkat çekicidir. Örneğin; Aktay şöyle diyor: “Sonuçta milletin ne olduğu, siyasilerin kararı ile içeriği doldurulan bir şeydir. Milletin içeriği, muhtevası, tanımı o siyasiler tarafından yapılmış sonuçta. Sana demişler ki, ’Sen Türk’sün’. Ne demek Türklük? İşte Orta Asya’dan gelmişsin. Bir bakıyorsun, kaçımızın dedesi Orta Asya’dan gelmiş?.. Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok!”
Aktay’ın sözlerinin Hamburg Doğu Enstitüsü Müdürü Udo Steinbach’ın sözlerinin bire bir kötü kopyası niteliğinde olması dikkat çekicidir. Steinbach’ın Türk ve Türkiye ile ilgili değerlendirmesi şöyledir: “Sorun, Atatürk’ün bir paşa fermanıyla yarattığı yapay ürün Türk Devleti ve Türk ulusudur... Sorun, Kemalizm ve Kemalizm’in ulusçuluk ve laiklik ilkeleridir. Sorun, yapay, zorlama ve uyduruk Türk ulusudur. Böyle bir ulus yoktur.”
Steinbach’a göre, bir paşa fermanıyla suni “Türk Devleti ve Türk Ulusu” inşa edilmiştir. Bu kafanın AKP versiyonu Tayyip Erdoğan’ın da Anayasa ya da yasal düzenlemeyle bir başka ulus inşa edebileceğine onu inandırdığı anlaşılıyor.
AKP kurmaylarının Türk milletini inkâr yönünden oryantalist/emperyalist bir aşılamadan geçtiği anlaşılmaktadır. AKP’nin ilkesiz beyin kadrosunun, “Milli Görüş gömleği” ni çıkarıp “BOP Eş Başkanlığı” gömleğini giydikten sonra Türk milletine karşı düşman bir noktada kendilerini konumlandırmalarının nedeni de budur.
Türklerin ırkçılık yapmamalarından yola çıkarak Türk ırkının olmadığı sonucunu çıkarmak nankörlüktür. Türklerde ırkçılık yoktur ve olmamıştır. Bu Türk ırkını ve milletini inkâr etmek için gerekçe olamaz. Kaldı ki “Türk” kavramının Türklerin yaşadığı coğrafyalarda ve kurduğu devletlerde bir kültür anlamında kullanılmasından Türk denilen bir ırkın olmadığı sonucunu çıkarmak masum bir değerlendirme de değildir. “Türk ırkı yoktur” demek; tarihe saygısızlık, bilime ihanet etmek ve Türk milletine hakaret etmektir.
Yasin Aktay’ın söyledikleri yalnız kendine ait düşünceler değildir. AKP’nin Türk kavramıyla ilgili takıntıların bilinç altından bilinç üstüne çıkmasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları