AKP'nin tavşan atletleri!..

Canım ülkemde seçim hileleri sadece sandık başında mı gerçekleşir?.. Cevabınızı duyar gibiyim!.. Herhalde, "Oo, ne numaralar duyduk, gördük biz..." diyorsunuzdur.

Yok!.. Bu yazının konusu sandık başı hileleri değil. Sandık öncesi tezgâhlardan bahis açacağım. Daha siz sandığa gitmeden oyunuzun nasıl gasp edildiğine dair son numaraları anlatmaya çalışacağım. "Kabataş saldırısı"nı, "camilerde içki içiyorlar"ı, "ezanı protesto ediyorlar"ı hatırlatmayacağım!.. Siz, hiç, yaşadığınız beldede tavşan aday gördünüz mü veya rastladınız mı?.. Biz Angaralılar, 2014 ve 2019 mahalli seçimlerinde 2 iri tavşan aday gördük de... Hem de iktidar partisi tarafından koşturulan... Önce bu tavşan aday meselesini nereden çıkardığımı söyleyeyim;

Atletizm şampiyonalarındaki koşan atletlerden.. Kabaca, genelde uzun mesafe koşularında yarışın başında en öne geçip enerjisi bitene kadar koşan, amaçları yarışı bitirmek değil arkadan gelenlere gaz vermek olan atletlere denir. İşte bu tavşan atlet sistemini AKP gayet güzel formatlayıp Türk siyasetine soktu. Kendi adaylarının yarışı kazanması için gayet de güzel uyguluyor doğrusu. Bakalım bu seçimde işe yarayacak mı?..

2014 mahalli seçimlerinde, Mansur Yavaş'ın oylarının bölünmesi, Melih Gökçek'in Ankara'yı kazanması için sinsi sinsi uygulandı. O zamanlar Devlet Bahçeli gizli gizli görüşüyordu Melih Gökçek ve R. Erdoğan ile... Bu görüşmeleri faş eden, ortaya çıkaran bir fakir gazeteci-yazara da en ağır hakaretleri savuruyorlardı!.. Mansur Yavaş'ın karşısına büyük iddialarla (!) MHP'den Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya çıkarılmıştı. Rakiplerinin, propaganda afişlerine şehrin en işlek meydanlarında izin vermeyen AKP her nedense insafa gelmişti. Melih Gökçek'in afişlerinden çok, her yerde MHP adayı Mevlüt Karakaya'nınkiler vardı. Kimse de değirmenin suyu nereden geliyor acaba diye merak etmiyordu. Mevlüt Karakaya'nın Ankara'da mütevazı MHP bütçesinin çok çok üstünde yaptığı seçim harcamaları hayret de uyandırmıyordu!.. Sonunda ustaca uygulanan plan netice vermiş, Ülkücü, Milliyetçi oylar bölünmüş ve Mansur Yavaş, Melih Gökçek'e açık ara fark atamamıştı. 30 Mart 2014 seçim gecesi de alaca karanlık kuşağının aktörleri devreye girmiş ve Melih Gökçek'e seçim kazandırılmıştı.

Ee, bugün Melih Gökçek yok, MHP'nin adayı da yok... İktidarın küçük ortağı MHP, AKP adayı Mehmet Özhaseki'yi destekliyor. Peki, o zaman bu seçimin tavşan adayı kim diye sual ederseniz... Cevabım gayet net; DSP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Haydar Yılmaz... Bir dönem CHP'nin Çankaya Belediye Başkanlığını yapan ve seçim öncesinde partisinden istifa edip DSP'ye geçen Haydar Yılmaz... Çıkın Ankara'nın en işlek caddelerini ve en büyük meydanlarını dolaşın, her yerde Haydar Yılmaz'ın dev poster ve afişlerini görürsünüz. AKP'nin belediye ve iktidar gücüyle kapatıp, Mansur Yavaş'a tek bir afiş bile asması engellenen her yerde Haydar Yılmaz var. DSP'nin bu kadar büyük ve pahalı olan seçim/tanıtım çalışmasını yürütebilecek gücü var mı?.. Değirmenin suyu bu sefer nereden geliyor?.. Kaynak aynı!... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın şirketleri... AKP'li bir kaynağım anlattı; Haydar Yılmaz'ın seçim arabalarının giydirilmesinden, afiş çalışmalarına kadar tüm masrafların söz konusu şirketlerden fonlandığını... Ha!.. Bunun devamı da gelecek... Bir süre sonra piyasada DSP adayı Haydar Yılmaz'ın yüzde 3'lere, 4'lere hatta 5'lere tırmandığına dair anketler göreceksiniz. Bu sefer Ülkücü, Milliyetçi oyların bölünmediğini/bölünemeyeceğini gören AKP iktidarı, önemli bir algı operasyonuna girişti. Maksat, özellikle tabanda CHP'ye oy veren Alevi kökenli vatandaşlarımızın kafasını karıştırmak. Sonra?.. Plan tutarsa iş 31 Mart gecesine kalacak. Aynı 24 Haziran seçimlerinde uygulandığı ve hiç olmayacak yerlerde MHP'nin oy patlaması yaptığı gibi. Ankara'da da hiç tahmin etmediğiniz yerlerde DSP'ye oy çıkarttırılabilinir!.. Siz de "adam zaten anketlerde yüzde 5'lere varıyordu" diye kendinizi avutabilirsiniz!..

Bu sefer tavşan aday ile oylar bölünüp AKP seçim kazanabilir mi?.. Gördüğüm anketler, sahadan elde ettiğim izlenim bana Mansur Yavaş'ın rakibi Mehmet Özhaseki ile arasındaki farkı her gün açtığını gösteriyor. "FETÖ'cü Mansur" kenarından bile tutmadı... "Biji Mansur"a millet kahkahalarla gülüp geçti... "Mansur kazanırsa kapınıza PKK'lılar fatura tahsilatına gelecek" bu işi tezgâhlayanları acınacak hale düşürdü. Hele şu, son "sahte senet tahsilatı" işi... Mansur Yavaş'ın lehine bir iş yapın da görelim diye birilerine binlerce lira para verseniz bu kadar mükemmel olmazdı... İktidar, bir meczup üzerinden ürettiği proje ile kendi ayağına sıktı. Bir seçim kazanmak uğruna acze düşüldüğünde ne gibi çirkefliklere başvurulabileceğinin en çarpıcı örneği sergilenerek nefretleri toplayıp acınacak hale düştüler.

Tavşan adayların seçim harcamalarından, sandık öncesi hilelerden bahsetmişken, hatırlatmakta fayda var... Türkiye'de siyasi partilerin ve şahısların yaptığı seçim harcamaları adil ve şeffaf olarak denetlenebiliniyor mu?.. Hayır!.. Soruya neden olumsuz cevap veriyorum? Öncekileri bir tarafa bırakalım, en son 24 Haziran seçimlerinde siyasi partilerin harcadığı paralarla ilgili bilgi kırıntısına sahip olanınız var mı?.. Seçimlerde yaptığınız bağışlar, üye aidatları, Hazine'den partilere aktarılan paralar nereye gidiyor?.. Bilançoları göreniniz var mı?.. Tıkır tıkır vergi ödüyoruz, geçmediğimiz otoyollara ve köprülere para veriyoruz... Gün geliyor cebimizden ödediğimiz vergiler birilerine seçim parası olarak hileli yollardan aktarılıyor. İktidar belediyelerine ait seçim şirketlerini denetleyebilen bir güç var mı?.. Adamlar, astronomik rakamlarla seçim kampanyaları düzenliyorlar, sonra da çıkan oylar üzerinden seçim tahlili yapıp birilerini kendimize güldürüyoruz!.. Tavşana kaç, tazıya tut... Bu sefer yemeyecek!..

Yazarın Diğer Yazıları