Tayyip Bey kendi tarihinin sırlarını faş ededursun, İnönü’nün sözde herkesi Türk yapacağız dediğini iddia ededursun, AKP’nin Türkiye’ye kazandırdığı manzaralar deprem gibi sarsıyor insanı.
Nizip’te 600 Suriyeli göçmenin hastanenin acilinde nasıl balık istifi oluşturduğunu gördünüz mü? Böyle bir şey şu kadar özel uçağı olan, bu kadar özel makam arabası olan, ihalelerle boğaz ve Türkiye’nin en güzel yerlerini fetheden bir iktidara ve onun mensuplarına yakışmıyor.
Ne istedik biz Suriye’den de insanları bu hale koymakta bir beis görmüyoruz. Yerli halk da Suriyeli yaralılar yüzünden hastanede tedavi edilemediklerini söylüyorlar. Suriye, milli bilinci yüksek bir ulus devletti ve kendini korudu. Biz ise, ulus devletimizi yıkmaya çalışıyoruz. Biz, Allah korusun, sonra komşularımızdaki yardım çadırlarına mı sığınacağız yani? Suriye’yi güçsüzleştirirken kendimizi de perişan ettiğimizin farkında değil miyiz?
***
İktidar, her ne olursa olsun, muhalif belediyelerin yakasını bırakmalıydı. MHP’li Aytaç Durak’la başladılar. Hiçbir suç bulamadılar. Şimdi CHP’nin örnek belediyelerinden biri olan Eskişehir’e ve Antalya’ya musallat oldular. İzmir Belediyesi’ne yaptıkları hala unutulmadı. Bunu bizim %50’lik halkımız görmüyor belki ama Sam Amca (Amerika) her şeyin farkında. İçerideki yalpalamalara ek olarak Tayyip Bey, Putin’e de Türkiye’nin Şanghay Beşlisine dahil edilmesini güya latife yollu teklif etmişti. Bunun pek latife yollu olmadığı anlaşılıyor. Yansımaları artarak sürüyor çünkü.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Duland, günlük basın brifinginde Başbakan Erdoğan’ın geçen haftaki televizyon mülakatında Putin’e yaptığı bu müracaatı değerlendirmiş. Diyor ki; “Türkiye’nin aynı zamanda bir NATO üyesi olduğu göz önüne alındığına bu ilginç olur. Ne olacağını göreceğiz.” Rusya’nın Sesi ise bu teklifin Washington tarafından NATO üyeliğine aykırı olarak değerlendirildiğini söylemiş. Bu adamlar unutmazlar. İnsanın paçasından çektiler mi, gidersin. Siyasi sohbetlerde hep anlatılır. İşte Menderes Rusya’ya yanaşmış da, Demirel Rusya’dan demir çelik fabrikaları için yardım istemiş de... Yani ortalık o kadar boş değil. Amerika’nın tavsiyesiyle İran’a savaş açan Saddam’ın sonunu gördük. Çok üzüntü verici manzaraları hatırlatan, Amerika’nın dostu olmadığı halde alaşağı edilen Kaddafi’nin sonunu da gördük. Amerikan dostu olduğu söylenen ve bunu hiç şüphesiz politika olarak yapan Mısır Başkanı Mübarek’i kafeste gördüğüm andaki hüznümü unutamıyorum.
Şimdi Suriye’de iyi netice alamayan Tayyip Bey zannederim ki kara kara düşünmeye başlamıştır. Gerçi Türk televizyonları gerçekleri ters çevirerek muhaliflerin yaptığı vahşeti Suriye ordusuna yüklüyorlar ama bütün dünya işin aslını artık öğrenmiş bulunuyor. Bütün dünya işin aslını öğrenmekten başka emperyalizmin zulmünü de tanımış bulunuyor.
İşte güney Amerika ülkelerinden tut da Çin, Rusya, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Lübnan’a kadar insanlar kelle koltukta emperyalizme karşı savaşıyorlar.
***
CHP’den bir milletvekili istifa etti. Ona güle güle demekten yapacak bir şey yok. Bir tanesi de AKP’ye geçecekmiş. İyi de AKP’nin ömrü ne kadar? Bu yeni girişimler sahiplerini ne kadar mutlu ve abad edecekler?
