Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan''ın babası İlahiyatçı Ali Rıza Demircan Mirat Haber''de "Müslüman, Mustafa Kemal’i nasıl anlamalı ve anmalı?" başlıklı bir yazı yazdı.
"HAYIR DUA İLE ANAMAM"
Yazısının "Atatürk Ateist-Deist miydi?" başlıklı bölümünde Atatürk için şu ifadeleri kullandı:
"Derin olmasa da yapabildiğim araştırmalara ve güvendiğim araştırmacıların çalışmalarına göre kanunla Atatürk soyadı verilen Mustafa Kemal benim için İslamî iman ve yaşam kurallarını red edip örten ateist -deist bir ölüdür, onu, 10 Kasım gibi vesilelerle de olsa, Mustafa Kemal Atatürk olduğu için değil inancım gereği inkârcı bir ölü olduğu için hayır dua ile anamam.
Birleri ne düşünürse düşünsün umurumda değil ama iyice bilinmesini isterim ki bu tavrım inançlarımdan kaynaklıdır. Ona karşı özel bir kastım olmadığı sevenlerini üzme amacım da yoktur"
"KAFİRLERE DUA SAPIKLIKTIR"
Rabbimizin emri olduğu için Kur’ân kaynaklı inancımıza göre dualarımız ölülerimize fayda sağlar.
Ama ana babamız ve akrabamız olsalar da ateist ve deist olarak ölen insanların/ kâfirlerin cenaze namazını kılamayız. Büyük sandukalarda, Anıt kabir ve Anıt mezarlarda da yatır olsalar da yücelterek onların kabrini ziyaret edemeyiz. Rabbimiz şöyle buyurur:
“Onlardan ölen hiç kimsenin cenaze namazını kılma ve mezarının başında dua etmek için durma! Çünkü onlar Allah’ı ve Elçisini inkâr ettiler ve fırsat varken tövbe de etmeyip, kâfir olarak can verdiler. Ve sonunda, uğrunda kâfirliği bile göze aldıkları dünya nimetlerini bırakıp gittiler. “ (Tevbe 9/84)
Hz. Nuh, Hz. Musa ve Hz. Muhammed’in yaptığı gibi zalim kâfirler için beddua edebilirsek de kâfirler için dua edemeyiz. Çünkü Allah’ın kitabı Kur’ân’a göre “Allah’a ve onun yasaları ve rahmetine inanmayan kâfirlere dua boşa gidecek bir aldanış” tır. (Ra’d 13/14. Ayrıca bak. Mümin 40/50)
Bu sebeple kâfirlere dua görevimiz olmadığı gibi bize yaraşır doğru bir davranış da değildir. Üstelik sapıkça bir davranıştır. Rabbimizin buyruğu şöyle:
“Ne Peygambere, ne de diğer müminlere, kâfir olarak ölen ve cehennemlik oldukları artık kesinleşmiş olan Allah’a ortak koşucu müşrik kâfirler için —onlar yakın akrabaları bile olsalar— bağışlanma dilemek yaraşmaz. Zira Allah, tövbe etmezlerse kendisine ortak koşanları ve inkâr edenleri bağışlamayacağını kesin hükme bağlamıştır.” (Tevbe 9 /113; Nisâ 4/ 48, 116)