28. Dönem AKP Ankara 1. Bölge 1. Sıra milletvekili adayı Yıldırım Tuğrul Türkeş, Radyo Sputnik’e konuştu.
Türkeş, HÜDA PAR'dan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek HÜDA PAR’ın sütten çıkmış ak kaşık olmadığını kaydetti.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun “Türk bayrağının ismi bana problemli geliyor” sözlerinin hatırlatılması üzerine Türkeş “Onun o bayraktan rahatsız olma hakkı varsa benim de HÜDA PAR’dan ve onun genel başkanından rahatsız olma hakkım demokratik bir hak. Yani yapsın da görelim.” dedi.
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN PROJE MÜELLİFİ BENİM”
“Cumhur İttifakı’nın proje müellifi benim” diyen Türkeş, 2018’de AK Parti ve MHP arasında seçim ittifakı kurulması sürecini şöyle anlattı:
"Bu projenin müellifi benim. Tabiri caizse beni önce bir attılar fakat baktılar ki benim bir yerime bir şey olmadı, yaralanmadım, 'Ha iyiymiş bak biz de atlayabiliriz' dediler ve atladılar diye değerlendirebiliriz. Ama şaka bir tarafa bu işin proje müellifi benim. Türkiye 2015 seçiminin öncesinde AK Parti'nin zayıflamasıyla birlikte, uzun süre iktidarda olan bütün yapılarda bu olur, bunun güçlendirilmesi gerektiği tezini zaten savunuyordum. Bu seçim hükümetinde kısa dönemli bir görev teklifi de buna bir fırsat verdi. Ben önce bakanı kabul ettim sonra AK Parti’ye geçince tabanla teşkilatlarla uyum halinde çalıştım bir yabancılık çekmedim. Genelde onu gözlemlediler ki 'Bak oluyor' dediler, arkamdan geldiler. İyi de ettiler. 'Niye geldiler, geç geldiler' demem. Gelinmiş olması ve bugün Türkiye'de merkez sağ diye tabir edebileceğimiz bir Cumhur İttifakı'nın oluşup iktidara talip olmasını ben memnuniyetle karşılıyorum."
“SURİYELİLERİN DÖNECEĞİNİ UMUYORUZ”
Suriyeli sığınmacı meselesi üzerine Türkeş şöyle konuştu:
"Suriye'de yaşanan olağanüstü hal sebebiyle oradan çok fazla göç aldığımız açık. Bunların çok cüzi bir kısmı döndü ama geriye kalanının da döneceğini umuyoruz. Tabii ki bir kısmı da burada kalacaktır. Zaten bu coğrafya her zaman göçle zenginleşmiş bir coğrafyadır. O bakımdan da şahsen ben yabancı düşmanlığına karşıyım. Ama gelsin Suriyeli vergi vermesin, sigortasız çalışsın Türkiye'deki emeği çalsın demiyoruz. Bu anlamda Türkiye'de yaşanan problemlerin farkındayım ve bunları takip ediyoruz. Ama diğer taraftan da buraya gelen insanlara kolaylaştırıcı olmanın da zaruret olduğunu düşünüyoruz. Mesele; Suriye'de birçok el işin içindedir, o eller ile bir uzlaşı noktasına gelinip Suriye'deki nüfusun çoğunluğunu yerine döndürürsek, onlar da kendi doğdukları ülkelere döndüğünde daha mutlu daha refahlı yaşayacaklarını düşünür ve giderler. Bir kısmı burada kalır mı? Kalır. Buradan ABD de Almanya da adam seçip götürüyor. Onlar da belli bir takım kriterlere göre, daha 'elitist' diyebileceğimiz seçimler yapıyorlar, herkesi almıyorlar ama eğitimlisini vesairesini alıyorlar. Göç bütün dünyanın realitesi. Avrupa Birliği'nin yaklaşımını da çok vahşice buluyorum. Yani Yunan feribotları, insanların ölmeleri için şişme botları patlatıyor ve batırıyor. Bu bizim ahlakımızda, töremizde, dini inancımızda, Türklükte de yok, Müslümanlıkta da yok.”
İlgili Haberler