AKP Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi, Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ yapmış olduğu açıklamayla 3 Mayıs Türkçülük Günü’nü kutladı. Türkçülüğün Türkiye’yi, Türk milletini ve Türkçe’yi sevmek, milletinden yana olarak zengin ve özgür kılmak için çalışmak olduğunu belirten Özdağ, “3 Mayıs 1277 tarihinde Karamanoğlu Mehmet Bey’in yayınladığı ‘Her yerde Türkçe konuşulacaktır’ fermanından başlayarak, 3 Mayıs 1944’e ve o tarihten de bugüne kadar her kim Türkiye devleti, milleti, bayrağı ve Türkçe için çalışmışsa hepsine teşekkür ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle 3 Mayıs Türkçülük Bayramı’nın Türkiye’de barışa, dostluğa, kardeşliğe vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
3 Mayıs Türkçülük Günü nedeniyle açıklamada bulunan AKP Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, 2. Cihan Harbini Almanların kazanacağını zannedenlerin önce Türkçülüğün önünü açtığını Harbi Sovyetler kazanınca Stalin’e ve dolayısıyla dönemin komünist ülkesi Sovyetler Birliğine şirin gözükmek için Türkçülüğe karşı büyük bir cephe aldıklarını ifade etti. Özdağ, “O dönem hükümetin başında olup devleti idare edenler Türkçülüğe karşı cephe almakla kalmayarak büyük bir tutuklamaya giriştiler. Başta Nihal Atsız olmak üzere, Alparslan Türkeş, Fethi Tevetoğlu gibi siyasiler, liderler, aydınlar ve yazarlar tutuklandı. Bu isimler belirli bir süre sonra beraat ettiler. Halbuki Türkçülük Türkiye’yi sevmektir ama ırkçılık değildir. Türkçülük Türk milletini, Türkçeyi, Anadolu insanını, devletini, vatanını sevmektir. Bu nedenle Türkçülük suç olamazdı” diye konuştu.
3 Mayıs 1944’ten itibaren Türk milliyetçilerinin bu günü bir Türk Bayramı olarak değerlendirdiklerini kaydeden Özdağ, “Çünkü Karamanoğlu Mehmet Bey’in ‘Her dergahta, her pazarda ve alanda Türkçe konuşulacak’ fermanından sonra 3 Mayıs 1944 tarihinden itibaren yeniden Türkçülük, Türkçe, Türkiye, Türk milleti ve milliyetçilik gündeme gelmişti. Milliyetçilik milletinden yana olmaktır. Milletini zengin ve özgür kılmaktır. Milleti adına çalışmaktır. Milliyetçilik bir milletin kalkınması, özgürlüğü, insan hak ve özgürlükleri alanını genişletmesi demektir. Türkçülük bir ülküdür. O ülküler ise milletlerin gıdasıdır. Ülküsü olmayan milletler ise ilerleyemez, ayakta kalamaz ve yok olmaya mahkumdurlar. Milletinin değerlerine saygı duymayanlar ve bu değerlerle sürekli olarak kavga halinde olanlarla, emperyalist egemen güçler kalbi vatan sevgisiyle yanıp tutuşan duruşunu devletinden, milletinden ve demokrasiden yana gösteren vatansever vatandaşlarımız ve Türk milliyetçilerinin iman ve azmi karşısında tutunamayacaklardır. Türk milliyetçileri ufkun genişliğinde verdikleri mücadelede şartların en ağır yönünü yaşasalar bile zafer her daim Türkiye’den milletimizden yana olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle, Türklük bayrağını her türlü fırtınaya karşı dalgalandırmayı kendilerine hayat felsefesi edinmiş Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu, Orhan Şaik Gökyay, Necdet Sançar, Fethi Tevetoğlu, Seyyid Ahmet Arvasi, Zeki Velidi Togan, Muzaffer Eriş, İsmet Tümtürk, Selçuk Duracık, Halil Esendağ ve daha birçok Türk milliyetçisini rahmet ve minnetle anıyorum 3 Mayıs 1944 Türkçülük Bayramının 73.yıldönümünde Türk milletinin mutlu ve huzurlu günlerde muhataplık bulması dileklerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.