AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, Harf İnkılabı ile ilgili yine skandal ifadeler kullandı. Geçtiğimiz günlerde yaptığı diktatör açıklamasıyla özellikle AKP’de büyük tartışma yaratan ve istifasının istendiği söylenen Atalay, Atatürk’ü Sovyetler Birliği’nin eski lideri Stalin’e benzeterek şu ifadeleri, kullandı:
“Dünya alem bilir ki, bu devrimin temel amacı, öyle ilkokullarda öğretildiği gibi, eski alfabenin zorluğu, bu yüzden okuma yazma oranın düşüklüğü türünden yalanlar değildir. Bin yıllık tarihimizle ama özellikle de İslam'la bağımızı koparmaktı. Bunun aynısını Stalin yaptı. İşgal ettiği Türk devletlerinin Türkiye ile irtibatını kesmek amacıyla oralarda da Latinceden Kril alfabesine geçmişti. Dolayısıyla işin aslında Garp hayranlığının aşağılık kompleksi vardır, gerisi hikayedir.”
SKANDAL SÖZLERİ İÇİN ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ’ DEDİ
TBMM’de gazetecilerle yaptığı sohbette “Atatürk’e hakaret etti” iddialarını yalanlayan AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, “Düşünce özgürlüğü kapsamında kendi görüşümü belirttim” dedi.
“Onlar uydurma. Benim söylediğim şu; İskenderiye Kütüphanesi 2 bin yıl önce yapıldı. İnsanlık hala İskenderiye Kütüphanesine ağlar.
Bu Atatürk’e hakaret olarak algılanmamalı. Hiç kimse kendi yüzbinlerce ciltlik devasa bin yıllık kültür mirasının okursuz kalmasından memnun kalmaz. Hiçbir toplum kalmaz. Söylediğim bu. Bunu çözdük mü, Osmanlıca daha doğrusu eski alfabeyle Osmanlıca dersleri koyduysak da bu yıllar alır.
Bir alfabe bir toplumun geri kalmasının da ileriye gitmesinin de sebebi değildir. Bugün dünyada birçok farklı alfabe kullanılıyor.
“BUGÜN GERİ DÖNÜP DE TEKRAR OSMANLICA’YA DÖNELİM DİYE BİR İDDİAMIZ YOK”
Benim söylediğim o. Bugün geri dönüp de tekrar Osmanlıcaya dönelim iddiamız yok. Ama böyle bir kültür mirasımız var. Bunun okurla buluşması lazım. Bunun istifadeye sunulması lazım. Söylediğim hepsi bundan ibaret. Tabii bunu anlamaktan aciz olanlar meseleyi hemen tabulaştırıp ‘şuna hakaret, buna hakaret’ ben kimseye hakaret etmem. Hele ölmüş insanlarla hiçbir zaman uğraşmadım, uğraşmam ama herkes bir tarihin varisidir.
Bu bizim mirasımız ise biz onun varisi isek mirasımızla ilgili her varisin söz söyleme hakkı vardır. Düşünce özgürlüğü kapsamında kendi görüşümü belirttim, hepsi bu.”