Diken’den Canan Coşkun’un haberine göre Haydar Ali Yıldız, 17 Mayıs Çarşamba günü Okmeydanı Fetihtepe Mahallesi’nde seçim çalışması yaparken bir arbede çıkmıştı. Yıldız, yaşananlarla ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Marjinal grupların terör örgütünün zafer işaretini yaparak kendilerine saldırdığını” iddia etmişti. Yıldız’ın tweet’inden sonra iktidar gazeteleri olayı “DHKP-C provokasyonu” olarak hedef göstermişti.
Olayın ardından Cem Canbulat, Uğur Türk ve Kamil Aşçı, “silahlı terör örgütü kurma, yönetme ve üye olma”, “siyasi hakların kullanmasının engellenmesi” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamalarıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar üç gün nezarethanede tutuldu.
YILDIZ “GÖRELİM BAKALIM GERÇEK HASTA MI YOKSA İDEOLOJİK HASTA MI” DEMİŞ!
Canbulat, Haliç Polis Merkezi Adli İşlemler Büro Amirliği’ndeki ifadesinde, kahvehanede otururken dışarıdaki kargaşa nedeniyle dışarı çıktığını söyledi. Canbulat, olayları izlerken içinde hasta birinin olduğu aracın yolun açılmasını beklediğini gördüğü için yolu açmak istediğini aktardı ve şöyle devam etti:
“Beni ciddiye almadıklarını görünce kalabalığı elimle açmak ve arabayı oradan çıkartmak istedim. Burada Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın mikrofonla ve yüksek sesle ‘Görelim bakalım gerçek hasta mı yoksa ideolojik hasta mı’ dediğini duydum. Orada bulunan insanlar da buna şahittir. Daha sonra Yıldız’ın ekibinden altı-yedi kişi hastasını hastaneye ulaştırmak isteyen kişinin arabasını çevreledi ve aracın geçişine engel oldu. Halkı gereksiz yere kışkırttılar.”
PKK’yla ilişkilendirilmesini reddeden Canbulat, hastaneye yetişmeye çalışan kişinin de AKP üyesi olduğunu söyledi.
‘MHP’YE 30 YIL HİZMET ETTİM’
Gözaltına alınanlardan Uğur Türk de Canbulat’ın anlattıklarının aynını aktardı. Türk, arbedeyi engellemeye çalıştığını, kimseye hakaret etmediğini, kimseyi tehdit etmediğini söyledi. Polisin hakkında araştırma yaptığını duyan Türk, kendi iradesiyle polise teslim olduğunu aktardı.
Gözaltına alınan üçüncü kişi Kamil Aşçı da, şizofreni raporu olduğunu ve Yıldız’ın konvoyundaki iki kadının kendilerine saldırdığını aktardı. Aşçı, “Sosyal medyada beni PKK’lı olarak aksettirmeye çalışmışlar. Ben MHP kökenli biriyim, MHP’ye 30 yıl hizmet ettim. Bana iftira atılıyor.” dedi.
“BAŞKANIN SÖZÜNDEN SONRA ORTAM GERİLDİ”
Emniyet, üç kişiyi gözaltına aldıktan hastaneye yetişmeye çalışan aracı kullanan kişiyi de gece yarısı buldu. Hidayet Akgöz isimli tanık, ablasını hastaneye götürürken yolun kapandığını ve araçların ilerlemediğini söyledi. Yolu açmak için araçtan inip 100 metre yürüdüğünü aktaran Akgöz, şunları anlattı:
“Görevlilere hastam olduğunu, yolu açmaları gerektiğini söyledim. Daha sona belediye başkanının aracının camına tıkladım. Hastamın olduğunu, yolu açmaları gerektiğini söyledim. Belediye başkanı megafondan ‘Açın bakalım yolu, gerçek hasta mı ideolojik hasta mı’ deyince kalabalık grup arasında ortam gerildi. Bu sırada yol açıldı, ben de aracıma binerek yoluma devam ettim. Olay yerinden uzaklaştıktan sonra tartışma ve kavga yaşanmış. Bu olaylara şahit olmadım. Gözaltına alınan kişileri tanımıyorum. Tartışma sırasında terör propagandası gibi olaylara tanık olmadım. Aracımla ilerlerken ‘Adamın hastası var kardeşim, yolda miting yapılır mı’ minvalinde konuşmalar duydum.”
ÖNCE SERBEST BIRAKILDI, SONRA TUTUKLANDI
Gözaltına alınan kişiler üç gün gözaltında tutulduktan sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Avukatları Burak Aydın’ın anlatımına göre Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda sorgulanan üç kişi, savcı Cüneyt Kerimhan Acer tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Adliyeden çıkmak üzerelerken polislerin çağırdığını anlatan avukat Aydın, savcının Cem Canbulat’ı ve Uğur Türk’ü tutuklama istemiyle hakimliğe sevk ettiğini söyledi.
“BAŞKANIN ARACININ KAPISINA GİTTİ”
İstanbul 5’inci Sulh Ceza Hâkimliği de Canbulat’ın kaçma ve saklanma şüphesi bulunduğunu belirterek adli kontrolün yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutuklama kararı verdi. Hâkim Hasan Semih Aydemir, Canbulat’ın "Grubu galeyana getirmek amacıyla çeşitli davranışlarda bulunduğuna ilişkin tespit yapıldığını, şikâyetçinin anlatımına göre, şüphelilerin ‘Burada ne işiniz var, defolun gidin’ dediğini, ağza alınmayacak hakaret ve tehditlerde bulunulduğunu, belediye başkanının bulunduğu aracın kapısına giderek söylemlerde bulunduğunu" tutanağa geçirdi. Canbulat, Metris Cezaevi’ne gönderildi.
Hâkimlik, gözaltına alınan Uğur Türk ve Kamil Aşçı’nın yurt dışına çıkışını yasakladı ve haftada bir gün karakola imza vermesi şartı koştu.