AKP’den ve milletvekilliğinden istifa ederek İYİ Parti’ye katılan Ahmet Eşref Fakıbaba, Odatv İzmir Temsilcisi Gamze İşler’e bir röportaj verdi.
Fakıbaba’nın İşler ile yaptığı röportaj ve İşler’in değerlendirmeleri şöyle:
2004 Yılında AKP’den Şanlıurfa Belediye başkanı seçildi. 2009 yılında AKP’nin sıcak rüzgarlar estirdiği bir dönemdi. Fakıbaba yerel seçimlerde Belediye başkanı adayı gösterilmedi, AKP’den istifa etti bağımsız aday olarak seçimlere girdi. AKP’nin adayı kaybetti, oyların yaklaşık % 44 ‘nü alarak A.Eşref Fakıbaba tekrar belediye başkanı seçildi...
“Siyasete AK Parti’yle başladım, vefadır dedim, partime geri döndüm” diyen Ahmet Eşref Fakıbaba yerelden genel siyasete uzanan bir siyasi yaşama sahip biri.
2023 yılında aday olmama kararı alan Fakıbaba Meral Akşener’in heyecanına ortak olmaya karar veriyor ve AKP’den kısa bir zaman önce istifa ederek İYİ Parti’ye katılıyor.
İYİ Partili Fakıbaba’nın cümlelerinde saklı bazı gerçekler…
FETÖ’nün engellemeleri, parti içerisinde demokrasi ve istişare yoksunluğu, iktidar partisinin belediye başkanı değilsen hizmette engeller ve AKP’nin fabrika ayarlarından uzaklaşması …
İzmir’de gerçekleşen kadın çalıştayında Odatv’ye konuşan Fakıbaba “Meral Akşener’in ülke için samimi inandıklarına ben de inandım” diyerek bu yola devam etmesi gerektiğine ikna olup emekliliğin köşesinden dönmüş.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜM"
Gamze İşler: AKP’den ayrılmadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir görüştürme gerçekleştirip Şanlıurfa’da sorunlar olduğunu aktardığınızı kamuoyuyla paylaşmıştınız. Bu görüşmede neler yaşandı?
Ahmet Eşref Fakıbaba: Cumhurbaşkanı ile görüştüm problemleri anlattım çözüme kavuşturulması için bekledim. Ancak bir çözüm olmayınca da AKP’den ayrılmaya karar verdim.
G.İ: AKP’nin Şanlıurfa’da sizle beraber 8 milletvekili vardı. Milletvekilleri arasında birlikte hareket etme sorunları var mıydı?
A.E.Fakıbaba: Tabi benim milletvekili olduğum zamanlarda birlikte hareket etme sorunu vardı. Şimdi var mı bilemiyorum çünkü ayrıldım. Yani çok değer verdiğim arkadaşlarda vardı, anlaşamadığım arkadaşlar da vardı. Ben milletvekilleri arasında bu birlik ve beraberlik olmadığı için, Şanlıurfa’ya gerekli hizmeti veremediğim için üzgünüm ve AKP’den ayrılma nedenlerimden biri de budur.
G.İ: 2009 seçimlerinde belediye başkanlığı adaylığınız için Erdoğan’dan olur çıkmamıştı Ve siz AKP’den istifa edip bağımsız olarak seçimlere katıldınız yüzde 44 gibi bir oy oranı ile belediye başkanı seçildiniz. Cumhurbaşkanı ile o zamandan gelen bir problem mi vardı aranızda?
A.E.Fakıbaba: Yani şöyle diyeyim ben bağımsız aday olarak seçildikten sonra mecliste çoğunluğum yoktu, fakat halk başkan olarak beni görmek istedi. Meclis çoğunluğu AKP’deydi. Rahat hizmet verme noktasında sıkıntılar yaşayınca ben de eski bir AK Partili olarak Şanlıurfa’ya daha iyi bir hizmet vermek adına, AK Partiye dönme teklifini de kendim yaptım ve partiye döndüm. Yalnız 2014 seçimlerinde halkın istemesine rağmen niye belediye başkan adayı olmadım, 2015 haziran ayında 7. Sıraya konmamın sebebi belki de hala devam eden bir kırgınlık olarak düşünmüyor da değilim.
"FETÖ BANA ENGEL OLMAYA ÇALIŞTI"
G.İ: FETÖ siyasi hayatınızda size engel olmaya çalıştı mı, çalıştıysa bunu ne zaman hissettiniz ?
A.E.Fakıbaba: Kesin, bana engel olmaya çalıştı yani bunu ben 2009 ve 2014 yılında da hissettim. Hissettim derken sadece hisle olan şeyler değil, daha sonra kafamda fotoğrafları birleştirince hakikatten FETÖ Ahmet Fakıbaba’nın Urfa gibi önemli bir güneydoğu şehrinde siyasetçi olmamasını istediğini anladım.
G.İ: 15 kişi bana saldırdığında tek başıma mücadele ettim AKP Genel Merkez bana sahip çıkmadı dediniz. Bu hep mi böyleydi, hep mi yalnız bırakıldınız partide?
A.E.Fakıbaba: 15 kişiye yakın kişi bana saldırdığında bilinçli veya bilinçsiz, bilinçli olduğunu zannetmiyorum, fakat bilinçli yapıldıysa çok üzücü bir olaydır. Hakikatten bana sahip çıkılmadı bu doğrudur.
"GİDİŞATI İYİ GÖRMEDİĞİM İÇİN AYRILDIM"
G.İ: İktidarın ülkeye, vatandaşa yansıyan yanlış kararlarını partiliyken de eleştirebilir miydiniz?
A.E.Fakıbaba: Eleştirirdim. Özellikle eğitim, sağlık, ekonomi konularında katıldığım yerel televizyon programlarında partiliyken eleştirilerim vardır. Bunlarda sanırım kayıtlıdır.
G.İ: AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın sizi tehdit ettiğini ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunuzu söylediniz. İYİ Parti’ye geçme nedenlerinizden biri Halil Yıldız’la yaşadığınız sorunlar mı?
A.E.Fakıbaba: Genel olarak şunu söyleyeyim ben bir kişiden veya bir gruptan ne korkarım ne de çekinirim. Ama genel olarak gidişatı iyi görmediğim için ayrıldım. Ama o şahısla da ilgili zaten mahkeme devam ediyor. İnşallah bağımsız yargı doğru bir karar verecektir.
"YERLİ VE MİLLİ OLAN YALNIZCA AKP DEĞİL"
G.İ: Erdoğan, Meral Akşener’e masadan kalkması gerektiğini söyleyerek bir çağrıda bulundu… Tecrübeli bir siyasetçi olarak bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz?
A.E.Fakıbaba: Sayın Cumhurbaşkanımız, Meral Hanım’ın masadan kalkmayacağından emin olan bir kişi bunu sadece tabana verilen bir bilgi olarak görüyorum. Milli ve Yerli sadece Cumhur İttifakı’dır gibi bir durum söz konusu değil.
Altılı masadaki tüm genel başkanların ve partilerin en az AK Parti kadar milli ve yerli olduğuna yürekten inan bir kardeşinizim. Sadece bir kişi ben milliyim, ben yerliyim sadece ben kurtarıyorum diyorsa o çok büyük tehlikedir. Çünkü insanlar, Allah sağlık versin Cumhurbaşkanımıza uzun ömürler versin, ama bir kişinin kaderiyle bir ülke yönetiliyorsa demek ki ülke hakikatten zor durumdadır. Bana göre altılı masa ve diğer partilerde bu ülkenin gelişmesi için vatandaşların refaha kavuşması için mücadele eden insanlar olarak görüyorum. Yani sadece AK Parti yerli ve milli değildir.
"ALTILI MASA''NIN PROGRAMI ADAYDAN DAHA ÖNEMLİ"
G.İ: Türkiye kritik ve önemli seçime doğru gidiyor... Ne düşünüyorsunuz? Cumhurbaşkanı adayı olarak sizin gönlünüzde bir isim var mı?
A.E.Fakıbaba: Ben şöyle düşünüyorum, Cumhurbaşkanı adayı tabi ki önemli ama bizim altılı masadan çıkacak olan programımız Cumhurbaşkanı adayından daha önemli. Gelecek olan arkadaşın boyu, kilosu, erkek mi, kadın mı demeden bizim programımızı kabullenen, yani altılı masanın programını kabullenen… Ben altılı masayı “demokrasi” masası olarak görüyorum ve Türkiye mozaiği isteyen herkes kendini orada buluyor. O masada liberal, muhafazakar, sosyal demokrat, merkezde olan parti yani İYİ Parti var. Yani herkes o masada kendinden bir şeyler görüyor. Bana göre yine bu algı yaratmak bu iktidarın bir algısıdır.
"İYİ PARTİ İSTİŞAREYE AÇIK BİR PARTİ"
G.İ: İYİ Parti’de siyaset yaparak AKP’den farklı nasıl bir katkı sunacaksınız?
A.E.Fakıbaba: Burada çok rahatım çünkü istişareye açık bir parti. Sayın Genel Başkanla devamlı görüşebiliyoruz veya konuları tartışabiliyoruz. Eleştirilerim oluyor, bunları söyleyebiliyorum kabul ediyor. Eğer eleştiri doğru değil ise bana izah ediyor ve ben bu durumu yaşayabildiğimiz için teşekkür ediyorum.
Partilerde istişare çok önemli. Bakın burada bir çalıştay yapılıyor şu an ve burada her partiden insan var çünkü biz her partiyi dinlemeliyiz. Özellikle bizi eleştiren insanlara çok daha fazla önem vermeliyiz çünkü eleştirilerden başarı çıkar. Ben yerelde de siyaset yaptım onun için İYİ Parti’nin, inşallah, herkesi dinleyerek ve kucaklayarak ayrım yapmayarak insanları farklılaştırmayarak bir yol izleyeceğine yürekten inanıyorum.
G.İ: İYİ Parti’ye katılma sürecinizin hikayesini anlatır mısınız ?
A.E.Fakıbaba: 2023 yılında kesin Milletvekili olmayacağım diye karar verdim. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Hanım’la iki kez uzun görüşmeler yaptık. İki görüşmenin toplamı 7 saat yaklaşık. Aslında ben vazgeçmiştim fakat Meral Hanım “Senin daha yapacak çok işin var mutlaka bize katılman lazım” dedi. Eşim ve çocuklarımla karar verdik. Genel Başkanımız inanıyor. Yapacaklarımıza inanıyor ve öyle güzel anlatıyor ki bu çok önemli “inanmak” Meral hanım samimi bir insan. Birlikte yapacaklarımıza ben de inandım.
"BEN KENDİ PARTİME BAKIYORUM"
G.İ: İlk siyaset yapmaya başladığınız AKP ile şu anki AKP arasındaki fark nedir?
A.E.Fakıbaba: AK Parti fabrika ayarlarına dönmüş olsaydı zaten ben İYİ Parti’de olmazdım. Çünkü ben AK Parti’ye emek verdim, Ak Parti de bana emek verdi. Ben vefalı bir insanım fabrika ayarlarımıza dönmüş olsaydık ben Ak Parti’de olurdum.
G.İ : Peki AKP fabrika ayarlarına dönerse o zaman partiye geri döner misiniz ?
A.E.Fakıbaba: Şöyle şu anda AK Parti fabrika ayarlarına dönse de dönmese de ben onu bilemem. Ben kendi partime bakıyorum, ben şuna inanıyorum; Kim nereye dönerse dönsün İYİ Parti çok güzel şeylere imza atacaktır. Böyle daha güzeli dururken başkasına dönmenin ihtiyacı olmayacaktır buna inanıyorum.