TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde konuşan İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, AKP'den sonra iktidara gelecek hükümetin ne yapması gerektiğinin belli olduğunu, gelecek hükümetin şu anda AKP ne yapıyorsa bunun tersini yaptığında başarılı olacağını söyledi.
Türkiye’nin orta gelir tuzağı etrafında dolandığının altına çizen, orta gelir tuzağından çıkmak için başka ülkelerin ne yaptığına bakmak gerektiğini ve önümüzde bir Polonya örneğinin olduğuna değinen Kabukcuoğlu; “ Polonya, yirmi beş yıllık bir süre içinde gayrisafi millî hasılasını 6 bin dolardan 26 bin dolara çıkardı. Bu ekonomik büyümenin yanında ekonomik gelişmeyi de sağladı. Günde 10 dolar kazanan nüfus yüzde 54 iken, bunu yüzde 26'ya düşürdü. Gini endeksini 32,08 gibi düşük bir değerde tuttu. İşte gelişim budur. Polonya'nın bu başarısı beşgen bir yapı üzerine oturtulmaktadır. 1) Yönetim: Seçimle gelen hükûmetler ortak vizyon kullanmışlar ve bunu hepsi uygulamış. 2-)Sürdürülebilirlik sağladılar: Mali politikalar ekonomik kurallara uygun yapılmış, bütçe açığı limitli tutulmuş, inandırıcı enflasyon hedefleri ortaya konulmuş. 3-) İç piyasaların, global piyasalarla entegresi arttırıldı . Polonya da bu entegrasyonu sağlamak için yabancı ürünlere konulan vergileri indirildi, dışarıdan gelen sermayede artış yaşandı. Polonya şirketleri inovatif oldular, mücadele eder ve rekabet eder hâle geldiler. 4-) Zayıf şirketlerin desteklenmesine tamamen "dur" denildi. 5-) Kaliteli eğitimi her kesiminden insanlar için erişilebilir kıldılar.” dedi.
İYİ Parti Milletvekili Dr. Arslan Kabukcuoğlu; bir tarafta elektrikten doğal gaza, sınav ücretlerinden yurt ücretlerine, pazardaki esnafın tezgahındaki gıda ürünlerinden bebek bezlerine kadar yapılan zamlarla, hayatını idame ettirmekte zorlanan vatandaşların, diğer tarafta ise vergi borları silinen müteahhitlerin, zora düştükçe devralınan şirketlerin olduğuna değindikten sonra, 2020 Bütçesinin külfetlerinin ve nimetlerinin adil bir şekilde dağıtılmadığını, külfetlerin vatandaşın sırtına yüklenip, nimetlerinin ise yandaşlara paylaştırıldığını söyledi.
"MİLLETİN HAZİNESİ YANDAŞLAR İÇİN SEFERBER EDİLİYOR"
Kabukcuoğlu, konuşması sırasında AKP sıralarına dönerek , Devlet etçilik mi yapar?, Devlet Sütçülük mü yapar ? tartışmalarını, en sonunda devleti, simitçilik yapıp yapmayacağının tartışıldığı bir noktaya getirdiklerini, özel sektörlerde yatırımcıların yanlış kararlar alıp battıklarında, bunun külfetini vatandaşın sırtına yüklemenin nasıl bir vicdana sığacağını sorduktan sonra sözlerini şöyle tamamladı: “Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in dediği gibi; para milletin, hak milletindir. Milletin kendi hazinesi ve kamu bankaları, yandaş iş adamları sıkıştığında seferber ediliyor, vergiler siliniyor, onlara çare bulunuyor; sıra vatandaşa geldiğinde "Olsa dükkân senin." deniliyor. Sizi para babaları seçmedi, sizi millet seçti; ya milleti göreceksiniz ya da yoldan çekileceksiniz.”
Kabukcuoğlu, Ülkemizde, enflasyonda ve kalkınmada hedeflenen rakamların hiçbir zaman tutturulmadığını, 2023 yılı için konulan ekonomik hedeflerin %50 revizyona uğradığını ve devletin, iş adamlarının yabancı ülkelerdeki kuruluşlardan aldıkları kredilere garanti olmasının yanında, bedavaya verilen silah fabrikasının, devlet teşviklerinin, alım garantilerinin vatandaşları fazlasıyla rahatsız ettiğini, AKP iktidarının borçlanmada çağ atlayıp, miatları 25-30 yılı bulan borçlar dikkate alındığında, bu borçlanmanın en az 2 neslimizi kapsacak bir borçlanma olduğunu söyledi.
Üniversiteye giriş sınavı ve PISA sonuçlarına bakıldığında, bütçenin birinci önceliğinin eğitim olmasının zaruri gözüktüğünü, ancak bu yıl genel bütçeden MEB yatırımlarına ayrılan payın ( %0.53), AK Parti iktidarının beğenmediği 2002 yılı bütçesinden MEB yatırımları için ayırılan paydan( %1.30), neredeyse 3’te 1 olduğunu belirten Kabukcuoğlu, Bingöl Karlıova’nın Aktaş mezrasında oturan Kemal Okuyucu’yu hatırlatarak, “ Kemal Okuyucu, çocukları bu sefaletten, bu yoksulluktan kurtulsun diye her gün 4 kilometre yolu çocuklarını sırtına alarak çaydan geçip, okula götürüyor ve tekrar getiriyor. Bu, iktidar için büyük bir ayıptır. Türkiye'de pek çok Kemal Okuyucu var. Bu durum, Millî Eğitim Bakanının, Cumhurbaşkanının uykusunu kaçırması gereken bir olaydır.” dedi.
