Geçmişte Tayyip Erdoğan ve partisi hakkında ağır ifadeler kullanan bir çok kişi bugün AKP’de ya da TRT gibi devlet kuruluşlarında yöneticilik yapıyor. Bunların başında bugün Tayyip Erdoğan’ın yardımcılığını yapan eski HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve eski Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu geliyor. Bugün TRT Haber Dairesi Başkanı olan Nasuhi Güngör ise “Yenilikçi Hareket” in kitabını yazmış ve Tayyip Erdoğan ile AKP’nin bir proje olduğunu iddia etmişti.
AKP bir proje
Eski gazeteci Nasuhi Güngör, ilk baskısını 2001 yılında Anka Yayınları’ndan yapan “Yenilikçi Hareket” adlı kitabında “AKP’nin bir proje olduğunu ve Tayyip Erdoğan’ın Siyonist kuruluşlarca yönlendirildiğini” yazmıştı. Kitapta Güngör, şu bilgilere yer vermiş: “Erdoğan henüz Refah Partisi’nin İstanbul Beyoğlu İlçe Başkanı iken dönemin ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz ile görüşmeye başlamış ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğu dönemde de bu görüşmeler devam etmiştir. Abramowitz ise belediye başkanı olduğu dönemde Erdoğan’ı geleceğin lideri olarak tanımlamıştı. Temmuz 2000’de ABD’ye giden Erdoğan, burada başta Yahudi ağırlıklı kuruluşlar ve ABD’li Yeni Muhafazakârların (neocon) düşünce kuruluşu ’American Enterprise Institute’olmak üzere önemli düşünce kuruluşları ile bir araya gelmiştir. ” Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 18 Temmuz 2001’de İsrail Büyükelçisi David Sultan’la bir görüşme yaptığı ve ona “Yeni oluşacak partinin İsrail ve ABD politikalarına asla ters düşmeyeceği” yolunda garanti verdiği konuşulup yazıldığını ifade eden Güngör, “Bu David Sultan, uzun yıllar İsrail ordusunda görev yaptıktan sonra dışişleri kadrosuna alınan azılı bir İslam düşmanıydı” diyor.
Kurtulmuş dağıttı
Bu kitap Milli Görüş camiasında da çok fazla ilgi gördü. Bunun nedeni ise şu anda Tayyip Erdoğan’ın yardımcılığını yapan Numan Kurtulmuş... Kurtulmuş, Saadet Partisi İl Başkanı olduğu dönemde, bu kitaptan yaklaşık 20 bin tane aldırıp teşkilatlara bedava dağıtmıştı. Kurtulmuş çeşitli zamanlarda yaptığı açıklamalarda AKP ve Erdoğan’a yönelik şöyle sert ifadeler kullanmıştı: “AKP, Amerika’nın mandasıdır... Firavun ve Karun olmayacağız. NATO sırtımızdaki gavur leşidir. Halkın beli büküldü, tarım dağıldı, hayvancılık bitti. Ya aslına dön, ya da işi aslına devret. Millet intihar etme noktasına gelmiştir. Ranta bulaşan siyaset biter. Müslümanlık iddiasında olanlar 2 şeye çok dikkat etmeli: Parayı nereden kazandılar, parayı nasıl harcadılar. Bu kadar insanın fakirlik çektiği ortamda şaşaalı, lüks içinde yaşanması doğru değil. Büyük Ortadoğu Projesi’nin bölgede halkları bölerek küresel hakimiyeti pekiştirme tezi olduğuna inanıyoruz. Ama ne yazık ki AKP’li arkadaşlar bunu bir demokrasi projesi olarak gördüler. sonradan anladılar ama atı alan Üsküdar’ı geçti.”
İsrail’in başarısı
HAS Parti Genel Başkanıyken TV 8’de Erkan Tan’ın sunduğu “Başkentten” programına konuk olan Numan Kurtulmuş, orada Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ve AKP’yi İsrail’in çıkarlarına hizmet etmekle suçluyordu. Erdoğan’ın “One Minute” çıkışını da değerlendiren Kurtulmuş, şöyle diyordu: “Niçin ’One Minute’ denmişti? Efendim İsrail çok saldırganlığını artırdı, bu saldırganlığını artıran İsrail’in durdurulması lazım. İyi tamam da otel lobisinde ’One Minute’ dedin. Bundan sonra 2 sefer İsrail’e destek olan karar aldınız. Bunlardan bir tanesi BM’nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nda, İsrail’in nükleer kapasitesi var mı yok mu diye oylama yapıldı. Ne yazık ki Türk delegasyonu orada çekimser kaldı. Türkiye yokum dedi. İsrail yanlısı karar verdi.”
Erdoğan’a “Yuh”
AKP Teşkilatlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ise Demokrat Parti Genel Başkanı olduğu dönemde “Recep Tayyip Erdoğan Sen kim Menderes kim” sözleri ile hafızalarda kaldı. Soylu’nun AKP ve Tayyip Erdoğan hakkında o dönemde yaptığı bir değerlendirme şöyle: “Yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik bu milletin kaderi haline getirildi. Türkiye’nin birliği, beraberliği, bölünmez bütünlüğü konusunda ülkenin her köşesinde endişeler var. Bu ülkenin herkese çatan ve kaos yaratan bir Başbakanı var ki, paçalarından yolsuzluk sel gibi akıyor. Hükümet, Türkiye’nin ayarını bozmuştur. Ayar, bir seçime idilirse düzelir.” Süleyman Soylu’nun Erdoğan’a “Yuh” çekmekten de geri kalmamış, yolsuzluklarla ilgili bir değerlindirmede şunları söylemişti: “Bunların boğazlarında üç tane çıngırak var. Birincisi Şaban Dişli. İkincisi ise Deniz Feneri. Üçüncüsü de 8. sınıf kitaplarında 1960 yılı darbesinin, Adnan Menderes’in kötü yönetiminin anlatılması oldu. Bunları biz ortaya çıkardık. Yuh olsun sana Başbakan yuh.” Salim Yavaşoğlu
