AKP'de yerel seçimin ardından ortaya çıkan kaos ortamı sürerken, partide değişim ve yenilenme adına halen bir adım atılmaması, yaşanan krizi daha da derinleştiriyor.
Seçim sonuçları AKP MYK, MKYK’da değerlendirildi, milletvekilleri ile gruplar halinde toplantılar yapıldı, ancak değişim iradesini gösteren bir adım henüz atılmadı. Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, AKP kongresini 1 yıl öne çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partiyi kongre sürecinde yenileyeceği konuşulurken olası bir kabine değişikliğinin de sonbahara bırakıldığı konuşuluyor.
AKP kulislerine seçim sonuçlarının ortaya çıkmasının hemen ardından Kabine ve MYK’da acil değişim yapılması gerektiği görüşü hakimdi. Bu görüşü dile getirenler muhalefetin de hedefinde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Kabine dışı kalması gerektiğini savunuyordu. Kabine’de mutlaka değişim isteyen bir başka kesimin hedefinde ise dışarıdan atanan bakanlar vardı. Siyasetle organik bağı bulunmayan “teknokrat” bakanların beklentiyi karşılamadığını, verimli olmadığını savunanlar daha fazla milletvekilinin Kabine’de görev almasını öneriyordu. Kabinenin yanı sıra MYK’da değişim isteyenler de seçim sonuçları dolayısıyla bir fatura kesilmesi görüşünü dile getiriyordu. 31 Mart seçiminin üzerinden yaklaşık 4, 23 Haziran seçiminin üzerinden yaklaşık 1.5 ay geçti ama değişim yönünde tek bir adım atılmadı. Cumhurbaşkanının ağırdan alan tutumu da beklentileri düşürmeye başladı.
KİŞİ DEĞİL İSTİKAMET DEĞİŞİMİ GEREK
Bu arada partide Kabine ve MYK değişiminin çok önem taşımadığı görüşünü dile getirenler de var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen AKP’li bir siyasetçi, “Ben Kabine ve MYK’da değişim yapılmasından çok taraf değilim. En çok konuşulan isim Berat Albayrak alınsa dahi bu asıl değişim talebini karşılamaz. Değişimi kişilerde değil yapıda aramak gerek. Örneğin yargı reformu belki kısmen bu ihtiyacı karşılayabilir. Bize partinin istikamet değişimini gösteren, yüzümüzü batıya döndüğümüzü gösteren yapısal reformlar lazım. Eğer bunu yaparsak bir değişim olur, o zaman toparlanabiliriz. Yoksa isim değişikliğinde çare ararsak, bir süre sonra yeni gelen o isimlerin değişikliğini konuşmaya başlarız” görüşünü dile getirdi.
YÜZDE 1 DE YÜZDE 99 DA AYNI ŞANSA SAHİP
AKP’de benzer görüşleri dile getiren başka siyasetçiler de var. Bu siyasetçilerin “yapısal değişim şart” vurgusunun arkasında kurulması beklenen yeni partilere dair endişeler de etkili. Bir siyasetçi kurulacak siyasi partilerin bugün yüzde 1 potansiyeli dahi olsa seçim sürecinde “Türkiye’yi AKP dışında kim yönetir?” sorusu sorulduğunda bir iktidar alternatifi olarak diğer yüzde 99’la aynı şansa sahip olacağına dikkat çekti.
YENİ OLUŞUMLARIN ETKİSİ NE OLUR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni oluşumlarla ilgili açıklamalarında “ümmeti parçalamaya hakkınız yok”, “Bu tür ihanetlerin içinde olanlar bedelini ağır öder” mesajları gönderdi. Erdoğan’ın sözleri yeni partiler kurulursa mücadelenin sert olacağı yorumlarına yol açtı. Ancak AKP kulislerinde bu konuda da farklı görüşler var. Erdoğan’ın duygusal davranıp sert bir mücadele yürüteceğini söyleyenlerin yanı sıra Davutoğlu ve Babacan gibi bilinen isimler dışında yeni aktörler çıkmadığı sürece mücadelenin çok sert olmayacağı görüşünü savunanlar da var. Bu görüşü savunanlar sert söylemin toplum tarafından da sıcak karşılanmayacağına ve yeni oluşumları güçlendireceğine dikkat çekiyor.
YENİ OLUŞUMLARIN KADERİNİ DE AKP BELİRLEYECEK
Yeni parti konusunda asıl endişe kaynağı ise yine değişim konusu. Bir siyasetçi yeni oluşumların yüzünü batıya dönmüş, evrensel değerler, insan hakları, adalet söylemi üzerinden yapacağı propaganda karşısında eğer Ak Parti bu konularda yeni hiçbir adım atmazsa ciddi zarara uğranacağı görüşünde. AKP’de birçok siyasetçi yapısal reformlar için adım atılırsa bu oluşumların da karşılığının olmayacağını ifade ediyor.