24 Haziran seçimlerine kısa bir süre kala partiler hazırladıkları milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurumu'na teslim etti.
Hükümete yakınlığı ili bilinen Yeni Şafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk, AKP'nin milletvekili aday listelerine ilişkin yaşanan tartışmaları köşesinde gündeme getirdi. Parti içinde şiddetli tartışmaların yaşandığına dikkat çeken Öztürk, "Listeye girenlere bir tür suçlama, giremeyenlere başka tür bir suçlama yapılıyor..." dedi.
Yapılan en hafif suçlamanın "Vatan hainliği ve FETÖ'cülük" olduğunu dile getiren Öztürk'ün, "Bir camianın hazin kavgası" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Tarikat ve cemaat liderleri, bir başka tarikat ve cemaati dinden çıkmakla, dine zarar vermekle suçluyor. Bunu herkesin gözünün önünde, sosyal medyada yapıyorlar.
Zaten uzun süreden beri din adamları, hocalar, ilahiyat profesörleri birbirilerine karşı en ağır sözlerle televizyon ekranlarında tartışıyorlardı. Onların takipçileri, taraftarları ve sevenleri de kendi aralarında kavga ediyor…
BİRBİRİNİ SUÇLAYAN AYNI ÇEVRENİN İNSANLARI
Eski bir belediye başkanı, sabaha kadar tivit atarak, kendisi gibi AK Parti’yi savunan bir hesabın aslında kripto FETÖ’cü olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Binlerce insan bu tartışmaya katılıyor. Bu hesabın kime ait olduğuna dair onlarca insanın adı geçiyor, kendisi, ailesi itham ediliyor. Masum insanların üzerinde şüpheler oluşuyor…
15 Temmuz gazilerinin, şehit yakınlarının birbirleri aleyhine suçlamaları, tartışmaları ve ithamları elden ele dolaştırılıyor. İnsanlar canları yanarak okuyorlar yazılanları. Çoğu asılsız, yanlış ve temelsiz çıkıyor…
Aday listeleri açıklandığından bu yana, en çok AK Parti kendi içinde tartışıyor.
Onu bitirenler, bir diğer muhafazakar parti, Saadet Partisi taraftarlarıyla tartışıyor.
Listeye girenlere bir tür suçlama, giremeyenlere başka tür bir suçlama yapılıyor...
Tüm bu tartışmalarda en hafif suçlama ‘vatan haini, kripto FETÖ’cü, din düşmanı…’
Görmek isterseniz buna benzer onlarca tartışma var şu anda.
***
Keşke adaletinden emin olduğumuz akil insanlar bulsak da, karşısına geçip sorusak: Neden savrulduk? Ne oldu bize? Neyin kavgasını veriyoruz? Nasıl düzeliriz?
Tartışamıyoruz bile. Yazdığımız her yazıyı, her mesajı iktidar tarafgirliği, yalakalığı yapan insanlardan çok çekmiştik. Şimdi de yazdığımız her yazıyı, her mesajı iktidar karşıtlığı olarak algılayan benzer sorunlu bir kesim var."