FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yılı geride kalırken, darbe girişimi tartışılmaya devam ediyor. Yapılan yorumların genelinde, darbe girişimini yapan FETÖ'nün devlet kadrolarına AKP döneminde yerleştirildiği ifade edilirken, AKP'nin ise yaşanan süreçten sorumlu olduğu belirtiliyor.
AKP'nin kurcularından olan ve AKP'nin ilk iktidar döneminde başbakan yardımcılığı yapan CHP Konya milletvekili Abdüllatif Şener de bu tartışmalara dahil olarak, AKP FETÖ ilişkisine dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
TV5'te Hamza Yardımcıoğlu'nun 'Gizli Dosya' programına katılan Şener, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunan örgüt üyelerinin AKP döneminde devlet kadrolarına yerleştirildiğini söyledi.
FETÖ'nün darbe yapan elemanlarının AKP iktidarları döneminde kadrolara yerleştirildiğini ifade eden Şener, şu ifadeleri kullandı: "Sayısal olarak belirli bir potansiyele ulaşmışlık dönemlerine AKP hükümetleri döneminde yaşamış olduklarından, uzunca süre işbirliği yapmış olduklarından, asıl darbeye zemin hazırlayan kadroların o dönemde kamuya yerleştirildiğini düşünüyorum."
"AKP FETÖ İLE MÜCADELEYE ZARAR VEREN İŞLER YAPIYOR"
Şener, FETÖ ile mücadelede AKP'nin büyük yanlışlar ve hatalar içerinde olduğunu da söyledi. Normal bir vatandaşın FETÖ ile bağlantılı yakınının yaşanan durumlardan mağdur olduğunu belirten Şener, AKP'ye yakın FETÖ bağlantılı kişilerin yakınlarının ise devlet içinde terfi ettirildiğini aktardı.
AKP'nin FETÖ'den yargılanan kişilerin yakınlarını önemli görevlere getirdiğini bildiren Şener, şu açıklamayı yaptı:
"Ama bir bakıyoruz ki Şaban Dişli'nin kardeşi 15 Temmuz darbe girişiminin ikinci önemli ismi darbenin elebaşısı, kardeşi büyükelçi olarak atanıyor. Bu darbeyi onun kardeşi yapıyordu. İkincisi simdi darbeciler arasında. Bu sefer vatandaş soruyor 'Benim oğlumun işine son verdin öbürünün kardeşinin işine son verdin, burada da darbecinin kardeşinin terfi ettirilmesinin anlamı ne.' Yani bunun(Şaban Dişli) kardeşi olduğu halde bir takım kıpırtılardan haberi yok mu? Veya bakanın birinin kardeşi FETÖ'den içerde, kendisi bakan. Bu görüntüler zayıflatıyor. Kendilerinden olunca bir şey yok. Ama muhalefete gelince bütün kesimlerini susturmak, sindirmek için bunu bahane ediyor"
"YENİ PARTİ KURACAKLAR SAADET PARTİSİ'NE KATILSIN"
Şeneri AKP'nin bölünmesine ilişkin de dikkat çeken açıklamalar yaptı. Ayrıcan AKP'den ayrılarak kurulacağı iddia edilen parti oluşumuyla kendisinin herhangi bir bağlantısının olmadığını da ifade etti.
Diğer yandan AKP'yi böleceği iddia edilen ve yeni parti kuracağı düşünülen Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Şener, yeni parti kurmayı düşünen bu kişilerin Saadet Partisi'ne katılarak düzgün bir siyaset yapabileceklerini söyledi.
Şener, konuya dair değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
"Kuracakları parti benimle ilgili değildir. Onlar kendi başlarına kursunlar. Kamuoyunda talepleri 'var mı yok mu' diye araştıracak olanlar onlar, siyaseti yapacak olan onlar, siyasi çatıyı kuracak olan onlar ama yapacakları bütün işlerin ben dışındayım. Türkiye'de oradan da bir muhalefetin bulunmasında fayda görüyorum. Ama en faydalı şeyi söylüyorum, orada burada dolaşacaklarına hep birlikte Saadet Partisi'nde düzgünce bir siyaset yapsınlar."
"BU TEKNOLOJİDE VE DIŞA AÇIK EKONOMİDE DARBELER OLMAZ!"
Program sunucu Yardımcıoğlu'nun Türkiye'de tekrardan bir darbe ihtimalinin olup olmadığına dair sorusuna Şener "Bence bir darbe olma ihtimali 15 Temmuz'da da yoktu. Eski darbe dönemlerine bakın 15 Temmuz'a geldiğimiz tarihe bakın, 15 Temmuz'da bir darbenin gerçekleşip netice alabileceği zemin yoktur. Neden yoktur? Ben eski darbelerle ilgili bazı kitaplar okudum. 1960 darbesinde bir komutan yanındaki rütbeli askerle birlikte Ankara radyosunu ele geçirmek için neler çekiyor. Radyoyu ele geçiren darbe yapıyor. Bu bile kolay olmuyor. Veya 1980 veya 1960 darbesi zaten dışa kapalı bir ekonomi var. O dönemde dışardan içeriye giren ürün sayısı çok sınırlı içerden dışarıya giden satılan ürün hiç yok belki de. Yani fırıl fırıl dünyada dolaşarak dünyanın dört bir tarafından mal pazarlan bir girişimci sınıfın yok zaten ve ithalat ihracat rakamları komik bugünün rakamlarıyla çok küçük. Sınırları kestiğin zaman giriş çıkışı yasakladığı zaman hiçbir sorun olmuyordu. Şimdi sınırları girilmez çıkılmaz hale getirirsen bir haftada ekonomi çöker. Sonra binlerce radyo televizyon internet aracılığıyla faaliyet yapan iletişim aracı var. bunları nasıl zapt edeceksin nasıl kontrol altına alacaksın. Darbeyi yaparsınız ertesi gün Türkiye tarihinin en büyük krizini yaşarsınız. Türkiye ve dünyada askeri müdahale anlamındaki gerçekleştiği sosyo-ekonomik yapı farklıdır. O sosyo-ekonomi yapı değişime uğradıktan sonra, dışa açık ekonomi de yerleştikten sonra, iletişim araçları da bu kadar geliştikten sonra artık darbeler dönemi bitmiştir" şeklindeki ifadeleri kullandı.