AKP içinde bir yandan kamuoyu önünde dillendirilmese de Yıldırım’ın istifa etmesine gerek olmadığını düşünenler kadar istifasının gerekli olduğunu dile getirenler de bulunuyor.
Bazı AKP yöneticileri muhalefeti susturmak için önerinin uygulanabileceğini belirtirken, hukukçuların ağırlıklı olduğu bazı AKP’liler ise yöntemin hukuku arkadan dolanmak anlamına geleceğini düşünüyor.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Binali Yıldırım’ın belediye başkanlığı adaylığı nedeniyle TBMM Başkanlığı’nı sürdürmesi üzerinde yürütülen tartışmalar üzerine “Yıldırım, seçim propaganda ve yasaklarının başladığı tarihten oy verme gününe kadar Ankara dışında olduğu dönemlerde başkanvekillerinden birisine yazıyla vekalet görevi verebilecektir.
Böylece her itiraz, her suçlama, her polemik bıçak gibi kesilecektir” diyerek gündeme getirdiği öneri, AKP içinde tartışılıyor. Bahçeli’nin işaret ettiği TBMM İçtüzüğü’nün 14. maddesi, “Başkan, özürlü olduğu veya TBMM toplantı halinde iken Ankara dışında bulunduğu zaman görevlerini yerine getirmek üzere başkanvekillerinden birisini kendisine yazıyla vekil olarak tayin eder” hükmünü düzenliyor. Daha önce Yıldırım’ın istifasına gerek olmadığını belirten Erdoğan, gazetecilerin Bahçeli’nin önerisini hatırlatmaları üzerine konuyu inceleyeceklerini belirtmekle yetindi.
Bazı AKP yöneticileri, muhalefetin konuyu sürekli gündemde tutarak partiyi yıpratma çabasının önüne geçilmesi için önerinin uygulanabileceğini belirtirken, hukukçuların ağırlıklı olduğu bazı AKP’liler ise, içtüzük hükmünde yer alan ‘özür’ gerekçesiyle vekalet yönteminin hukuku arkadan dolanmak anlamına geleceği, bunun da doğru olmayacağını düşünüyor.
AKP içinde bir yandan kamuoyu önünde dillendirilmese de Yıldırım’ın istifa etmesine gerek olmadığını düşünenler kadar istifasının gerekli olduğunu dile getirenler de bulunuyor. Bu görüşlerin Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da iletildiği belirtiliyor. ‘İstifasına gerek yok’ açıklaması yapmasına karşın Erdoğan’ın da ‘istifa etmeli’ diye düşündüğü, ancak Yıldırım’a bu konuda bir telkinde bulunmayı da tercih etmediği kaydediliyor.
‘GÜNDEMDE KALMASIN’
Parti kulislerinde, “Bizim seçmenimizin nezdinde bu tartışmanın olumsuz bir etkisi olduğunu düşünmüyoruz. Ancak bu tartışmanın sürekli gündemde tutulması bile aslında bir maliyettir. Henüz adaylıklar resmiyet kazanmadı. Adayların YSK’ye bildirilmesi ve kesin listelerin ilan edilmesinin ardından parti aklı doğrultusunda bu konuda bir karar verilir. Şu anda Yıldırım’a TBMM Başkanı olması sıfatıyla A tipi protokol uygulanıyor ve koruması yapılıyor. Bu da seçmenle arasında bir mesafe oluşturur. Sahada olumsuz bir yansıması olursa partinin aklı devreye girer” değerlendirmesi yapılıyor.
Bu tartışmalar sürerken Yıldırım’ın, aday listelerinin YSK’ye verileceği 19 Şubat ya da listelerin kesinleşeceği 3 Mart itibarıyla görevini bırakacağı beklentisi de dile getiriliyor.