“AKP, tam donanımlı bir suç örgütü” mü?

Doç. Dr. Sait Yılmaz, Ulusal Kanal’ın İnternet sitesinde yayınlanan “Dersimiz İslamcılık” ve “Türkiye’de İslamcılık” başlıklı iki inceleme yazısının sonunda “Bugün İslam, Irak ve Suriye’de kafa keserek, Ankara’da da saraylar yaptırılarak katlediliyor. (...) Türkiye demokratik çözüm denilen bir bölünme sürecine, AKP ve cemaat arasında devleti ideolojik olarak ele geçirme mücadelesine, hırsızlık, yolsuzluk ve hukuksuzlukların üstünün örtüldüğü daha otoriter bir rejim olma yolunda ilerlemeye devam etmektedir. İslâmcı söylemlerle öne çıkan AKP, zamanla çıkar bağı ile birbirine bağlı tam donanımlı bir suç örgütü haline gelmiştir” kanaatini ortaya koydu.

* * *

Yılmaz’a göre “Türkiye’nin en önemli sorunu rejim sorunudur ve en öncelikli gündemi de iktidardaki suç örgütünden kurtulmaktır. Bunun için de elimizdeki tek geçerli ve akılcı model Atatürk’ün çizdiği yoldur.”

Aslında İslam dini AKP veya benzer hareketler için kitleleri peşinden sürüklemenin bir aracıdır! Öyle ki sağduyusunu kaybetmemiş vatandaşlar arasındaki sohbetlerde, bu sebeple “İslâmcılık” ile “hırsızlık” eş anlamlı olarak kullanılmaktadır!

“İslâm devleti kurmak” hedefi varmış gibi görünse de AKP Türk devletini çökertirken asıl büyük zararı İslâm dinine ve İslâm dünyasının tamamına vermektedir. Zira Türkiye’nin güçlü bir millî devlet olarak varlığı bile İslâm dünyasının en büyük dayanağıdır. Türkiye’yi etnik bir mezbeleye çevirirseniz hiçbir gücü kalmayacağı gibi İslâm dünyası da en büyük dayanağından yoksun kalır.

* * *

AKP zihniyetine göre Hz. Peygamber’in sakalı da paraya çevrilebilir! Yine Türkiye’nin pastasını yedikleri gibi Kâbe’nin de pastasını yapıp yiyebilirler. Çünkü baştakilerin davası gerçekte İslâm davası değil, İslâm’ı Batı’nın istediği şekilde dönüştürebilmek ve hatta Türkiye’de yaptıkları gibi bir alternatif güç olmaktan çıkarmaktır. Örnek aldıkları model Mısır’daki İngiliz örgütlemesi olan İhvanı Müslimin’dir ve bu tutum onları IŞİD gibi bir örgütle iş birliğine kadar götürmüştür.

Böyle bir örgütün Türkiye’yi yönetebilmesinin sebebi, Yılmaz’ın incelemesinde belirttiği gibi Türk toplumunun bilinç dışı olarak İslâmı hâlâ eski Türk dinini algılar gibi şamanların yerine evliyaları koyarak içselleştirmesidir. Bu da İslâm’ı hiç anlamamaktır. Çünkü İslâm, insanların ruhban taslakları tarafından sömürülmemesi için aracılığı ortadan kaldırmıştır. Oysa bugün bile Türk toplumu, bir siyasiye evliyalığın da ötesinde “Allah’ın bütün sıfatlarını taşıyor” yakıştırması yapılması karşısında sessizdir. Bir ülkede siyasilerden biri Allah’la eş koşuluyor, cemaat önderlerinden biri kendi yazdığı kitabı Kur’an yerine geçiriyor da yer yerinden oynamıyorsa, o ülkede İslâm’ın gerçekten anlaşıldığını söylemek mümkün müdür?

İşte bu cehalet sonucudur ki, AKP bir suç örgütüne dönüşse de birçok “Müslüman”ın umurunda bile değildir. Zaten çok kimse için İslâm rant kapısı olmuştur. Artık ne kadar “randıman” veya “kâr payı” alabilirlerse!

Bu durum bana göre sadece İslâm’ı ranta çevirenler için değil hepimiz için yerin dibine geçilecek derecede utanç vericidir. Bir millet bu kadar büyük bir çukura nasıl düşer?

* * *

Üstelik bugün dünyadaki büyük savaş, Türk ve İslâm Dünyası’nın elindeki enerji kaynakları üzerinde sürmektedir. AKP, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını kabul ederek Türk-İslâm dünyasında bir Truva atı, bir avcı kekliği rolü üstlenmiştir. Büyük Ortadoğu Projesi, İngiltere’nin 100 yıl önce geliştirdiği, MOSSAD’ın güncellediği ve Bernard Lewis’in yeni bir şekil verdiği “Büyük İsrail Projesi”nin örtülü ismidir.

Necmettin Erbakan’ın “AKP’ye oy vermek, Siyonizme oy vermektir” sözlerinin arkasında da işte bu tespit vardır.

Yazarın Diğer Yazıları