AKP “Hizbullah terör örgütü değildir” diyen HÜDA PAR’la el sıkıştı. Gazeteci Timur Soykan Gaffar Okkan’ı hatırlattı

AKP “Hizbullah terör örgütü değildir” diyen HÜDA PAR’la el sıkıştı. Gazeteci Timur Soykan Gaffar Okkan’ı hatırlattı

Gazeteci Timur Soykan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıklayan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun “terör örgütü olarak görmediği Hizbullah"ın eylemlerini hatırlattı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçimlerde Erdoğan''ı destekleyeceklerini açıkladı.

Zekeriya Yapıcıoğlu, kurmaylarıyla yaptığı toplantının ardından alınan kararı kamuoyuna duyurdu.

Gündemlerinde iki madde olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Başkanlık Divanı toplantısında il ve ilçe teşkilatlarımızla yapmış olduğumuz istişarelerde, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldık” dedi. Yapıcıoğlu, "Parlamento seçimlerinde ise görüşmelerimiz devam ediyor” diye devam etti.

"HİZBULLAH TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR"

Yapıcıoğlu daha önce "Türkiye Cumhuriyeti''ne göre Hizbullah bir terör örgütü olabilir ama bana göre bir terör örgütü değil" demişti.

GAZETECİ TİMUR SOYKAN GAFFAR OKKAN''I HATIRLATTI

Gazeteci Timur Soykan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıklayan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun “terör örgütü olarak görmediği Hizbullah"ın eylemlerini hatırlattı. 9

Timur Soykan’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:

 "Hizbullahçıların partisi HÜDAPAR, Cumhur İttifakı’nın ortağı olurken Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı nasıl katlettiklerini ve mezar evlerini hatırlayalım. Hizbulkontra için Türkiye tarihinin en vahşi örgütü denilebilir.

Devlet içinden desteklendiği defalarca itiraf edildi ve ‘Hizbul-kontra’, ‘Hizbul-vahşet’ diye anıldı. Radikal İslamcı örgütün merkezi Batman’dı. Bugün Erdoğan’ı destekleyen Doğu Perinçek’in dergisi ‘2000’e Doğru’da Hizbullahçılar’ın hedefi olmuştu.

Gazeteci Halit Güngen, 2000’e Doğru Dergisi’nde 1992''de Hizbullahçıların, Diyarbakır Çevik Kuvvet Merkezi’nde eğitildiğini yazdı, ilk kez örgütün lideri yazıldı: Hüseyin Velioğlu. 21 yaşındaki Halit Güngen bu haberden iki gün sonra derginin Diyarbakır Bürosu’nda öldürüldü.

Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, Hizbullah’a yönelik çok sayıda operasyon yapmış, önemli kadrolarının yakalanmasını sağlamıştı. Bu operasyonlarda ele geçirilen belgeler ve bilgiler soncu örgütün lideri Hüseyin Velioğlu, İstanbul Beykoz’daki bir villada kuşatıldı.

Beykoz’daki villaya baskında Hüseyin Velioğlu öldürüldü, Edip Gümüş ve Cemal Tutar sağ yakalandı. Cemal Tutar, gazeteci Halit Güngen’i de öldürdüğünü itiraf edecekti. İtiraflar ve villada yakmaya çalıştıkları CD’ler ile bilgisayar açılınca Hizbul-vahşet gözler önüne serildi.

İstanbul, Adana, Diyarbakır, Konya gibi pek çok şehirde insanları beton çivisi ve domuz bağıyla işkence yapıp öldürerek gömmüşlerdi. Çok sayıdaki mezar evden haftalarca cesetler çıkarıldı. Bir kısmı ajan olmakla suçlanıp Hüseyin Velioğlu’nun emriyle öldürülmüştü.

Müslüman Feminist yazar Konca Guriş, Temmuz 1998’de evinin önünden kaçırılmıştı ve kayıptı. Ocak 2000’de Hizbullah’ın Konya Meram’daki mezar evinde Konca Kuriş’in cesedi bulundu. 35 gün domuz bağıyla işkence yapılıp öldürüldükten sonra evin bodrumuna gömülmüştü.

Operasyonlarla çok sayıda örgüt üyesi yakalandı. Tek kurşunla cinayetler örgütün imzasıydı ve hepsini itiraf ettiler. Gaffar Okkan’a yönelik suikast ihbarları geliyordu. Hizbullahçılar, Türkiye tarihinin en organize, kalabalık ve karanlık suikast eylemini gerçekleştirecekti.

Gaffar Okkan, 24 Ocak 2001 günü saat 17.40’da emniyet müdürlüğüne 500 metre uzakta kurulan pusuda çapraz ateşe alındı. Hizbullahçı tetikçi sayısı 20’den fazlaydı. 16 tane kalaşnikof silah kullanıldı. 469 tane mermi sıkıldı. Saldırıdan hemen önce bölgenin elektrikleri kesildi.

Gaffar Okkan ve 5 koruma polisi hayatını kaybetti. Adım başı kontrol noktası olan Diyarbakır’da emniyet müdürlüğünün 500 metre uzağına uzun namlulu silahlarla 20 kişi nasıl gelmiş ve biri bile yakalanmadan nasıl kaçabilmişlerdi… Destek almamaları halinde bu imkansızdı.

Suikasttan bir hafta önce Gaffar Okkan’a Hizbullahçıların suikast düzenleyeceğine dair istihbarat 32. Gün''de haber olmuştu. Mezar evlerde onlarca kişiyi öldürenler, 10 yıl sonra, 2011''de adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Sloganlarla karşılanıp yurt dışına kolayca kaçtılar.

Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberiyle öğrendik. Gaffar Okkan’ı katledenlerin hepsi 2019 seçimi öncesi cezaevinden salınmıştı. Tahliyelerden önce Erdoğan, HÜDAPAR Başkanı’yla görüşmüştü ve seçim desteği karşılığında bırakıldılar. Şimdi Hizbullahçılar, Cumhur İttifakı’nın ortağı.

Çok milliyetçi, şahin siyasetçilerin, polis teşkilatının aklına Hizbullahçılarca katledilen devletin emniyet müdürü Gaffar Okkan gelmiyor. Doğu Perinçek de dergisinde çalışırken öldürülen gazeteci Halit Güngen’i unutmuş olmalı, Erdoğan’a desteği sürüyor. Ama tarih unutmuyor."

HÜDAPAR''IN PARTİ PROGRAMINDA "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" YAZISININ SİLİNMESİ İSTENİYOR

HÜDAPAR''ın parti programında 3. bölümdeki "Devletin Yapılanması, Amacı ve Görevleri" başlığında ise dikkat çeken şu ifadeler bulunuyor:

"Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır. Yeterli talep olması halinde anadili farklı olan diğer vatandaşların da kendi dillerinde eğitim alabilmelerinin önü açılmalıdır.

İlköğretim öğrencilerine okutulan, ırkçılık kokan ''Andımız'' ve benzeri metinler kaldırılmalıdır. Muhtelif yerlerde yazılan ''Ne Mutlu Türküm Diyene'' gibi yazılar silinmeli, "Bir Türk dünyaya bedeldir." şeklindeki ırkçı söylemlere son verilmelidir.

Zulüm ve ayrımcılık uygulamış olan tarihi şahsiyetlerin isimlerini taşıyan okul, kışla, cadde, sokak ve benzeri yerlerin isimleri derhal değiştirilmelidir.

Başta vatandaşlık tanımı olmak üzere, anayasa ve sistemin bütün resmi literatürüne hâkim olan Türklük esaslı dışlayıcı ve ayrımcı söylem terk edilmelidir."

"ULUS DEVLET TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATILMALI"

Öte yandan HÜDAPAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz''ın 2013''teki açıklamaları da sosyal medyada hatırlatıldı. Yılmaz şu ifadeleri kullanmıştı:

"Halkının yüzde 99''u Müslüman olan bir ülkede, halkın inancını yaşaması engelleniyorsa, faşizan ve ırkçı söylemler ve uygulamalar devam ediyorsa, halen dağlara, taşlara ''Ne Mutlu Türküm Diyene'' ve ''Bir Türk Dünyaya Bedeldir'' gibi ırkçı yazılar yazılıyorsa, okul- larda okutulan andlarda çocuklarımızın varlığı ''Türk varlığına armağan ve kurban'' ediliyorsa, bu ülkede Türk olmayanların hakkı, Türklere hizmetçi ve köle olmaktır anlayışı halen devam ediyorsa, değişimden, toplumsal barıştan, kardeşlikten söz edilemez. Toplumsal barışın ve kardeşliğin tesis edilebilmesi için, ülkedeki tüm sorunların kaynağı olan Ulus Devlet Projesi sonlandırılmalı ve tarihin çöplüğüne atılmalıdır.”

İlgili Haberler