Saray iktidarı emeklilik sistemini sil baştan değiştirmek için çalışmalara başladı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile AK Parti’nin ekonomi kurmayları, emeklilik sistemini değiştirmek için bir araya gelmiş.
CHP’de ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik gölge bakanı Gamze Taşçıer ve diğer gölge bakanları ise derin bir uykuda.
9 ay 10 gün oldu birkaç gölge bakan sarayın bakanları ile buluştu.
O kadar.
Her konuda CHP’nin bakanları nal topluyor.
Saray bir yasa tasarısı açıklıyor.
CHP’nin gölge bakanları da muhalefetin sözcüleri de eleştiri yağmuru başlatıyor.
Örneğin AKP diyor ki yeni anayasa.
CHP ve diğer partiler diyor ki; Gelsin önümüze görelim.
Gölge bakanlardan tek bir tanesinin hazırladığı bir yasa reformu var mı? Yok.
CHP’nin hazırladığı bir anayasa teklifi var mı? Yok.
Sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler ile CHP’nin kurduğu çalışma kurulları var mı? Yok.
Sadece Genel Başkan Özgür Özel’in mitingleri ve Türkiye’yi adım adım gezmesi var.
Anlaşılan o ki CHP’nin gölge bakanları şöyle düşünüyor:
Genel başkan çalışsın biz de peşinde koşalım.
Televizyonlarda yorum ve basın açıklamaları yapmanın muhalefet yapmak olduğunu zannediyor CHP’liler.
Emeklilikle ilgili Sosyal Güvenlik yasasında yapılacak değişikliklerin temel fikirlerini Ekonomim gazetesinden Besti Karalar ortaya çıkardı.
Saray iktidarı emeklilik sistemini tamamen değiştirecekmiş.
Halen 58 ve 60 olan emeklilik yaşı kadınlarda 60, erkeklerde 65’e yükseltilecek.
Ayrıca;
Emekli yaşına bağlı sigorta süreleri yeniden belirlenecek.
Herkes ödediği prim gün sayısına göre maaş alacak.
Teknik olarak kök maaş, en düşük emekli maaşına eşitlenemediği için, 6 ayda bir bu alanda yasa çıkarmak yerine başka bir formül uygulanacak.
22 yıldır bu formülü bulamadılar.
AKP kaynakları emekli sistemindeki en büyük zorluğu şöyle açıklamışlar:
Emekli sayısı: 16 milyon 180 bin.
Prim ödeyen, emekçi sayısı: 7 milyon 500 bin.
Bu tabloyu 22 yıldır bu hâle getiren sorumlu kim:
-AKP iktidarı.
22 yıl sonra akıllarına gelmiş Sosyal Güvenlik Reformu yapmak.
Bu reform da 2026’da tamamlanarak meclise sevk edilecekmiş.
Ayrıca 22 yıl sonra akıllarına müthiş bir fikir dank etmiş: Kayıt dışıyla iyi mücadele.
Benim de SGK reformu için önerilerim var.
SGK tavan prim uygulanması kaldırılmalı.
Maaş yükseldikçe prim oranları düşürülmeli.
Maaş yükseldikçe vergi oranı indirilmeli.
Bir örnek vereyim:
Maaşı 30 bin lira olan emekçi için işveren 3 bin lira SGK+vergi ödüyorsa.
Maaşı 300 bin lira olan için işveren 30 bin lira SGK+vergi değil en fazla 6 bin lira ödemeli.
Eğer emekçi ben 300 bin lira üzerinden emekli maaşı istiyorum derse aldığı maaştan istediği oranda primi işveren değil emekçi kendisi ödemeli.
Aylık emekli maaş bağlanma oranları da ödenen prim miktarına göre kademeli ayarlanmalı.
Ve en önemlisi emekçilerden alınan SGK primleri bankaların yaptığı gibi bir fonda toplanarak nemalandırılmalı.
İktidarlar bu fonu bütçe açığını kapatmak için asla kullanamamalı.
SGK’nın tüm mal varlığı satılarak bu fonda nemalandırılmalı.
Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK 1 Ocak 2026’dan itibaren SGK çatısı altında birleştirilmeli.
Mevcut emeklilere gelince onlar zaten Allah’a emanet.
En düşük emekli maaşını asgari ücretle eşitleyerek tek kişinin iki dudağının arasından çıkacak zam oranından kurtarılmalı emekliler.
Benim önerilerimin bir kısmı bunlar.
Bakalım hangi parti; akademisyenler, sendikalar, işveren temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile SGK reformu için çalışma başlatacak.
Biz emeklileri 22 yıllık AKP iktidarı sömürdükçe sömürdü.
Emekli maaşlarımız çalına çalına açlık sınırı altına indirildi.
Gelecek nesillerimizim sömürülmemesi için anayasadan önce SGK reformu belki yarın belki yarından da yakın yapılmalı.
