Aklımıza hakaret günlerinde şifa niyetine
Hayatımın herhangi bir döneminde, biri tutup da bana, "Hemen her sayfasında bol miktarda 'program', 'yazılım', 'algoritma', 'işlemci', 'modelleme', 'bellek' içeren bir kitabı okur musun?" diye sormuş olsaydı, çok yüksek ihtimalle "Teşekkür ederim, ben almayayım" der, hızla terk ederdim olay mahallini!
Ne yalan söyleyeyim, Cem Say hocaydı, "50 Soruda Yapay Zekâ"yı okumaya başlamamın da tek sebebi...
Ben sözelciyim arkadaş!
Sonuç?
Yapımda ve yayında emeği geçen herkese alkış!
Bu halimle, ben bile anladım "Yapay Zekâ"yı!
Bir kere o "50 Soru"yu öyle ustaca seçmişler ki;
"Bilgisayar nedir?", "Kuantum bilgisayarı nedir?", "Alan Turing kimdir?", "Programlama dili nedir?" gibi, temel bilgilerle donanmanızı sağlayan sorular dışında -konuya yabancı biz sıradan faniler için- çok çılgın, çok fantastik, çok merak uyandırıcı nitelikteki "Kendi kendini süren otomobiller nasıl çalışır?", "Kasparov'u nasıl yendik?", "Google nasıl gezegen keşfetti?", "Robotlar aşık olabilir mi?", "Robotlar askere alınsın mı?" ve elbette -olmazsa olmaz- "Yapay Zekâ dünyayı ele geçirip hepimizi yok edecek mi?" gibi sorular da var.
Mesela:
"Dünyadaki insanların yaş ortalamasını yükselt' diyerek YZ'mizi hepimizin ömrünü uzatacak yeni ilaçlar, daha güvenli otomobiller vs. icat etmeye yönlendirelim mi dediniz? Ya, bu komutu gerçekleştirmenin en kolay yolunun dünyanın en yaşlı insanı dışında herkesi öldürmek olduğunu hesaplarsa?"
"Süper" sıfatını hak edecek kadar gelişmiş bir YZ, bu tür felaketlere yol açacak yanlış anlamalara da düşmez Cem Say'a göre; tabii "özellikle kötü niyet aşılanmış bir YZ" değilse!
Anlayacağınız, insanoğlu "insanlık tarihinin belki de en önemli mühendislik projesi olan yapay Zekâ"yı doğru kullanırsa böyle bir "son" mümkün değil; kullanmazsa da, "robotlar" değil onları öyle programlayan "insan" olmuş olur zaten "insanlığın sonu"nun müsebbibi!
Çözüm mü?
"Bir gün kötü insanların kötülük için programladığı süper güçlü YZ'lerle karşılaşırsak bizi savunmak kendi süper YZ'lerimize düşecektir. Umalım ki onlara değerlerimizi olabildiğince kazandırmış olalım" diyor Cem Say özetle.
Hemen her gün Zekâmıza hakaret edilen bir ülkede "lüks" gibi görünüyor olabilir ama önyargılarınızı aşın ve okurken kâh "Death Machine/Ölüm Makinesi", kâh "I, Robot/Ben Robot", kâh "Pacific Rim/Pasifik Savaşı", kâh "A.I. Artificial Intelligence/Yapay Zekâ" ve hatta X-Men, Matrix filan izliyor tadı veren bu kitabı mutlaka okuyun bence.
Çünkü isteseniz de, istemeseniz de "Yapay Zekâ" yahut etkilerinden çok da uzak kalma şansınız olmayacak gibi görünüyor yakın gelecekte.
İnsansız mağazaların, insansız araçların hatta belki insansız orduların "sıradanlaşacağı" bir gelecekte;
Ya, "bu teknolojiyi ve getireceği faydaları reddederek ülkelerini çağın gerisinde tutmak,
Ya, (2003 yılında Irak ordusunu lağvederek 250 bin öfkeli adamı bir anda sokağa bırakan ABD işgal yönetimi gibi) kitlesel işsizliğe göz yumarak her şeyin kendi kendine yoluna gireceğini ummak,
Ya da, insanlara alternatif bir geçim yolu bulmak" gibi çok az seçenek kalacak ülkeleri yönetenlere!
***
SORU-YORUM
Onca satır "Yapay Zekâ"dan söz ettikten sonra böyle bir soruyu sormak durumunda kalmaktan utanıyor insan ama ben sormazsam, sen sormazsan, benzeri örnekler mantar gibi saracak her yanımızı hiç sorgulanmadan!
Olmaz olmaz demeyin...
Çocuğun biri, Diyanet İşleri Başkanı'nın "Kur'an ile olmayan çocuklar şeytanla beraberdir" söyleminden hareketle kendince "şeytan taşlamaya" çıktı ve okulundaki, mahallesindeki gayrimüslim arkadaşlarının kafasını gözünü yardı diyelim... Ne olacak?
Bu sözler açık ve net bir şekilde halkı düşmanlığa sevk etmiyor mu? Olası sonuçları kimseyi ürkütmüyor mu? En önemlisi savcılar bu sözleri duymuyor mu?
***
Kafam karıştı
Gezi protestolarını bir "çevre eylemi" olmaktan çıkaran, "fitili ateşleyen", "göstericilerin çadırlarını ateşe veren polisler" olduğuna ve o polislerin de "FETÖ" bağlantısı ortaya konduğuna göre...
O polislere karşı çıkanlar mı suçlu?
"Destan yazdıklarını" söyleyip alkışlayanlar mı?