Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, “Türkiye’de 35 bin akciğer kanseri var. Tütün mücadelesini daha iyi bir noktaya getirirsek akciğer kanserini Türkiye’den silmek neredeyse mümkün” dedi.
1947 yılında kurulan, Türkiye'nin en eski ve en köklü kanser sivil örgütü olan, dünyanın en kıdemli kanser örgütleri arasında yer alan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği tarafından 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla farkındalık oluşturmak amaçlı basın toplantısı düzenlendi. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, Ankara'da bir AVM'de gerçekleşen toplantıda kansere ilişkin birçok konuyu ele aldı, kanser hastalığının çözüm yollarını anlattı.
“AMAÇ BÜTÜN DÜNYAYA AYNI GÜN TEK BİR SES ÇIKARTMAK”
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Kutluk, derneğin kanser konusunda birçok ilke imza attığını belirterek, “Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu 1947'de kurulmuş, Türkiye'nin ve dünyanın en eski kanser örgütlerinden ve Türkiye'de birçok ilke imzasını atmış bir örgüt. Türkiye'ye 2005 yılında Dünya Kanser Günü kampanyaları da Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği aracılığıyla gelmiştir. Buradaki amaç bütün dünyaya aynı gün tek bir ses çıkartmak, aynı mesajı vermek ki dünyayı beraber hareket ederek kanserin kontrol edilmesinde önemli yol alabilme çabasıdır Dünya Kanser Günü. Bu neden 2005 yılından itibaren birkaç yılda bir kampanya konuları değişiyor. Daha önce ‘sigaranı söndür yüzümü güldür', ‘çocuğum önemlidir' gibi farklı kampanyalar yapıldı” dedi.
KANSERE ERİŞİMDE DÜNYA GENELİNDE EŞİTSİZLİKLER VAR MI?
Prof. Dr. Kutluk, kansere erişim noktasında dünyanın farklı ülkelerinde hatta zengin ülkelerde bile eşitsizlik olduğunu, çalışmalar yaparak kansere erişimi daha kolaylaştırmaya çalıştıklarını dile getirerek, “Dünyanın farklı ülkelerinde zengin ülkelerde bile kansere erişim, korunmadan tedaviye, önlemeden erken tanıdan palyatif bakıma, erişimde dünya genelinde eşitsizlikler var. Bütün insanların buna erişmesi için bu kampanya yürütülüyor. Biz de bu kampanyada bütün dünyayla aynı gün 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde bu sloganla mesajımızı veriyoruz. İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim köprülerini, Ankara'da bir AVM'yi kampanya renkleri olan, dünyanın önemli büyükşehirlerindeki önemli anıtlarla aynı anda aynı gün turuncu-mavi kampanya renkleriyle ışıklandırarak dünyaya ‘kanser bakımında daha iyiye' mesajımızın insanların merak ederek buna ulaşmasını, sivil toplumu göreve davet etmeye, devletleri iyi çalışmaya davet etmeye yönelik bütün kaynakları topyekün mobilize etmeye yönelik bir kampanya yürütülüyor” diye konuştu.
Dünyada ve Türkiye'de kanser hastalıkları verilerini anlatan Prof. Dr. Kutluk, tütün mücadelesinin daha iyi bir noktaya getirilirse akciğer kanserinin Türkiye'den silinmesinin mümkün olduğunu vurgulayarak, “Dünyada her yıl 20 milyon kişi kansere yakalanıyor, 10 milyonu kaybediliyor ama diğer 10 milyonu kurtarılıyor. Biz biliyoruz ki bu kaybedilen 10 milyondan 3-5 milyonu erken tanı, tedavi, korunma gibi yöntemlerle kısa-orta dönemde kurtarılabilir. O nedenle bütün dünya bu aksiyonu gösteriyor. Türkiye'de de yılda 230 bin civarında kanser görülüyor. Bunun 100 binden fazlası kaybediliyor ama Türkiye'de 35 bin akciğer kanseri var. Tütün mücadelesini daha iyi bir noktaya getirirsek akciğer kanserini Türkiye'den silmek neredeyse mümkün. 22 bin meme kanseri var. Meme kanserinde tedavi başarısı çok yüksek, Türkiye'de iyi yapılıyor. Ama taramaların aksamaması gerekiyor. Biz Dünya Kanser Günü'nde kanser bakımında açığı kapatın, kanser bakımında daha ileriye diyerek kanserle alakalı gelişmelere Türkiye olarak bizim de çalıştığımızı vatandaşlarımıza duyurarak daha iyi bir noktaya gelmek istiyoruz” cümlelerine yer verdi.
“BESLENMENİZE DİKKAT EDİN VE…”
Kansere karşı alınabilecek önlemlerden de bahseden Prof. Dr. Tezer Kutluk, şunları söyledi:
“Beslenmenize dikkat edin, fiziksel olarak hareket edin. Tütün kullanmayın, alkole dikkat edin. Kanser taramalarını kadınlarımızın meme kanseri, rahim kanseri, hem kadın hem erkeklerimizin sindirim sistemi yani kalın bağırsak kanseri için taramalarını aksatmamalarını ve çocuk-büyük demeden herkesin kontrollerini aksatmadan kanserin erken tanısına özen göstermelerini ve kanserden korkmamalarını tavsiye ederim çünkü kansere karşı çaresiz değiliz.”
TÜRKİYE KANSER TEDAVİSİNDE DÜNYADA NEREDE?
Prof. Dr. Şuayib Yalçın, Türkiye'nin kanser hastalıklarının tedavisi noktasında iyi bir durumda olduğunu, diğer ülkelerden Türkiye'deki tedaviler için yoğun talep olduğunu söyleyerek, “Kanser hastalığı hakkında bilgiler veren Yalçın, Türkiye'nin en önemli kazanımlarından birisi eğitim sisteminin ve kurumlarının tıp fakülteleri de dahil olmak üzere üniversitenin güçlü kurulması ve lider kadrolarını yetiştirebilmiş olmasıdır. Bizler standartları sağlamak konusunda ve bu hizmetleri genelleştirmek, yaymak konusunda Türkiye'de kanserle ilgili olarak yeni ilaçlar da dahil olmak üzere iyi bir yerdeyiz. Hiçbir kanser hastasının ‘o ülkeye gidin, bu ülkeye gidin' gibi bir durumu yok. Tam tersine ülkemiz kanser tedavisi için hem Avrupa'dan hem de bölge ülkelerinden yoğun talep görmektedir. Bu hem sağlıklı iş gücü hem hastanelerimizin hem de buradaki ilaç ve tedavi yöntemlerinin iyiliğinden kaynaklanıyor. Bu iyilik kelimesi bana yetmiyor. Daha iyi değiliz, en iyisi olabiliriz. Konum itibariyle kendimizi 3. dünya ülkelerinden değil önde gelen ülkelerden birisi olarak görüyorum. Her ilaca ulaşabilmek mümkün” ifadelerini kullandı.
DHA