Editör: Osmancam EROK
Gazetecilik halkın doğru bilgiye ulaşması için gerektiğinde gazetecilik etik kuralları çerçevesinde iktidar ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alabilmektir.
Gazeteciler her gün haberden habere koşarlar. Çünkü onlar "tarihin tanıklarıdır."
"Olmayana oldu olana olmadı" deme lüksleri yoktur.
Bugünü kadar haber uğruna hem Türkiye'de hem de dünyanın hemen hemen her ülkesinde bu uğurda can veren yüzlerce gazeteci vardır.
Onların en büyük silahı kalemi, fotoğraf makinesi ya da kamerasıdır. Bazen sayfalar dolusu yazının anlatamadığını tek kare fotoğrafla ya da kısacık görüntüyle anlatabilmek için o anı saatlerce gerekirse günlerce beklerler.
"ONLAR ADINA UTANIYORUM"
Ama bu tariflere cebine basın kartı koyup "Ben gazeteciyim" diyen herkes uymuyor. Onlar bu mesleği sadece kendi ceplerini doldurmak için yapıyorlar.
Çocuklarının, eşlerinin yüzlerine bakacak cesareti nereden buluyorlar bilmiyorum ama onlar adına utanıyorum.
Onlar gelecekten bahsedemez onlar için geçmiş vardır. "Ben böyle yaptım. Biz böyle yaptık" diyerek maziyi anlatırlar.
Gelecek anlatılınca da uzayıp ortadan kaybolurlar. Çünkü konunun dönüp dolaşıp kendilerine geleceğini çok iyi bilirler.
"Şu olayda tek kelime yazmadın ve yazdırmadın. Olayları görmezden geldin. İnim inim inleyen vatandaşın sesi olmadın" denmesinin yüzlerine tokat gibi çarpacağını gayet iyi bilirler.
Bir kaç gündür Muğla’nın Milas ilçesinde Akbelen Ormanı, kömür madeni sahasının genişletilmesi için testere ve dozerlerle yerle bir ediliyor.
"KÖYLÜLERE GAZLI VE COPLU SALDIRI"
Köylüler ormanı kurtarmak için insan üstü gayret gösteriyor. Kesilmesini önlemek için ağaçlara sarılan köylülerin görüntüsü dünya basının da bile genişçe yer buluyor.
Köylüler bir ağaç için görevli askerlerin biber gazlı, coplu saldırısına bile uğruyor ama sarıldıkları ağacı bırakmaları için adeta vinç gerekiyor.
Türkiye'de ise bir kaç internet sitesi, televizyon ve gazete dışında Akbelen'deki ağaç katliamı haber konusu edilmiyor.
Yandaş medya insanların haber alma hakkını bir takım talimatlar doğrultusunda kısıtlayarak toplumu yakından ilgilendiren Akbelen'deki ağaç katliamını yaşanmamış kabul ediyor. Onlar Bodrum’da bikinisiyle frikik pozları veren ünlülerin tatillerini haber konusu yapıyor.
Ay başında da bu sözde gazeteciler maaşlarını "Hakettim" diyerek ceplerine indiriyor. Unutmamaları gereken bir şey var. Bu maaş onlara haber yaptıkları için değil yapmadıkları için veriliyor.
En önemlisi de uyumaya alışıp toplumu uykudan uyandırmamak için.
