Ahmet Türk: Erdoğan ve Barzani, 'Kürdistan'ın temellerini atıyor

Ahmet Türk: Erdoğan ve Barzani, 'Kürdistan'ın temellerini atıyor

Gazeteci-yazar Ahmet Türk, iktidar ile Barzani arasındaki ilişkiyi kaleme aldı. Çarpıcı tespitlerde bulunan Türk, "Erdoğan ve Barzani, yeni bir bölgesel dinamiğe start vermenin ve yönettikleri devletlerini yeniden şekillendirmesini yapıyor" dedi.

İşte Ahmet Türk'ün o yazısı:

Bilhassa son dört yıldır Sayın Erdoğan ve siyasi iktidarı ile Barzani ve IKBY arasındaki ilişkilerin, her türlü ‘durum’ ve ‘şartta’ iyi olması ve Kerkük’te yaşananlar ve “BM gözetimli bağımsızlık referandumu” talebi başta olmak üzere, yaşanan onca olumsuzluğun Türkiye tarafından ‘tehdit’ ve ‘tehlike’ kapsamında ele alınmaması kimseyi şaşırtmasın…

Gelinen aşamada Sayın Erdoğan’ın bölgede en güvendiği siyasi aktörün Barzani olduğunu ve bu ilişki üzerinden ciddi bir gelecek tasavvuru inşâ edilmekte olduğu hükmünü rahatlıkla verebiliriz. Gerçi Sayın Erdoğan'ın tarz-ı siyaseti ve düşünce kalıbını göz önünde tuttuğunuzda, Barzani'ye olumsuz bakmasını gerektirecek çok fazla sebepte yok!

Bu tabloyu sadece 7 Haziran 2015 sonrası Çözüm Süreci’nin buzdolabına kaldırılmasından sonraki süreçte Barzani’nin yüklendiği ‘yeni’ misyonla açıklayamayız… Öte yandan, “sen petrolü bas Barzani, biz satarız; kim takar ABD ve İran’ı…” şeklinde özetleyebileceğimiz ekonomik paydayla ve oluşturulan hususi ticarî networklarla da açıklayamayız.

Kim ne derse desin; Türkiye ile ilişkilerini sınırdaki astsubay rütbesindeki bir Türk askeriyle muhatap fırıldak bir aşiret reisi seviyesinden, iktidar partisi kongresinde ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ tezahüratları eşliğinde başından konfetiler yağdırılan müttefik bir ‘devlet’ başkanı seviyesine taşımayı başarmış olan Barzani’nin, bu ilişkide ‘dominant’ taraf olduğunu düşünüyorum.

Yani karşımızda kendisini de aşmış bir Barzani var! Bir kere arasını iyi tutacağı veya mesafeyi açacağı ülkelerle olan ilişkilerini klasik “Ortadoğulu güç sarhoşu” profiliyle öne çıkan politikacı standardıyla belirlemiyor! Hinterlandına müdahil olan her ülkeye yönelik ‘farklı’ ajandaları var! Bu anlamda, ülkemizdeki iktidar kapasitesinin zaaflarını da çok iyi etüt ettiğini düşünüyorum!

Mesela… Sayın Erdoğan gerektiğinde tarlasını yağmurun yağacağı yere taşımakta oldukça mahirdir. Sayın Erdoğan, eğer izlediği siyasi ajandalar ile güdülen çıkarlar birbirleriyle uyum halinde götüreceğinden emin olursa, hele bir de ekonomik networkları sahaya indiyse ve aktifse, kolayca siyasi partner ve strateji değiştirebiliyor.

Aslında aynı şey, yani en kibar tabirle 'yönetim stilleri' ve siyasi otoritelerini bir daha tartışılmayacak biçimde sağlamlaştırma gayretleri bakımından Erdoğan’a çok benzeyen Barzani içinde geçerli!

&

Bakmayın siz siyasal İslamcıların BOP bitti dediğine… Onlar ‘Arap Baharı’ ve ‘Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ne bilerek ve bileyerek taşeron olmanın ezikliği ile öyle propaganda yapıyorlar… Üstüne üstlük, Sayın Erdoğan’ın geçmişte ikrar ettiği “eşbaşkanlık” beyanının neden olduğu eziklikte cabası!

Yoksa BOP tam hızıyla sürüyor… Hem de en kritik eşikleri bir bir aşarak devam ediyor.

Haliyle taa 10bin km. mesafe aşarak, beraberindeki CENTCOM ile özel savaş ve istihbarat şirketleriyle birlikte bölgeye çöken ABD, piknik yapmak için gelmedi burnumuzun dibine! PKK/YPG/PYD’yi düzenli ordular formatına sokup ağır silahlarla donatan ve coğrafyayı İsrail ve Rusya ile beraber yeniden biçimlendiriyorlar!

Bir yandan Musul ve Kerkük ile alakalı tasarım çalışmaları, diğer yandan Suriye’nin kuzeyinde süren ‘Kürt Koridoru’ mimarisi sınırları ve yönetimleri değiştirecek içerik ve hacimde devrede…

Şu sıralar bölgede Kürt federasyonuyla birlikte jeopolitik büyüme ve İsrail'in Ortadoğu'da genişleme eğilimi göstereceği bir gelecek tasavvuru sürecinin taşları itina ile döşeniyor!

Bölgede ‘oyun dışı’ bırakılan Türkiye’nin, önümüzdeki dönemde zorunlu olarak bu gidişata razı olacağını ve olacakları “jeopolitik fırsatlar” ve “rasyonel politik tavır” olarak değerlendirip, doğacak riskleri de tıpkı Çözüm Süreci’nde olduğu gibi kamuoyundan uzak tutarak süreç yürüteceğini düşünüyorum.

16 Nisan’a kadar almaza yatıyor ama ayak sesleri duyulmaya başlanan Kuzey Irak’ta Kürdistan devleti ilanına mevcut Sayın Erdoğan ve iktidar kapasitesi sıcak bakıyor. Hatta Suud başta olmak üzere, Körfez ülkeleriyle birlikte müstakbel Irak Kürdistan’ını ilk tanıyacak ülkenin Türkiye olacağı gerçeği kimseyi şaşırtmasın!

Hülasa

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Barzani, yeni bir bölgesel dinamiğe start vermenin ve bu vesile ile yönettikleri devletlerini yeniden şekillendirmenin hesabını yapıyorlar şu sıralar...

Siyasi iktidar tarafından neredeyse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin misak-ı milli uç beyi muamelesi gören Barzani’nin fonksiyonu, uyduruk iki Arap devletinden toprak alıp bağımsız ve birleşik Kürdistan idealinin girizgâhı olan federal devlet kurmakla sınırlı değil!

Bölgede iki kadim devlet geleneğine sahip olan Türkiye ve İran arasında, idealist politikalar açısından zayıf gördüğü için tercih ettiği Türkiye ile petrol ve ticaret temelli bir işbirliğini ustaca yürütürken bir yandan da, ABD’ye kuklalık görevini layıkıyla ifa ediyor.

Yıllardır aynı delikten aynı yılanlara sokulmaktan usanmayan mevcut siyasi iktidar, Barzani ve temsil ettiği siyasi duruşun başlı başına çetrefilli vakıa olduğu noktasındaki ikazları umursamıyor… Belki de bu vakıa ve arkasındaki güçlerle mücadele edecek takati kalmadı…

Lakin şurası bir gerçek ki, Barzani ile hesap kitap yapanlar, onun kim olduğunu değil kimlerle ve niçin iş tuttuğunu bilmeden istikamet belirleyemez!

Geçmişte Turgut Özal boşuna Barzani ve ekürisi Talabani’yi ‘siyasi fahişe‘ olarak nitelemedi… Gerçi Özal bu tanımı bizzat ABD’lilerden aldığını da söyleyerek ABD’lilerin bile bunların hakkında böyle düşündüğünü ifade etmişti… Diğer yandan 90’lı yıllarda PKK terörü ile mücadelede Mesut Barzani ile askeri ve stratejik ortaklık yapan TSK’de Barzani’nin son dakika ihanetleri ve satışlarından hayli çekmişti!

Bu yüzden Sayın Erdoğan’ı ve iktidar kapasitesini bu kez ‘aldatan’ ve ‘kandıran’ın Barzani olacağından herkes emin olabilir!

Ahmet Türk / turk1399.com

 

İlgili Haberler