Gazeteci ve Türkiye İşçi Partisi İstanbul milletvekili Ahmet Şık, Sezgin Baran Korkmaz’ın rüşvet listelerinde adının geçmesi üzerine Twitter hesabından bir açıklama yayınladı.
T24 yazarı Tuğçe Tatari ise Ahmet Şık’ın yaptığı açıklama üzerine, Twitter üzerinden Ahmet Şık’a art arda 8 soru yönelterek bu soruları yanıtlamasını istedi. Tuğçe Tatari, Ahmet Şık’a “O halde uyduruk lafları bir kenara bırakmasını” ve aşağıda yönelttiği soruları “rahatlıkla” yanıtlayabileceğini söyledi.
Tatari; “kara para aklayan bir adamın yalısına hangi tarihte ve sıfatla gittin”, “SBK’nın yurt dışına çıkış vaktiyle yazıyı paylaştığı tarih arasındaki boşluğu nasıl açıkladığını”, “SBK’ya neden fakirlere yardım yapması konusunda öneride bulundun” gibi çok sayıda soruyu Şık’a yöneltti.
İşte Tuğçe Tatari’nin Ahmet Şık’a yönelttiği o sorular:
“1 senedir yanıt bekleyen şu soruları rahatlıkla yanıtlayabilmeli,
1- Kara para aklayan bir adamın yalısına hangi tarihte ve ne sıfatla gittin?
2- SBK 5 Aralık 2020 tarihinde Türkiye’yi terk etti. Senin ‘ziyaret ettim ve yazdım’ diye bahsettiğin yazı 10 Ocak 2021’de yayınlandı. Bu zaman dilimini nasıl açıklıyorsun?
3-Bu yazıyı yazmak için Sbk’nın yurt dışına çıkışını özel olarak mı bekledin?
4-Bahsettiğin yazıda başsavcı vekili Hasan Yılmaz’ın SBK’nın mal varlığından tedbir kararını kaldırdıktan 1 hafta sonra Adalet Bakanı yapılmasını - Yılmaz’ı kollayan bir şekilde- ‘bu bir terfi değil rutin işlemdir’ değerlendirmesini hangi hukuki argümana göre yaptın?
5- Haber görüşmesi için gittiğini söylediğin o yalı görüşmesinde kara para aklayıcısı SBK’ya neden ve nasıl ‘fakirlere yardım’ yapması konusunda öneride bulundun?
6-Bahsettiğin ‘market yardımı’ miktarı 100 bin lira mıydı?
7-Sbk’nın parasıyla yapılacak yardımı çeşitli kuruluşlara önerip red edildin mi?
8- Bu ‘yardım aracılığı’ işine vekil olarak mı gazeteci olarak mı soyundun?
Konuyu şahsileştirmek istiyorsun farkındayım.
Veyis veya Sbk hakkında ağızına almadığın hakaret ve ithamları sırf seni eleştirdiğim için çekinmeden sıralıyorsun. Karanlık diyorsun, ahlaksız diyorsun. Karnından konuşma Ahmet, ne demek istiyorsan açıktan söyle. Hodri meydan!”
AHMET ŞIK NE DEDİ?
Gazeteci ve milletvekili Ahmet Şık, bugün sosyal medya hesabından, Sezgin Baran Korkmaz’a ait olduğu iddia edilen rüşvet listelerinde adının geçmesi üzerine bir açıklama yayınladı. Şık, 2021 yılında yaptığı habere ve açıklamaya da atıf yaptığı açıklamasında bu açıklamayı “karşı taraf”a değil, sadece bizim tarafa diyerek başladı. Şık, Sezgin Baran Korkmaz ile olan temasının sadece gazetecilik nedeniyle olduğunu vurgulayarak listede adının hangi niyetle konduğunu şu an için bilemediğini belirtti.
Şık açıklamasında Korkmaz ile sadece bir kez yüz yüze görüştüğünü, onun dışında ise birkaç kez telefon üzerinden kendisiyle haberleştiğini söyledi.
Şık, Korkmaz’ın görüşmesinde kendisine, çevresinde ihtiyacı olan öğrenciler varsa burs verebileceğini teklif ettiğini; kendisinin de bildiği öğrencilere burs verdiğini illa yardım etmek niyetinde ise yoksullukla mücadele eden ve iktidar yanlısı olmayan kuruluşlara market alışveriş çeki hibe edebileceğini söylediğini belirtti.
Şık son olarak, Korkmaz ile temaslarının hiçbirinin gazetecilik faaliyeti dışında çıkmadığını ve “pusuda bekleyen çakallara” da buradan kendisine çamur bulaşamayacağını ve onlara ekmek çıkmayacağını söyledi.
Ahmet Şık’ın açıklamasının tamamı şöyle:
“Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili iddialara dair:
Memlekette çoğunluk, sosyal medya çukurundan yayılan zehirle, kendi inanmak istediğine inanıyor ve duymak/okumak istediklerini söyleyen/yazanların peşinden gitmekte tereddüt etmiyor. O yüzden sözüm “karşı taraf”a değil, sadece bizim tarafa.
Müsterih olun, 30 Haziran 2021’de, şimdikine benzer suçlamaları yönelten birine yazdığım yanıtta (https://www.twitlonger.com/show/n_1sro9bd) olduğu gibi Sezgin Baran Korkmaz’la temasım sadece gazetecilik nedeniyledir ki bunun ürününü 11 Ocak 2021’de yayınladım.
Meraklısı yazıyı tekrar okuyabilir ve bu listenin tamamını o bilgiler ışığında yorumlayabilir.
Listedeki kişiler Korkmaz’la ilişkilerini yazabilirler, bilgi notu olarak yazılanları yanıtlamak isteyebilirler ya da hiçbir ilişkileri olmadığını açıklayabilirler. Bunu göreceğiz. Benim yönümden, listede adımın niçin olduğunu, o listeye adımın hangi niyetle konduğunu bilmeme şu anda imkan yok. Ama Korkmaz’la olan “ilişkimi” tekrar açıklamayı kamusal bir zorunluluk olarak görüyorum. “Tekrar” dememin nedeni bu konuda daha önce yöneltilen ve benzer ithamları içeren bir suçlama yazısına yanıt vermem nedeniyledir.
Linkini eklediğim yazıda da dediğim gibi Korkmaz’la yalısında bir kez yüz yüze, kendisiyle ilgili yazıyı kaleme aldığım sırada ve hakkında soruşturma başlatıldığı dönemde ve yurt dışına kaçtıktan sonra telefonla iletişimimiz oldu.
Kendisiyle görüşmemizde, çevremde ihtiyacı olan öğrenci varsa burs verebileceğini söylemesi üzerine, “Ben ve arkadaşlarım bildiğimiz öğrencilere zaten burs veriyoruz. İlla yardım etmek niyetinde isen yoksullukla mücadele eden, iktidar yanlısı olmayan bir takım kuruluşlara market alışveriş çeki alıp hibe edebilirsin” karşılığını verdim.
Yani Korkmaz ile temaslarımın hiçbiri gazetecilik faaliyetini aşmadı. Aksi de olamaz. Şimdi, birlerinin aklanmasını sağlarken kirli ilişkilere bulaşmamışlar için itibar suikastına dönüşecek bu listede adımın geçmesinden yola çıkarak “haklı çıkmanın zafer hissini” yaşama telaşına düşenlere ve kendi ahlaksızlıklarını bir başkasının haysiyeti üzerinden aklamaya çalışıp pusuda bekleyen çakallara diyeceğim o ki buradan bana çamur bulaşmaz size de ekmek çıkmaz.”