İşte Hakan'ın yazısında konuyla ilgili bölüm;
Nurcuların “Okuyucular” kolundan bir adam...
İnternette sohbet videoları yayınlıyor.
Bir sohbet videosuna rastladım.
Dinlerken yüzüm kızardı.
*
Atatürk’ün annesine ağza alınmayacak iftiralar atıyordu.
Alçakça, rezilce, kepazece...
*
- Atatürk’ü sevmemeyi anlarım.
- Atatürk’e muhalif olmayı anlarım.
- Atatürk’ün yapıp ettiklerinden hoşnut olmamayı anlarım.
- Atatürk’le ilgili itirazlar ileri sürmeyi anlarım.
- Atatürk’le fikir planında hesaplaşmayı anlarım.
Ama anlamayacağım tek bir şey var.
O da Atatürk’e alçakça, hayâsızca, rezilce saldırılması.
*
Şunların içine düştükleri çukura bakın:
- Kimi Atatürk’ün yatak odasında eşiniyor.
- Kimi Atatürk’ün annesine iftira atıyor.
- Kimi Atatürk’ün gönül galerisini açıyor.
- Kimi Atatürk’ün mahremine dalıyor.
*
Öyle sinsi ve öyle korkaklar ki...
Atatürk’e dil uzatmanın riskli olduğu dönemlerde fare gibi saklanmayı tercih ediyorlardı.
Öyle ikiyüzlü ve öyle ahlaksızlar ki...
Atatürk’e layık gördükleri muamelenin onda birini bile o pek sevdikleri siyasi liderlerin herhangi birisine yapmayı akıllarından bile geçiremezler.
*
İtiraz etmenin soyluluğundan, muhalif olmanın adabından, karşı çıkmanın şerefinden o denli habersizler ki...
Pespaye bir edepsizlik içinde şerefsizlik üstüne şerefsizlik yapıyorlar.
*
Yuh olsun alayına...
Yuh!