Ahmet Davutoğlu, dozajı artırdı: "Bizzat sorumlusu Erdoğan'dır"

Ahmet Davutoğlu, dozajı artırdı: "Bizzat sorumlusu Erdoğan'dır"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun partisinin Esenyurt İlçe Kongresi’nde yaptığı açıklamasında, “Türkiye’deki adaletsizliğin, hukuksuzluğun, yasakçılığın, baskının, kötü yönetimin sorumlusu bizatihi Erdoğan’dır; çünkü çevresini bu odaklarla dokuyan da bizzat kendisidir" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Esenyurt İlçe Kongresi’nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Şehir Üniversitesi'nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kapatılmasını da gündeme getiren Ahmet Davutoğlu "28 Şubat’ta yerlerde sürüklenenlerin, hapislere girenlerin, okullardan atılanların kurdukları bir üniversite bizzat Tayyip Erdoğan tarafından zorbalıkla kapatıldı" diye konuştu.

Türkiye’de yaşananların bizzat sorumlusunun Erdoğan olduğunu belirten Ahmet Davutoğlu, “Artık 'Cumhurbaşkanı iyi ama çevresi kötü' aldatmacasının daha fazla savunulacak hali kalmamıştır. Türkiye’deki adaletsizliğin, hukuksuzluğun, yasakçılığın, baskının, kötü yönetimin sorumlusu bizatihi Erdoğan’dır; çünkü çevresini bu cuntacı odaklarla dokuyan da bizzat kendisidir” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

"Bugün de “28 Şubat bugün altın dönemini yaşıyor ve ülkeyi biz yönetiyoruz” diyen bir çağdışı akımın ipotek altına aldığı otoriter bir iktidar anlayışına karşı insan onurunu, insan hak ve özgürlüklerini ve demokrasi değerlerini savunmak üzere harekete geçtik.

O meşum gecede bizleri direnişe sevk eden temel saikler neyse partimizin kuruluşunu gerektiren saikler de aynısıdır. O gece insan hak ve özgürlüklerini, insan onurunu ve demokrasi değerlerini yok edecek darbeci ve cuntacı bir çeteye karşı harekete geçmiştik.

İşte bugün burada her dönemde milletin gelecek meşalesinin yandığı İstanbul’da en büyük ilçemiz Esenyurt’tayız. Her türlü baskıya, ambargoya, yasaklara ve tehditlere rağmen dimdik ayaktayız. Gözümüz geçmişe ve arkaya değil, geleceğe ve ufka bakıyor.

Gelecek Partisi resmen kurulalı henüz altı ay oldu. Ancak bu durum sizi yanıltmasın. Gelecek Partisi bu zor zamanda; programıyla, ilkeleriyle, değerleriyle ve kadrolarıyla ülkemizin en güçlü, en köklü partisidir.

Ülkemizin bugün içine düştüğü durum insan onuru davasını çok daha hayati bir hale getirmiştir. Bu iktidar insan onuruna karşı duruşun bizatihi tarifi haline gelmiştir. İnsan onurunu yaşatacak olan demokrasi, adalet ayaklar altına alınmıştır

Gelecek Partisi olarak söz veriyoruz. İnsan onurunu ayağa kaldıracağız, insan haklarını azami düzeyde koruyacağız, insan haysiyetini yücelteceğiz ki ülkemiz de ayağa kalksın, refah artsın ve huzur tesis edilsin.

Artık “Cumhurbaşkanı iyi ama çevresi kötü” aldatmacasının savunulacak hali kalmamıştır. Türkiye’deki adaletsizliğin, hukuksuzluğun, yasakçılığın, baskının, kötü yönetimin sorumlusu bizatihi Erdoğan’dır; çünkü çevresini bu odaklarla dokuyan da bizzat kendisidir.

Gelecek Partisi olarak, terk edilen her değeri tekrar yaşatacak, yıpratılan her kuruma yeniden itibar kazandıracak, tasfiye edilmeye çalışılan her geleceği aslına ve zamanın ruhuna uygun şekilde bir kez daha ihya edeceğiz.

Geçen hafta Erdoğan sosyal medyanın kendileri için ne kadar önemli olduğunu anlatıyordu gençlere. Hani şu dislike rekoru kıran konuşması. Üzerinden dört gün geçti aynı Erdoğan sosyal medyayı kapatacağız dedi. Kapatmaya alıştılar bunlar. Kapatmadan duramıyorlar.

Youtube’u, Twitter’ı, Instagram’ı kapatabilir misiniz? Sizden her şey beklenir. Ülkeyi kabile devleti, aile devleti aklıyla yönetenlerden her şey beklenir.

Bir yasal boşluk mu var? Hayır, sosyal medya platformlarında suç işleyenlerle ilgili hiçbir yasal boşluk yok. Yeni bir düzenlemeye de ihtiyaç yok. Suç işleyenler çok rahatlıkla yakalanıp cezalandırılabiliyor

İktidarın trolleri, çeteleri sırtlarını devlete dayayarak rahatça sayıp sövebiliyorlar. Onlar hakkında yasal işlem başlatılmıyor, ellerini kollarını sallayarak itibar suikastı yapıyorlar. Ancak iktidarı rahatsız eden herkesle ilgili yasal işlem başlatılıyor

Geleneksel medyayı kontrolünüz altına aldınız. Kimin ne konuşacağını belirliyorsunuz. Sizi rahatsız edecek hiç bir konuşma, hiçbir haber yapılamıyor. Ama sosyal medya platformlarını kontrolünüz altına alamıyorsunuz. Sizi asıl rahatsız eden bu"